English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ S ] / She didn't do it

She didn't do it traduction Turc

480 traduction parallèle
She didn't wanna do it at first, but I convinced her.
Önce yapmak istemedi ama ikna ettim.
She may be funny some ways, but she wouldn't do nothing wrong, so I'd like it if you didn't talk to people like it was.
Bazı açılardan tuhaf olabilir ama yanlış bir şey yapmaz. O yüzden insanlarla yanlış bir şey yapmış gibi konuşmanızı istemiyorum.
Regan's dead, all right, but she didn't do it.
Regan öldü, tamam, ama o yapmadı.
She tells him she didn't do it.
Ona, bunu yapanın kendisi olmadığını söyler.
She didn't do anything wrong. I like it.
Hayır, yanlış bir şey yapmadı, Aksine hoşuma gitti.
She said you were able to do it so that you never really saw anything you didn't want to see.
Böyle bir şeyi yapabileceğini söyledi. Böylece görmek istemediğin bir şeyi gerçekten hiç görmezmişsin.
She didn't want to be a nun anymore. What could she do about it?
O zaman ne olur?
But she didn't do it.
Fakat ihbar etmedi.
She didn't want to do it where she works.
Çalıştığı yerde ölmesini istememiş.
Maybe she / it didn't do it herself.
Belki de böyle istedi.
She didn't do it.
O öldürmedi.
And though it is with some regret that I finally satisfy the greed of my relatives I nevertheless do devise and bequeath that my entire estate be divided equally between my fourth cousin, George Crossfield in order that he no longer need borrow from his clients'funds my niece, Rosamund Shane in order that she may support her husband in the style to which he would like to be accustomed to my nephew, Hector Enderby, in order that he may be able to afford to hunt every day, rather than once a week thereby providing more opportunity for breaking his neck and finally, my sister, Cora Lansquenet out of gratitude that she stayed out of the country for 30 years and didn't bother me.
".. her ne kadar akrabalarımın aç gözlerini doyurmak beni üzüyorsa da, bütün mal varlığımın aşağıda ismi bulunanlar arasında eşit olarak dağıtılmasını vasiyet ediyorum : Kuzenim, George Crossfield'e, artık müşterilerinin fonlarından ödünç almaktan vazgeçsin diye. Yeğenim, Rosamund Shane'e, kocasının pek heves ettiği zevk ve sefa alemini kolayca sağlaması için.
She belonged to have pretty words spoke over her, and I didn't do it.
Yeterli değildi. Güzel sözler hak etmişti ve ben onları söylemedim.
She said he didn't want to do it at home because the kids were sleeping.
Çocuklar uyuduğu için evde intihar etmek istemediğini söylemiş karısına.
No, she didn't like to do it outside.
Hayır, dışarıda sevişmeyi sevmezdi.
- I didn't believe she'd do it.
- Yapacağına inanmamıştım.
In fact, Catherine... she didn't want to do it.
Aslına bakarsan, Catherine.... böyle olsun istememişti.
She didn't believe he would do it.
Bunu yapacağına inanmamıştı.
- She didn't seem to know what to do with it.
O penisin ne işe yaradığını bilmiyor gibiydi.
She didn't do it, she almost did it.
Tam olarak yapmamıştı yani.
I didn't know she could do it.
Nasıl becerdin bunu.
- She didn't do it on purpose.
- Bunu bilerek yapmadı.
She didn't do it for me. She wants my father to think she cares.
Benim için değil, babama beni sevdiğini göstermek için.
She was killed in our house this evening... but I didn't do it.
Evet. Nice'den döndü. Bu akşam evimizde öldürüldü.
- She's convinced the cat didn't do it.
- Kedinin yapmadığından emin.
- She knows I didn't do it on purpose.
- Özellikle yapmadığımı biliyor.
You mean she didn't do it?
Onun yapmadığını mı söylemek istiyorsunuz.
On the outside chance she didn't do it.
Belki o yapmamıştır diye.
I know he stole it, but she really didn't do anything.
Onun çaldığını biliyorum ama kadın bir şey yapmadı.
Froggy thinks she didn't do it.
Kurbağa herif, onun yapmadığını düşünüyor.
Froggy knows she didn't do it.
Kurbağa herif, onun yapmadığını biliyor.
Because she didn't want to do it.
Çünkü karısı yapmak istemiyordu.
If it's true, how come you haven't arrested this woman? 'Cause she didn't do it.
Eğer doğruysa, nasıl oldu da bu kadını tutuklamadın?
She didn't do it.
O öyle bir şey yapmadı. Yapmadı mı?
– She didn't do it?
Hayır, efendim.
I didn't think that she'd do it.
Yapacağını tahmin etmedim.
- I'M SURE SHE DIDN'T DO IT ON PURPOSE.
- Eminim isteyerek yapmamıştır.
She didn't wanna do it. I promised to get her steaks.
Ona bir biftek ısmarlayacağıma söz verdim.
Not to mention the fact that she didn't even want Wayne anymore, which I suppose technically makes him another sloppy seconds as far as my track record is concerned, but do you see me getting all hot and sweaty under the brassiere because of it?
Wayne'i artık istemediğini söylemeye bile gerek yok ki, bu durumda, teknik olarak benim geçmişim göz önüne alınırsa, bu onu da bir ikinci el yapar ama bu yüzden benim tepemin attığını görüyor musun?
There she would lie... gorgeous, voluptuous... and it didn't do a thing for me.
O muhteşem seksi kadın orada yatıyordu ve benim için bir şey ifade etmiyordu.
I didn't know that girl Terry, but I do know the officer, and I know that when she puts a slug between somebody's eyes, it belongs there.
Terry denen kızı tanımazdım. Ama bayan polisi tanıyorum. Birinin alnına kurşun sıkmışsa kesinlikle bunu hak etmiştir.
Hey, I didn't know she was going to do that, okay? I bet it was a whole lot safer than landing with you in that damn plane of yours. Oh, yeah, oh, yeah?
Onun bunu yapacağını sanmıyordum, iyi misin?
- She just didn't do it for me.
- Sadece bana uymadı.
Whatever she told you, I didn't do it.
Size her ne dediyse ben yapmadım.
She didn't mean to do it but I think it still counts.
Tamam, bilerek yapmadı ama bence yine de sayılır.
Well, I didn't really tell Susan about it and she doesn't really have anything else to do.
Susan'a bundan bahsetmemiştim ve onun başka bir programı yok.
- She didn't do it, Scully.
- O bir şey yapmadı, Scully.
- She didn't do it!
Yapmamış!
SO WAS THE VIRGIN MARY, AND DON'T TELL ME SHE DIDN'T DO IT.
- Bakire Meryem de öyle. Sakın bana onun bu işi yapmadığını söyleme.
She didn't really do it for me.
Gerçekten benim için yapmadı.
I didn't do anything! She did it!
Ben hiç birşey yapmadım!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]