Put the gun away traduction Turc
267 traduction parallèle
Put the gun away.
Silahı bırak.
I'm not going to be a hero. You can put the gun away. Sure.
Ben bir kahraman olmayacağım, o tabancayı kaldırabilirsiniz.
Put the gun away, Mr. Clements.
Silahınızı yerine koyun, Bay Clements.
That's why I say, put the gun away.
Bunun için diyorum ki, silahı kaldır.
Jack, put the gun away.
Jack, silahını kaldır.
So put the gun away and stop acting like a child.
Kısacası silahını kaldır ve çocuk gibi davranmayı bırak.
Put the gun away, William.
İndir silahιnι William.
Put the gun away now.
Şimdi indir o silahı!
Put the gun away, friend. What's your problem?
İndi silahını ahbap, sorun ne?
For god's sake, man, Put the gun away.
Tanrı aşkına dostum, bırak silahı.
- Put the gun away.
- İndir şu silahı.
Could you put the gun away?
Silahı kaldırır mısın?
Put the gun away, sonny.
Silahı kaldır evlat.
Put the gun away now.
Silahı derhal ortadan kaldırın.
Put the gun away.
- Silahını indir.
- Put the gun away.
- Silahı bırak.
Put the gun away.
Silahı at.
Just put the gun away, please.
- Şu silahı kaldır lütfen.
Just put the gun away, okay?
- Silahı kaldır, tamam mı?
Could you please put the gun away?
- Tabancayı kaldırır mısınız lütfen?
- Put the gun away.
- İndir silahını.
Reiser, put the gun away!
İşe başla! - Delirdin mi? At o silahı!
- Put the gun away!
- Silahı yerine koy.!
Put the gun away, Ed.
İndir silahı, Ed!
Now put the gun away.
Şimdi silahı kaldır bakalım.
Put the gun away.
Kaldır ortalıktan şu silahı.
Put the gun away!
Silahı indir!
Brett, just put the gun away.
Evet, şu silahı kaldır.
What're you going to do now? Put the gun away!
- Şimdi ne yapacaksın?
Put the gun away.
Silahını indir.
First you, then you, then myself! Put the gun away.
Önce seni, sonra seni, sonra da kendimi.
Why don't you just put the gun away, Adam?
Neden silahı bir kenara koymuyorsun, Adam?
Go on, and put the gun away.
Hadi bakalım, ve silahı uzak tut.
- Put the gun away Chopper!
Mucadele ediyorum!
Put the gun away.
Kaldir su silahi.
Please, put the gun away.
Lütfen şu silahı kaldır ortadan.
If not, put the gun away.
Vurmayacaksan silahı kaldır.
You see, sir, the killer plans to put the gun in the umbrella and then hide the umbrella in the fireplace and take it away some other time.
Görüyorsunuz ya, katil tabancayı şemsiyenin içine koymayı planlıyor. ... sonra şemsiyeyi şöminenin içine saklayacak ve başka bir zaman gelip alacak.
The first day we got here, I started thinking maybe I could put my gun away and settle down and get a little land, raise some cattle.
Buraya ilk geldiğimizde, silahımı bırakabileceğimi ve biraz toprak alıp sığır yetiştirebileceğimi düşündüm.
If you don't put that gun away, the court of enquiry on this will give such a pranging, you'll be lucky to be wearing the uniform of a toilet attendant!
Eğer şu tüfeği burnumdan çekmezsen, bu olayı araştıracak olan mahkeme seni öyle bir çarpar ki, sonra tuvalet bekçisi üniforması bile giyebilirsen şanslı sayılırsın!
Put away the gun.
- Çek şu silahı.
Oh, Lem, put the damn gun away.
Ah, Lem. Indir su lanet silahi.
Put the gun away, Red.
- Bırak şu silahı.
- Put the goddamn gun away.
- Lanet silahı yerine koy.
The other put a gun in my ribs... and said, "Let's go away for the weekend."
Diğeri de kaburgalarıma silahını dayadı ve'Bir haftasonu kaçamağı yapalım mı, ne dersin? 'dedi.
Put the goddamn gun away.
Bırak o lanet silahı.
Put away the gun and come out!
Tüfeğini bırak ve çık!
Put the gun down and move away from the desk.
Silahını indir ve masadan uzaklaş.
You have to put away the gun.
Silahını bırakmak zorundasın.
Avi where's the case? - Put the gun away.
Avi...
- Put away the gun!
- Silahını indir!
put the kettle on 29
put the phone down 76
put these on 107
put the 21
put them up 37
put the camera down 18
put the bag down 18
put them on 95
put the knife down 102
put the gun down 802
put the phone down 76
put these on 107
put the 21
put them up 37
put the camera down 18
put the bag down 18
put them on 95
put the knife down 102
put the gun down 802