Poor souls traduction Turc
197 traduction parallèle
"Don't fret over those poor souls now, Sister Edit."
Artık o zavallı ruhlar için endişelenme kardeş Edit.
It can't be good for you up there among all those poor souls.
O hastanede zavallı canlar arasında rahat edemezsin.
" O my Lord, we your poor souls yearn for sanctity.
" Tanrım, biz senin zavallı ruhların seninle kutsanıyoruz.
Poor souls.
Zavallılar.
The fascists locked him up in a truck with some other poor souls.
Faşistler onu diğer zavallı tutuklularla birlikte bir kamyonete kapattı.
Poor souls!
Zavallılar!
May God have mercy on their poor souls as He has upon all the faithful departed.
"Yüce Tanrı bu biçarelerin ruhlarına..." "... bütün inananlara... " "... bahşettiği rahmetiyle merhamet etsin ".
- It appears there are two poor souls who seek religious comfort.
- Hayır, efendim. Dini huzur arayan iki biçare ruh var.
And, when prices go up those poor souls who can barely get enough to eat suffer even more.
Ve fiyatlar arttığında ancak yeterince yiyebilen o yoksul ruhlar yükselir, hatta daha çok ıstırap çeker.
We can't have any direct contact with them. Poor souls.
O zavallı ruhlarla direk temasa giremeyiz.
"Three hundred sailors are buried here." Poor souls!
"300 denizci sonsuzluğa yükseldi." Ruhları şad olsun!
It will give these poor souls something to look forward to.
Onlar, bu zavallı adamların belkide tek beklentisi.
Poor souls like that who have nothing are closer to God.
Hiçbir şeyi olmayan zavallı ruhlar, Allah'a yakındır.
I don't believe in you, Count Iblis, as did those poor souls who were destroyed on your ship on the planet.
Sana inanmıyorum Kont Iblis, O gezegendeki geminde yok olan zavallı ruhlar gibi.
83 deaths, 88 wounded! Poor souls!
83 ölü 88 yaralı!
They don't care about poor souls like us.
Bizim gibi zavallıları takmıyorlar.
Why are you going away? Leaving us, poor souls.
Neden bizleri perişan bırakıp gittin?
To help unfortunate merfolk, like yourself, poor souls with no one else to turn to.
Senin gibi çaresiz deniz insanlarına yardım etmek gidecek kimseleri olmayan zavallı insanlara.
Say some prayers for the poor souls in purgatory,
Azaptaki ruhlar için sen de dua et.
Do you? For the poor souls?
Zavallı ruhlar için mi?
I suppose those poor souls out at the Sefton Ward... are theory.
Peki, deney yaptığınız ruhlar ne oldu acaba... teorimiydi onlar.
No, you're right about the poor souls who need a helping hand.
. Buraya gel oğlum hadi!
I won't mention neither the Inquisition nor the poor souls burned at the stake.
Ona ne engizisyondan ne de kazıklarda yakılan zavallı ruhlardan bahsedeceğim.
Noble and pure feelings are persecuted and insulted... and should two poor souls meet, it keeps them apart.
En soylu duygular, en saf yürekler kurbanı olmuş, aşağılanmıştır, ve eğer iki zavallıcık karşılaşsa, birbirlerine kavuşmamaları için her şeyi yapılır.
In the Mess Hall trying to help the poor souls there.
Yemekhanede, zavallı ruhlara yardı ediyordum.
Some poor souls smashed a kayak up on the rocks about 25 miles up the coast.
Bazı zavallılar sahilde 40 kilometre kadar geride bir kano parçalamış.
You ask those three poor souls up in Brainerd if a deal's a deal. Go ahead, ask them!
Anlaşmanın, anlaşma olup olmadığını, Brainerd'daki o üç zavallıya sor bakalım.
Poor souls!
Gariban!
We never should have stored the vessels in dark places where they would eventually go mad, as these poor souls have gone mad.
Aygıtı asla onların, bu zavallı ruhlar gibi nihayetinde çıldıracakları karanlık yerlerde muhafaza etmemeliydik.
And those zombies are just the poor souls you drained.
Ve bütün o zombiler de sizin kuruttuğunuz zavallı ruhlar.
Oh, no, those poor souls.
Oh, hayır Zavallı ruhlar.
These poor souls have been dead for 50 years.
Bu insanlar elli yıl önce ölmüş.
"God appears, and God is light... " to those poor souls who dwell in night.
"Tanrı görünür, Tanrı ışıktır... gece yaşayan zavallı ruhlara."
Yesterday, as we all know, we had to fight these poor souls, who... led astray by perverts, wish to follow foreign war with civil war.
