Out of here traduction Turc
66,531 traduction parallèle
Look, we got to get you out of here.
- Ne? - Seni buradan çıkarmalıyız.
Get me out of here!
Çıkar beni!
We're gonna get you out of here and bring you back.
Seni geri getireceğiz.
We need to get Alec out of here, but this isn't helping.
Bu şekilde yardımcı olmuyorsun.
You don't understand. I gotta get out of here right now.
- Burayı terk etmeliyim.
We need to get Alec out of here, but this isn't helping.
Alec'i götürmeliyiz. Bu şekilde yardımcı olmuyorsun.
Get me out of here. Please...
Beni buradan çıkarın lütfen.
If I ever get out of here, he'll come after you again.
Buradan çıkacak olursam senin peşine düşer.
Magnus, let me out of here!
Magnus, çıkar beni buradan!
Okay, we have to get out of here before...
Tamam, buradan daha önce çıkmalıyız...
They released the Greater Demon to break you out of here.
Buradan kaçabilmen için Asil İblis'i saldılar.
I, uh... gotta get out of here for a while.
Buradan uzaklaşmam lazım.
Hey, let's get out of here.
Hadi kalkalım.
Get out of here.
Gidin buradan.
Simon, if you can hear me, I will get you out of here!
Sesimi duyabiliyorsan seni buradan çıkartacağım!
If I ever get out of here.
Şuradan çıkayım da.
Does that come with any other new tricks that could break us out of here?
Buradan çıkmamızı sağlayacak yeni numaraların var mı?
Get him out of here.
Çıkar onu buradan.
Get out of here.
- Git buradan.
No film is worth losing your life! Get out of here, man!
Git buradan dostum!
Get Rip out of here.
- Rip'i buradan götürün.
Let's get you out of here.
- Çıkaralım seni buradan.
- Let's get you out of here.
- Çıkaralım seni buradan.
In the meantime, we need to work on a way of getting you out of here.
Bu sırada seni buradan kurtarmaya çalışmaya devam etmemiz gerekiyor.
As soon as I'm out of here, Walker will concoct some reason to put a bullet in my head.
Buradan çıktığım an Walker kafama kurşunu sıkmak için bir bahane uyduracak.
Have Sergeant Diggle cleared out of here and ready for transport ASAP.
Çavuş Diggle'ın hazırlanıp en kısa sürede nakil için hazır olmasını istiyorum.
As soon as I'm out of here, Walker will concoct some reason to put a bullet in my head.
Ben buradan çıkar çıkmaz Walker kafama kurşun sıkmak için bir sebep uyduracaktır.
Get her out of here. All of you, go!
Hepiniz gidin!
Let's get out of here.
Hadi gidelim buradan.
I'm getting ready to get out of here right now.
Gitmek üzereyim.
My PO is saying, "You'll be out of here in a few months."
Şartlı tahliye memurum "Birkaç aya buradan çıkarsın." diyor.
Ok. You need to get out of here.
Tamam, hemen buradan gitmen gerekiyor.
Let's get out of here.
Hadi gidelim şuradan.
Get her out of here.
Onu buradan çıkarın.
You get Dinah and Wild Dog out of here.
Dinah ve Wild Dog'u oradan çıkart.
Don't worry. I'm gonna get you out of here.
Merak etme, seni buradan çıkaracağım.
Susan, we need to get you out of here.
Susan, seni buradan çıkartmamız lazım.
We have to get out of here.
Buradan çıkmamız lazım.
I can get us out of here by climbing up the elevator shaft.
Asansör boşluğuna tırmanarak bizi buradan çıkartabilirim.
Wanna get out of here?
Fenaymış. - Başka bir yere gidelim mi?
Well, I hope he figures it out soon,'cause if the Legion of Doom is here...
Umarım yakında çözer çünkü eğer Legion Of Doom buradaysa...
Let's get the hell out of here.
- Çıkalım buradan.
Maybe they figured out how Prometheus faked Lyla's voice to get me out of the bunker and into here.
Belki Prometheus'un beni sığınaktan çıkarıp buraya atmak için Lyla'nın sesini nasıl taklit ettiğini anlamışlardır.
The RPG that took out the plane came from over there, and the call from my son originated just west of here.
Uçağı havaya uçuran roket şuradan geldi ve oğlumdan gelen arama buranın batısından yapılmış.
What are we going to do if we run out of gas here?
Benzinimiz biterse ne yapacağız?
I should be smoking and making out, not standing here with a bunch of 50-year-olds all day.
Sigara içmeli, öpüşmeliyim, bütün gün burada 50 yaşındakilerle takılmamalıyım.
You know what, let's get out of here.
Gidelim buradan.
It's kind of weird seeing you smoke out here, you know?
Burada sigara içtiğini görmek garip geliyor.
Yeah, I think I'm really running out of things to do here in this town.
Galiba bu kentte yapacağım şey kalmadı.
We got out of the Glades, and here you are bringing it back into our home.
Glades'ten kurtulduk ve sen bunu bizim evimize geri sokuyorsun.
Oliver, look, maybe we should have talked her out of Helix, maybe not, I don't know, but the point is we're here now, and you're the only one she will listen to.
Oliver, belki onu Helix'ten vazgeçirmeliydik ya da geçirmemeliydik bilemem ama artık iş bu noktaya geldi. Sözünü dinleyeceği tek kişi sensin.
out of context 16
out of curiosity 82
out of order 40
out of my mind 17
out of the blue 171
out of interest 20
out of sight 112
out of town 49
out of nowhere 149
out of 299
out of curiosity 82
out of order 40
out of my mind 17
out of the blue 171
out of interest 20
out of sight 112
out of town 49
out of nowhere 149
out of 299