Search the house traduction Turc
362 traduction parallèle
Search the house.
Evi arayın.
If you give me your word, I won't search the house.
Bana sözünüzü verirseniz, evi aramam.
As a magistrate, I must search the house.
Evini aramaya yetkim var.
Quick, search the house!
Çabuk, evi arayın!
I will search the house.
- Yeter! Evi arayacağım.
You may search the house
Evi arayabilirsiniz.
Search the house.
Evi arayabilirsin.
Well, not to search the house.
- Evinizi araştırmak için değil.
Yes, we must search the house, organize it properly.
Evet, evi aramalıyız, uygun biçimde örgütlenmeliyiz.
Then come and search the house, Brack, now that you are wearing a star.
O zaman gel ve evi ara Brack, sen bir şerifsin.
Your Excellency, don't force me to search the house.
- Ekselansları, bizi evinizi aramaya zorlamayın.
You must search the house, but you must find that doll!
Evi aramalı ve o bebeği bulmalısın.
Search the house, Lieutenant.
Evi aratın, Teğmen.
Columbo refuses to search the house.
Columbo evi aramayı reddediyor.
That's why Frank is having the police search the house.
Onun için Frank polislere evi aratıyor.
Search the house and bring everybody to me.
Evi arayın.. Bulduklarınızı bana getirin.
Search the house!
Evi arayın!
Guards, search the house.
Muhafızlar, evi arayın.
Let's search the house.
Hadi evi arayalım.
Right, search the house!
Doğru! Girip evlerine bakın.
Did you search the house?
Evi aradınız mı?
- Number one, go and search the house.
- Bir numara, eve girip ara.
We split up and search the house.
Ayrılalım ve evi arayalım.
Then Colonel Mustard suggested we search the house.
Sonra, Albay Mustard bize evi aramamızı önerdi.
I DON'T WANT TO SEARCH THE HOUSE WITH RUDY.
Baba, evin içinde Rudy'yle dolaşmak istemiyorum.
All I'm suggesting is that we just search the house for the girl.
Demek istediğim, gidip evde kızı arayalım.
Scotty, they've come to search the house.
Scotty, evde arama yapmaya geldiler.
Search the house.
Evi ara.
We'd better search the house.
En iyisi evi arayalım.
I brought the victim's car back, and I gotta search the house.
Kurbanın arabasını geri getirdim ve evi aramak zorundayım.
We've doubled the search party around Kemp's house.
Kemp'in evinin etrafındaki devriyeleri iki katına çıkarttık.
I doesn't need you to search the whole house.
Bütün evi aramaya gerek yok.
Take your men and search every house in the city.
Adamlarını al ve şehirdeki bütün evleri tek tek dolaş.
Or because then he would have control of your property, of this house... and could search in the open instead of the dark like this.
Ya da mallarınızın ve bu evin kontrolünü ele alıp... açıkça araştırma yapabilecekti.
Order a search of the whole house.
Tüm binayı aramak için izin çıkartın.
You can search the whole world... you will never find Michelangelo in a house like this.
Bütün dünyayı arasan da Michelangelo'yu böyle bir yerde bulamazsın.
You'll have the right to enter any house, day or night, without a search warrant hold suspects without trial.
Gece gündüz, arama emri olmaksızın her eve girme, şüphelileri mahkeme olmadan... tutuklama yetkisine sahip olacaksınız.
One of Maria Gonzalez'sisters threw me out of the house and... we left to search for work, walking.
María González'in kız kardeşi daha sonra beni evden attı. Ben de iş aramaya başladım.
It has become necessary to search each house individually, so for the sake of appearances, we have to search here, too.
Bütün evleri tek tek aramamız icap etti.. o yüzden sırf görüntü olsun diye burayı da aramamız gerekiyor.
Search the whole house, the bedrooms, the cellar...
Ve bütün evi arayın, odaları, mahzeni, her yeri, haydi, her yeri, çabuk.
I am going to search every house in this place during the next few hours.
Birkaç saatte buradaki tüm evleri arayacağım.
" Police today were conducting a house-to-house search of Lugash for the thief, who Monday night stole the fabled
"Bugün polis, Pazartesi gecesi Kraliyet Müzesi'nden çalınan..." "... efsanevi Pembe Panter'in hırsızını bulmak için, Lugash'taki tüm evleri araştırdı. "
Search every house! Get everybody out in the street!
Bütün evleri arayın, herkesi caddeye çıkarın.
I don't know what the hell is going on here either, so were going to take it step by step and search every room in the house, alright?
Burada neler olduğunu ben de anlamıyorum. O yüzden burada adım adım ilerleyeceğiz ve odaları tek tek arayacağız tamam mı?
If we don't have a legitimate reason how could we search his place and the House of Traps and retrieve the stolen treasures and the list of the rebels to prove his treason
Somut kanıt olmadan... Sarayını ve Pusu evini arayarak... çalınan hazineleri ve... asilerin listelerini bulup hainliğini. nasıl kanıtlayacağız?
- Check the house and search the body.
- Evi kontrol edip cesedin üzerini arayın.
Did you search the whole house?
Tüm eve baktın mı?
Hector, girls don't just blow away in the wind! Did you search the whole house?
Ama Hector, uçmuş olamaz, bütün eve baktınız mı?
The house will shortly be under police observation until a warrant is prepared authorizing a search of the premises.
Yetkili mercilerden arama izni çıktığında bu ev kısa süre içerisnde polis gözetimine alınacak.
We swept the house for booby traps. It was clean, but we still haven't done a full search yet.
Temizledik fakat evi tamamıyla aramadık.
I'm getting some men in from Shrewsbury to do a thorough search of the house and grounds.
Shrewsbury'den bazı adamlar daha getirtiyorum evin ve bölgenin detaylı bir aramasını yapacaklar.
search the place 23
search them 22
the house is empty 22
the house 261
the house is on fire 21
the housekeeper 42
house 1583
housewife 19
houses 83
housekeeping 91
search them 22
the house is empty 22
the house 261
the house is on fire 21
the housekeeper 42
house 1583
housewife 19
houses 83
housekeeping 91
housekeeper 25
house rules 39
house counsel 18
house fire 20
search 127
searching 134
searched 25
search her 20
search me 56
search him 68
house rules 39
house counsel 18
house fire 20
search 127
searching 134
searched 25
search her 20
search me 56
search him 68