Belediye Binası önünde,... rehin dükkânından alınacak eşyalar kurayla belirlenmişti. 24 Mayıs'a dek, kapıdaki savaşa rağmen,... Parisli halk 20 franktan az ederi olan rehin malları almalarına izin veren kararnameden yararlanmak için oraya gitmişlerdi.
The death to which you're dooming hundreds of poor men daily... in a frantic effort to send their souls to perdition before your own... is a light pleasantry... compared to the bleeding death in the lungs... to which the great Judge has condemned you.
Öyle bir ölüm ki her gün yüzlerce masum insanı mahkum eden kendininkinden önce onların ruhlarını cehennem azabına çevirerek... sizin gibi suçu kanıtlanmış büyük yargıcın... akciğerlerindeki kanamaya kıyasla bunla size göre küçük bir şakadır.
Those poor, unfortunate souls.
O zavallı, şansız insanlar.
" Giving drink to poor damned souls
" Lanetlenmiş ruhlara su veriyor olacak o
I realized that, before saving their souls, we need to allow the poor to live a life of awareness. To have a conscience.
yoksulların ruhlarını kurtarmadan önce, bilinçli bir hayat yaşamalarını sağlamalıyız, ki bir vicdana sahip olsunlar.
You would bring the light of understanding into their poor benighted souls.
Zavallı cahil ruhlarını zekanın aydınlığıyla karşı karşıya bırakmak istiyorsun.
And now I think,... that, for the more blameless and the more corrupt souls,... death is a habit of life and the accomplishment of a conscience. And for the souls no longer pure, nor sinful yet,... who knew neither renunciation's taste nor the savor of offense as of the poor in spirit will be the kingdom of heaven Christ said ;
Ve şimdi düşünüyorum,... daha fazla suçsuz ve ahlaksız ruhlar için,... ölümün düşkünlüğü hayat ve vicdanlarının üstesinden geldiklerinde... ruhlar için ne saflık ne de günahkarlık vardır,... kimbilir tatlardan feragat edip etmediğini ya da ettiğini zavallı ruhlar cennetin krallığında olacak Christ dedi ;
The poor, pitiful souls who die without knowing Schubert, or Liszt...
Zavallı, acınacak bir kişi Schubert'i veya Liszt'i tanımaksızın ölür...
All of these jizo statuettes are his way of lamenting for those poor dead souls.
Tüm bu jizo heykelcikleri, onun için yoksul ölü ruhlara ağıt yakmanın bir yoludur.
For many years we've been trying to make the rich understand... that the poor have hearts and souls.
Yıllar yılı zengin olmak için didindik durduk. Biz fakirlerin de bir ruhu, bir kalbinin olduğunu hissetmek istedik.
It took a long time to organise his followers, made up of the poor, the homeless, the lost souls of the streets.
Sokaktaki fakirlerden ve evsizlerden oluşan müritlerini toplamak uzun zaman almıştı.
If it has come before your eyes... You poor unfortunate souls.
"O zaman korkunç gerçeği olan ışık gelecek."
♪ Poor unfortunate souls
Zavallı şanssız ruhlar
♪ Those poor, unfortunate souls ♪ So sad, so true
O zavallı şanssız ruhlar
♪ To those poor unfortunate souls
O zavallı yalnız ruhlar için
Poor souls!
Yolculuğunuz zordu değil mi?
Those are their loved ones, poor souls.
Bunlar zavallı ruhları seven kişiler.
Worse poison to men's souls than these poor compounds that thou may'st not sell.
Daha beter bir zehir insan ruhuna şu satışı yasaklanan zavallı karışımlardan.
souls 45
poor things 42
poor me 46
poor baby 151
poor girl 198
poor you 95
poor little thing 54
poor bastard 71
poor guy 284
poor little girl 16
poor things 42
poor me 46
poor baby 151
poor girl 198
poor you 95
poor little thing 54
poor bastard 71
poor guy 284
poor little girl 16
poor little guy 27
poor thing 558
poor darling 44
poor fool 28
poor man 126
poor love 17
poor soul 53
poor chap 37
poor child 59
poor people 29
poor thing 558
poor darling 44
poor fool 28
poor man 126
poor love 17
poor soul 53
poor chap 37
poor child 59
poor people 29
poor boy 107
poor creature 19
poor kid 169
poor dear 42
poor lady 18
poor woman 82
poor sod 25
poor lad 22
poor devil 19
poor fellow 56
poor creature 19
poor kid 169
poor dear 42
poor lady 18
poor woman 82
poor sod 25
poor lad 22
poor devil 19
poor fellow 56