English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ R ] / Really do

Really do traduction Turc

27,946 traduction parallèle
I really do.
Gerçekten.
It's just that, in this case, I really do have to kill the messenger.
Sadece bu durumda, elçiyi gerçekten öldürmem gerek.
You see, I really do have a lot to atone for.
Kendimi affettirmem gereken birçok şey var.
I really do have everything under control.
Her şey kontrolüm altında.
I really do want to help people.
İnsanlara yardımcı olmayı istiyorum.
I really do have urgent business to attend to.
İlgilenmem gereken acil bir işim var.
You know, I try with you, I really do.
Seninle bunu deniyorum, gerçekten.
Well, if you want to do something... I mean... really do something... we could use your help.
Güzel, eğer bir şeyler yapmak istersen... demek istediğim... gerçek şeyler... yardımını kullanabiliriz.
I really do think you're cute.
Bence gerçekten çok şekersin.
You can really do whatever you want.
Ne istersen onu yapabilirsin.
You really do.
Gerçekten seviyorsun.
You really do look ghastly, darling.
Çok solgun görünüyorsun, kızım.
I really don't think you're the one That should be telling her that, bill, do you?
Gerçekten bunu söylememiz gereken kişinin o olduğunu sanmıyorum, Bill, değil mi?
Damn, you really don't miss a thing, do you?
Hiç bir şeyi gözden kaçırmıyorsun değil mi?
I want to go to school, I really do, but I just...
Okula gitmek istiyorum, gerçekten. Ama...
Will you really do it?
Gerçekten yapacak mısın?
I wouldn't really do anything on you.
Sana elimi dahi sürmezdim.
- No, I think I really do.
- Hayır, bence söylemem iyi oldu.
Do you really think so?
- Gerçekten böyle mi düşünüyorsun?
All these years, I've put my trust in the system, my trust in the law, held myself back from doing what I really wanted to do.
Onca yıl sisteme, yasalara güvenip gerçekten yapmak istediklerimden kendimi alıkoydum.
Do you think the things that he said about one of us betraying him and one of us dying could really be true?
Sizce birimizin ihanet edip birimizin de öleceğiyle ilgili söyledikleri doğru olabilir mi?
When Damon and Enzo start tearing each other apart, do you really think Stefan is gonna let Enzo kill his brother?
Sizce Damon ve Enzo birbirini parçalamaya başladığında, sence Stefan kardeşinin öldürmesine izin verir mi?
I really wouldn't do that if I were you.
Yerinde olsam bunu yapmazdım.
But I have a really bad feeling about what you had to do to get my daughters back... so if you could just... tell me.
Ama içimde kızlarımı geri getirmek için kötü bir şey yapman gerektiğine dair kötü bir his var. Eğer anlatabilirsen yara bandı çeker gibi.
Guess the maid really took the "do not disturb" sign seriously.
Hizmetli "rahatsız etmeyin" kağıdını epey ciddiye almış galiba.
Are you really gonna make me do this?
Buna bana gerçekten yaptıracak mısın?
I-I don't really ever do this.
Bunu pek yapmam.
Do the Japanese really think they're better than us?
Japonlar gerçekten bizden iyi olduklarını düşüyorlar mı?
It's the least we can do, really.
Gerçekten, biz en azından bunu yapabiliriz.
Do you really want to hear this?
Gerçekten bunu duymak ister misin?
How do you really think this ends?
Sence bu nasıl bitecek?
I really don't want to do that.
Gerçekten bunu yapmak istemiyorum.
I mean, if they can't get our addresses right, do we really believe the charges?
Adreslerimizi tutturamıyorlarsa suçu ne olur düşünebiliyor musun?
Do you really think I drink out of a baby bottle?
Sence ben biberondan içki içer miyim?
Do you really?
Gerçekten mi?
I do. Really. Tell me.
Gerçekten anlat bana.
How do you think people are really going to react to this?
İnsanların buna nasıl tepki vereceğini düşünüyorsun?
Do you really think that having needles and a hype kit around is in your son's best interest.
Etrafta şırınga ve uyuşturucu aparatlarının olması, çocuğun için en iyisi mi sence?
And now that your trial isn't going so well... do you really expect this jury to believe that you were with a secret, gay, mystery lover who you refuse to name?
Şimdi mahkeme iyi gitmeyince gerçekten jürinin gizli gay olduğunu ve gizemli bir aşığın olduğuna inanmasını mı bekliyorsun? Ayrıca ismini vermeyi de reddediyorsun.
Sirens singing, "Come play with us." But really they just want me to pilot my literary schooner into the rocks of do-nothingness.
Sirenler "gel bizimle oyna" diye şarkılar söylüyor ama aslında benim edebi yelkenlimi hiçliğin kayalıklarına doğru sürmek amaçları.
I really need you to give me some space, or I don't know what I'm gonna do.
Bana biraz rahat vermenize ihtiyacım var yoksa ne yapacağımı bilmiyorum.
Do you think Ms. Lang really just fell?
Sizce Bayan Lang gerçekten düştü mü?
Look, I know you like her, but how much do you really know about her?
onu beğendiğini biliyorum ama onu ne kadar iyi tanıyorsun?
Really, Jessie? Do you always have to judge everyone?
Her zaman insanları böyle yargılarmısın?
Do we really want to get into that?
Bu işe gerçekten kalkışmak istiyor muyuz?
Do you really want to make an enemy of the "Raza"?
Gerçekten de "Raza" yı düşman edinmek mi istiyorsun?
I put the code out there, really made it free when you didn't have the guts to do it yourself.
O kodu ben yazdım hatta ben bedava yaptım senin yapamayacağın bilerek.
Oh, my God, do we really have to do thi...?
- Yok artık, ciddi ciddi şimdi bunu mu...
If I were to really go ahead and do what I am itching to do your highness...
Eğer gerçekten böyle devam edersem ve sinirlenirsem Sayın Majesteleri...
Do you really want to provoke me?
Beni gerçekten kışkırtmak mı istiyorsun?
Do you really want to drag that poor young girl down with you?
O masum kızı da yanında sürüklemek istediğine emin misin?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]