Some water traduction Turc

You want me to get you some water?

Biz iyi. Burada Arkadaşım bir tamirci olduğunu.

Need some water?

Su ister misin?

We'll get you some water, all right?

Tamam, sana su getireyim. Tamam mı?

Hey, there's some water in there.

Biraz su var.

- You need some water, Fischer?

- Su ister misin, Fischer?

Can I have some water, please?

Bir bardak su alabilir miyim?

Do you want some water?

Su ister misin?

I'm Gonna get you some water.

Ben sana biraz su getiriyim.

When you've done in here, fetch some water for the trough.

Burada işin bitince yalağa biraz su dök.

Susan, fetch some water.

Susan, su getir.

Alright, guys, let's take five minutes. Grab some water, take a break.

Tamam çocuklar hadi beş dakika su molası verin.

- Want some water?

- Su ister misin?

Drink some water.

Biraz su iç.

- Just drink some water, sensei.

- Biraz du iç, sensey.

I'll get some water.

Ben gidip su getireyim.

Oh, would you like some water?

Biraz su ister misin?

Here's some water.

Al su iç.

- [John] Would you like some water?

- Biraz su ister misin?

- Okay, we need to get some water.

- Biraz su almamız gerek.

All right, all right. We're gonna need some water.

Biraz suya ihtiyacımız olacak.

I should go and get some water for the trip.

Ben yola su alırım o zaman.

I'm going to mosey across the street and get some water for the horses and a double soy half-caf macchiato with a touch of cinnamon for me.

Biraz bu civarda takılacağım ve atlara su vereceğim. Kendime de çift soyalı, yarım kafeinli bir kahve.

At least we were able to trade our flip-flops for some water.

Hiç olmadı parmak arası terliklerimi biraz su için takas edebiliriz.

I slipped on some water and fell back into the shower door.

Suya basıp kaydım ve duş kapısının üzerine düştüm.

Some water or...?

- Su veya...

Have some water.

Biraz su iç.

- Get them some water or something.

- Onlara su falan ver. - Hayır.

I brought you some water.

Biraz su getirdim.

Excuse me. Can I have some water, please?

Affedersiniz, su alabilir miyim, lütfen?

No. Shall I boil some water?

- Yok, su kaynatayım mı?

Just water, or something with some water.

Sadece su, ya da sulu bir şey.

Today, it has to be with some water Bhaiyaji.

Bugün biraz sulu olacak Bhaiyaji.

Go get him some water.

Biraz su getir.

And I, um, picked you up some fresh fruit and some water and shit.

Ve ben gidip taze meyve ve su filan aldım.

Want some water?

Biraz su ister misin?

Deeks, get some hot water. It'll destroy the venom.

Bunun üzerinde.

I need some vessels in which to heat fresh water.

İçinde taze su ısıtacak birkaç kap lazım.

Some say it's the water, but I have my own theory.

Bazıları suyundan olduğunu söylüyor ama benim kendi teorim var.

And there's some bottled water back there, if you'd like.

Arka tarafta su şişesi de var, içmek isterseniz.

Most of the Vietnamese Navy ships were dead in the water, some were anchored, some were just adrift.

Vietnam Donanma gemilerinin çoğu suda batmıştı, bazıları saplanmıştı, bazıları akıntıya kapılmıştı.

She threw hot water right on my ween, which apparently is some less-well-known remedy for snakebites.

Kız kasıklarıma kaynar su döktü. Az bilinen bir yılan ısırığı tedavisiymiş.

You find some strong, like-minded comrades and you stay stuck together like wet on water.

Güçlü ve kafa dengi yoldaşlar bulup birbirinize sımsıkı tutunmak.

Could you bring me a cup of coffee and some ice water, please?

Bana bir kahve ve buzlu su getirir misiniz lütfen? - Tamam.

There was some confusion about their identity, but from the build of their ships and their speed through the water, the Emperor recognized them at once as Northmen.

* There was some confusion about their identity, * but from the build of their ships and their speed through the water, * the Emperor recognized them at once as Northmen.

Yeah, I got lost in some really rough water, but actually between us, it was pretty awesome.

Evet. Çok sert sularda kaybolmuştum ama aramızda kalsın, çok harika bir şeydi.

All right, uh, water, some protein bars, anything else?

Pekala, su, biraz çikolata, başka bir şey?

Have a cold pitcher of water and some orange slices ready for me.

Benim için soğuk su matarası ve portakal dilimleri hazırla.

Says here, some women don't menstruate until they're 25, due to the chemicals in our water.

Burada yazdigina göre sulardaki bazi kimyasallardan dolayi bazi kadinlar 25 yasina kadar regl olmuyormus.

I'd like some more water, please.

Biraz su alabilir miyim, lütfen.

I'll go get you guys some more water... and your food should be out in just a few minutes.

Size biraz su getireyim, yemeğiniz de beş dakikaya hazır.

Cake, decorations, some of those water guns shaped like dicks.

Pasta, süslemeler, yarak şeklindeki su tabancalarından...