Show them to me traduction Turc
208 traduction parallèle
Monsieur, would you be good enough to show them to me once more?
Onları bana bir kez daha gösterebilir misiniz?
You must show them to me.
Onları bana göstermelisin.
Show them to me once more and I'll bash them in.
Bir kez daha gösterecek olursan ağzının içine doldururum onları!
Then show them to me.
O zaman, onları bana göster.
Show them to me.
Bana onları göstersene.
Maybe he'll show them to me.
Belki bana o gösterir.
I want you to do me a favor : Don't show them to me.
Josh, bir iyilik yap ve onları bana gönderme.
Can you show them to me?
Onları görebilir miyim?
- You must show them to me later.
- Bir ara bana göster. - Tamam.
You must show them to me one day.
Bir ara uğrayıp bana göstermelisin.
Show them to me!
Göster!
- Show them to me.
- Göster bana.
Can you show them to me?
Bana öğretebilir misin?
Show them to me.
Göster bana.
I'll show them how to marry me off...
Beni evlendirmek neymiş onlara gösterelim...
You wanted to show them that you approved of me.
Onlara beni onayladığınızı göstermek istediniz.
Remind me to show you the rest of them sometime.
- Sonra hatırlat da hepsini göstereyim.
Then, when you've finished your drink, you can take me home and I'll show them to you.
- O tabloyu çok beğendim. - O halde içkinizi bitirdiğinizde beni evime bırakabilirsiniz.
I'm entitled to show them what I can do with it, but they won't even give me that.
Yeteneğimi onlara göstermek hakkım, ama bana bir şans bile tanımıyorlar. Bu adil değil.
I promise to defend them and to show them favor... even as I defend and show favor to those that were ever loyal to me.
Bana hep sadık kalmış olanları koruyup kolladığım gibi, onları da koruyup kollayacağıma söz veriyorum.
Let me show them to you.
Onları sana göstereyim.
They want me to show them the spreadsheet software I was using at my last job.
Son işimde kullandığım tablolama programını öğretmemi istiyorlar.
But you'll certainly believe these names if you'll permit me to show them to you.
Ama göstermeme izin verirseniz, bu isimlere inanacağınızdan eminim.
You wanna see them alive, you'll send me down a hundred of these fancy heaters you got, and some troops to show me how to use them.
Onları canlı olarak yeniden görmek istiyorsan, bana şu ısıtıcılardan gönder.
I promise to defend them and to show them favour, as I defend and show favour to those who were ever loyal to me.
Bana hep sadık kalmış olanları koruyup kolladığım gibi, onları da koruyup kollayacağıma söz veriyorum.
- Do you want me to take you down there and show them to you?
- seni aşağı götürüp onları göstermemi ister misin?
i'm going to show you three numbers and i want you to tell me if you see any similarity between them.
Size üç sayı göstereceğim. Benzerlik görürseniz söyleyin.
Now if you'll allow me to conclude on this note of levity... even a talk-show host knows when to leave them begging...
"Onların altında, gökyüzü mavisi, aşkının gözleri bulunuyordu." Geçen ay Enquirer fotoğrafında seni birlikte gördüğüm aynı adam mıydı?
I'm going to show you some slides and you're going to tell me what you think about them.
Sana bazı slaytlar göstereceğim sen de bana onlarla ilgili ne düşündüğünü söyleyeceksin.
Please show compassion and have them returned to me.
Lütfen merhamet gösterin ve onların bana geri verilmesini sağlayın.
They won't show me official reports, but can't I ask you to check them?
Bana resmi belgeleri göstermiyorlar. Ama siz onlara bakabilirsiniz.
Don't show them to your motorcyclist... it's not because you know me that you know men...
Parayı sakın motosikletçine gösterme. Beni tanıyorsun ama diğer erkekleri tanımıyorsun.
Oh. You know, it's amazing to me how you invite these gentlemen on your show and then you rip them up and spit them out, you know?
Bu insanları programına davet etmen çok şaşırtıcı sonra da onları soru yağmuruna tutuyorsun.
My cousin in Florida asked me to show them a good time.
Kuzenim Florida'dan Aradı ve Yardımcı Olmamı istedi..
Just show them to me first.
Sadece resimleri önce bana göster.
Show them straight in to me.
Tam bana doğru gönder onları.
I'll have them show it to me.
Onu göstermelerini isterim.
- Let me show them to you.
Git buradan - Sana göstereyim.
- the jokes aren't very practical on the show really to tell you the truth um no impractical jokes lots of them for some reason pretty much every day they sing me happy birthday and on my birthday it happened twelve times
Eğer Benjamin kendini tutamazsa, ben de başlıyorum gülmeye. Eğer ben kendimi tutamazsam Benjamin de başlıyor gülmeye. Sette eşek şakası yapmıyoruz aslında.
I mean... I mean normally I wouldn't show them to anyone,'cos they're just embarrassing daubs really, but you know, ah, they give me pleasure.
Yani... yani genelde kimselere göstermem, zira, mahcup edici fırça darbeleri bunlar, ama nasıl derler, müthiş zevk alıyorum.
So I'm going to show you some drawings and I want you to tell me what you think about them.
Ben sana bazı çizimler göstereceğim ve sende bana, onlar hakkında ne düşündüğünü söyleyeceksin.
Come out and pack this place, just to show them how grateful I am. I told them you would. Don't make me a liar!
buraya gelin ve bu eğlenceye sizlerde katılın onlara bunu yapacağınızı söyledim beni yalancı çıkarmayın!
You, you want to show me them tit...?
Bana şeylerini gösterir misin?
So, in other words, what I'm saying therefore, is that they're paying me to show them, in combative form, the art of expressing the human body.
Öyleki, başka bir deyişle, söylediğim bu sebeplerden dolayı onlara bunu dövüş formunda göstermem için bana ödeme yapıyorlar. "İnsan vücudunu ifade etme sanatı".
So, why don't you show me what you plan to do about... them?
Peki şu konuda ne planladığınızı da bana gösterebilir misiniz... Oradalar?
Sometimes they show me awful things people have done. I try to tell them why they did it.
Bazen bana insanların yaptığı kötü şeyleri gösteriyorlar ve bunu niçin yaptıklarını anlatmaya çalışıyorum.
God is blessing me and it was an accident to help get to all these people and show them films I haven't seen!
Tanrı bana boks yapma lütfunu vermiş bütün bu insanlara yardım ulaşması için ve onlara görmediğim filmler göstermek için!
Bring them to me, and I will show them how to enter the underground tunnels.
Onları bana gönder. Yeraltı tünellerine nasıl girileceğini göstereceğim.
Jake told me I should try to get to know them better- - show them that I'm a good guy.
Jake onları yakından tanımaya çalışmam ve onlara iyi biri olduğumu göstermem gerektiğini söylemişti.
But you have to show me them.
Onları bana da göstermelisiniz.
And then I decided to declare myself and show them how much they loved me.
Sonra kendimi tanitmaya karar verdim. Beni ne kadar çok sevdiklerini de onlara gösterecektim.
show them 92
show them in 19
to meet you 22
to me 1767
to mexico 17
to meet 21
show me the money 40
show me your face 32
show me 1170
show it to me 113
show them in 19
to meet you 22
to me 1767
to mexico 17
to meet 21
show me the money 40
show me your face 32
show me 1170
show it to me 113
show me what you got 106
show yourself 289
show us 126
show no mercy 20
show me your hands 307
show time 64
show me something 32
show it 54
show me how 19
show me your teeth 20
show yourself 289
show us 126
show no mercy 20
show me your hands 307
show time 64
show me something 32
show it 54
show me how 19
show me your teeth 20