Open the box traduction Turc
433 traduction parallèle
All he's got to do is open the box.
Tek yapması gereken kasayı açmak.
Yeah, he just has to open the box and take them out.
Evet, sadece kasayı açıp alacak.
- Did you open the box yourself?
- Kasayı sen mi açtın?
Did you open the box?
Kasayı sen mi açtın?
When I went past the panther's cage... I had to open the box.
Panterin kafesinin yanına gittiğimde kafesi açmalıydım.
You're afraid to open the box.
- Kutuyu açmaya korkuyorsunuz.
You open the box, take out the key and use it.
Kutuyu aç, al anahtarı ve kullan.
Open the box quickly, please.
Lütfen, kutuyu hemen açın.
Well, now they can open the box office.
Pekala, artık bahis gişesini açabilirler.
Open the box!
Kutuyu açın!
And when I open the box, you grab the diamond.
Ve ben kasayı açınca elması alsın.
Kung Sun-tao open the box and look
Kung Sun-tao, kutuyu aç ve bak
It would take three keys to open the box that that plate came from.
Bu tabağın kutusunu açmak için üç anahtar gerekir.
Can't you just open the box?
Siz açamıyor musunuz?
- Would you open the box?
- Kutuyu açarmısınız?
When you open the box, poisonous arrows will shoot out
"Eğer önce büyük kutuyu açsaydın, zehirlik oklar seni vuracaktı!"
Open the box
Kutuyu açın
Open the box
Kutuyu açıp kendiniz görün o zaman
I'll open the box a little so you can see.
Kutuyu biraz aralayacağım ki görebilesin.
Open the box, Eb.
Kutuyu aç Eb.
Only when we open the box and observe the cat... does he materialize into reality, either dead or alive.
- Peki. Eğer kutuyu açıp kediyi gözlemlersek... gerçek maddeselleşir. ölü ya da diri.
Open the box.
Kutuyu açın.
I didn't open the box!
- Kutuyu açmadım!
Didn't open the box... and what was it last time?
- Kutuyu açmadın.
Open the box.
Kutuyu aç.
Open the box!
Çantayı aç!
Kiki, would you open the box?
kutuyu açar mısın?
And he threw open the box and lo, Mary was whole.
Kutuyu açtı ve Mary bütün bir halde hala oracıkta uzanmaktaydı.
Open the box.
Kasayı aç.
All I know is... I found the strong box open and the money gone.
"Tek bildiğim, kilitli kutuyu açık bulduğum... ve paranın gittiği".
We could put him in that box Wait, don't open the door
Onu içeriye koyabiliriz. Bekle, şurayı kapatana kadar...
But don't... don't open... the box.
Ama sakın... Sakın kutuyu... Açma.
It's time to open up the box office.
Gişe açmanın zamanı geldi.
Why did you open the cash box?
Kasayı neden açtın?
If the box remains open, they'll run about everywhere.
Kutu açık kalırsa, her tarafa kaçışacaklar.
Can you open the safe-deposit box room for us?
Kasaların bulunduğu odayı bize açabilir misin?
Then you can open up the body like a box with a lid.
Bununla bir vücudu kutunun kapağını kaldırır gibi açabilirsin.
That's my box room down the end there with the door open, you've got one on the left.
Aşağıda sonda kapısı açık olan benim odam, seninki de solda olan.
Open this box and take out the spider.
Kutuyu aç ve örümceği çıkar.
Oh, so you thought that someone wanted him to open a box of cigars while he was still in the car, I suppose.
Ve siz birilerinin, kutunun araba giderken açılmasını, garantiye almak istediğini düşünüyorsunuz.
Open this box, and wear the hat.
Kutuyu aç ve şapkayı giy.
I'm sorry, but it's very important I get the box open.
üzgünüm ama, kasanın hemen açılması çok önemli.
You open a box of blue soap. You run your hands under the water to feel the temperature.
bir kutu mavi sabun açıyorsun sıcaklığına bakmak için elini suyun altına sokuyorsun
The one who gets this box should open this letter
"Kutuyu bulduysan mektubu aç ve oku!"
Use both hands to grab it and the box will open
"Sandığı Açmak için 2 elini birden kullan!"
Tomorrow morning, come here, open up the box... and I'll get on the bus all by myself.
Yarın sabah, buraya geleceğim, kasayı açacağım... ve kendi başıma otobüse bineceğim.
Open the fucking box!
Aç şu çantayı!
Open the glove box.
Torpido gözünü aç.
Let's get a court order to open the safety deposit box and maybe we'll both find out a fewthings about Laura Palmer.
Banka kasası için bir mahkeme emri çıkarttıralım belki o zaman ikimiz de Laura Palmer hakkında bir şeyler öğreniriz.
Hey, if the box was that easy to open, imagine how easy the rest is gonna be.
Düşünsene kutuyu açmak bu kolaysa gerisi ne kadar kolaydır.
But I won't open that box till you get rid of the gun.
Ama sen silahını bırakmadan açmayacağım.
open the window 84
open the door 2669
open the gate 269
open the damn door 76
open the gates 106
open the trunk 45
open the safe 26
open the fucking door 115
open the case 20
open the doors 75
open the door 2669
open the gate 269
open the damn door 76
open the gates 106
open the trunk 45
open the safe 26
open the fucking door 115
open the case 20
open the doors 75
open them 61
open the bag 25
open the door now 39
open the hatch 29
open the 18
open the goddamn door 52
open the register 17
open the iris 28
open them up 18
the box 93
open the bag 25
open the door now 39
open the hatch 29
open the 18
open the goddamn door 52
open the register 17
open the iris 28
open them up 18
the box 93
boxer 60
boxes 78
boxing 74
boxey 35
boxers 19
open your mind 30
open it 1442
open your mouth 357
open up 2215
open your eyes 699
boxes 78
boxing 74
boxey 35
boxers 19
open your mind 30
open it 1442
open your mouth 357
open up 2215
open your eyes 699
open it up 264
open your heart 22
open bar 41
open your legs 21
open up the door 41
open door 32
open wide 81
open that door 50
open your present 22
open it now 29
open your heart 22
open bar 41
open your legs 21
open up the door 41
open door 32
open wide 81
open that door 50
open your present 22
open it now 29