English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ S ] / Such a lovely day

Such a lovely day traduction Turc

38 traduction parallèle
I suppose you're wondering why I should bother on such a lovely day.
Böyle güzel bir günde neden bunun için tasalandığımı merak ediyorsunuzdur.
She and I could have had such a lovely day.
Onunla çok hoş bir gün geçirebilirdik.
It was such a lovely day.
Gerçekten çok güzel bir gündü.
Never saw such a lovely day Happy Easter
Hiç bu kadar hoş bir gün görmemiştim Mutlu Paskalyalar
We can't spoil such a lovely day by worrying about that girl.
O kız için üzülerek günümüz zehir olmasın.
It was such a lovely day, I got up early and went for a walk in the garden.
Hava o kadar güzeldi ki, erken kalkıp bahçede yürüyüşe çıktım.
Wow, it's such a lovely day.
Ne kadar güzel bir gün.
What are we doing here on such a lovely day.
Çocuklar beni aşağıda girişte bekleyin.
Such a lovely day.
Güzel bir gün gibi.
It's such a lovely day.
Çok güzel bir gün.
It's such a lovely day.
Bak ne kadar güzel bir gün.
It's nicer in the park, it's such a lovely day.
Böyle güzel bir günde parkta olmak daha güzel.
Share your good fortune on such a lovely day.
Böyle güzel bir günde talihinizi paylaşmaya geldim.
It's been such a lovely day.
Bu güzel bir gün oldu.
♪ Weather-wise it's such a lovely day ♪
Harika bir gün
♪ It's such a lovely day ♪
Ne harika bir gün
Why waste such a lovely day in the city?
Neden böyle güzel bir günü şehir içinde harcayayım ki?
What if we go for a walk, possibly, because it's such a lovely day?
Ne dersin yürüyüşe çıksak, hem hava da çok güzel?
- It's such a lovely day...
- Çok güzel hava...
WELL, IT'S SUCH A LOVELY DAY, I THOUGHT I'D GO FOR A STROLL,
Biraz dolanayım, manzaraya bakayım dedim.
I thought it was going to be such a lovely day.
Sadece birkaç dakika daha.
It's such a lovely day.
Gerçekten bu gün harika bir gün.
Why not? Great. Weather-wise, it's such a lovely day
Harika.
It's a sin to stay indoors on such a lovely day.
Böyle güzel bir günde içeride oturuyor olmaları çok yazık.
Such a lovely day.
Çok güzel bir gün.
Thank you all for coming on such a lovely day. I think probably...
Bu güzel havada geldiğiniz için teşekkürler.
But it's such a lovely day.
Rahatını bozduğum için üzgünüm ama güzel bir gün.
It's such a lovely day, shall we go to the park?
Hava çok güzel. Parkta yiyelim mi?
Such a lovely day to be here today.
Burada olmak için ne de güzel bir gün bugün.
It's such a lovely day to be here... Oh, Christ!
Burada olmak için ne de güzel bir gün bu...
Why the coat on such a lovely day?
Bu kadar güzel bir havada neden palto giydin?
Such a lovely day.
- Ne güzel bir gün. - Neden olmasın?
We'll have such a lovely day.
Çok güzel bir gün geçireceğiz.
It's such a lovely day.
Ne kadar harika bir gün.
We had such a lovely time that day.
Çok güzel bir gün geçirmiştik.
Why are you in such a good mood in this lovely day?
Bu güzel günde böylesi güzel bir ruh halini neye borçlusun acaba?
I mean, you have a lovely shop, but it's such a nice day.
Burası hoş bir yer. Ama hava bu kadar güzelse dışarı çıkmamız gerekir.
And it's a lovely thought that maybe one day Voyager, our galactic message in a bottle, might encounter such a planet.
Şişedeki galaktik mesajımız, Voyager'in belki bir gün böyle bir gezegene rastlama olasılığı çok güzel bir duygu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]