English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ T ] / That you did

That you did traduction Turc

55,093 traduction parallèle
That you did.
Eminim çözerdin.
So when you say your parole officer was mean to you before, how did that make you feel?
Şartlı tahliye memurunun sana kötü davrandığını söylemiştin bu sana ne hissettirdi?
Did you see that?
Gördün mü?
Did you see that guy in the bar?
Bardaki adamı farkettin mi?
How did you know that?
Bunu nerden biliyorsun?
You did that for me? Yeah.
- Benim için mi geldin?
I thought you liked when I did that.
- Bunu yapmam hoşuna gidiyor sanıyordum.
How in God's name did that not occur to you?
Bunu nasıl oldu da akıl edemedin?
Did you know that Matt won't let me cross the city limits?
Matt'in bana şehir limitlerini aşmama izin vermeyeceğini biliyor musun?
Why did you treat me like that?
Bana neden böyle davrandın
How did you come up with that idea?
Bu fikre nereden kapıldın?
Did you see that?
Şunu gördün mü?
Master, I did my best to help you but after what just happened, I'm afraid that your reputation cannot be repaired.
Efendim, size yardım etmek için elimden gelenin en iyisini yaptım ama olanlardan sonra, korkarım ki itibarı tamir edilemez.
If you don't mind me asking, how did you end up having dinner with Mr. feltz and Mr. stussy that night?
Sormamın sakıncası yoksa, Bay Feltz ve Bay Stussy ile akşam yemeğiniz nasıl sonlandı?
I know that you and your team did a rotation on the donnie.
Sen ve ekibinin Donnie'de bir dönüş yaptığınızın farkındayım.
Did you see that in there?
- İçeride olanları gördün mü?
- Did she tell you to take that video of me?
- Hayır. - Beni videoya çekmeni o mu söyledi?
And I was very impressed that despite everything he did, you still rescued him.
- Çatımdaki mancınığın nasıl kullanıldığını biliyorsun, değil mi? Şu çok büyük yıkım silahı, değil mi?
Well, I'm ashamed to say that I did, Pam, but at least I get to be having pancakes with you here this morning, right?
Yaptığım için utanç duyuyorum, Pam, ama en azından bu sabah seninle kek yemeyi tercih edebilirim, tamam mı?
Did you know that she was down here?
Burada olduğunu biliyor muydun?
What did he specifically say that leads you to believe he's delusional?
Hasta olduğuna inandıran tam olarak ne söyledi?
Did you give them the seed that I gave you?
Onlara sana verdiğim yemi verdin mi?
I'm asking you how did you pass that information along?
Sadece şunu soruyorum bu bilgileri nasıl gönderdin?
That, you did.
Öyleydin.
How did you know that?
Bunu nasıl bildin?
I just want you to know... that I remember what you did for me.
Sadece bilmenizi isterim... Benim için ne yaptıklarını hatırlattı.
I need you to know... that I did everything I could to keep her safe.
Bilmeni istiyorum... Elimden gelen her şeyi yaptım Onu güvende tutmak için.
- I need you to know... that I did everything I could to keep her safe.
- Elimden geleni yaptığımı bilmeni istiyorum.
As brazenly as you pursued this bargain, did you really believe that no one would find out about it, that I wouldn't find out?
Böyle bir takas planlarken gerçekten de bunu kimsenin öğrenmeyeceğini, benim öğrenmeyeceğimi mi sandın?
Her name was Charlotte... and you did it for reasons that had nothing to do with her.
Adı Charlotte idi. Onun kabahati olmadığı halde onu öldürdün.
How did you get that?
Bunu nasıl aldın?
Did you just come up with that yourself?
Bunu şu an mı uydurdun?
Did you ever wonder why Silas had such easy access to the drugs that I needed?
Silas'ın ihtiyacım olan ilaçlara nasıl bu kadar kolay eriştiğini hiç düşündün mü?
How did you remember that?
Bunu nasıI hatırladın?
So, tell me, did that pretty girl of yours turn you on to politics?
Anlat bakalım, güzel kız arkadaşın seni siyasete mi soktu?
It did that to you?
Bunu sana yapmış mıydı?
Did you come up with that?
Sen mi buldun bu lafı?
- You think that guy did something to you'cause you were a raging douche?
Kaynağa geri dönüyorum. Sence o adam sana gıcıkça davrandığın için bir şey mi yaptı?
That was you apologizing for what you did.
Yaptıkların için özür diliyordun.
Rohan, did you hear that?
Rohan, bunu duydun mu?
Did you see that, Wasim?
Bunu gördün mü, Wasim?
Think about it. Did I ever talk to you like that in all these years?
Düşün bir, bu kadar yıldır seninle hiç bu şekilde konuştum mu?
How did you get out of that colony?
Mahalleden nasıl çıktın?
What the fuck did I do now for you to act like that?
Ne yaptım da bana hep böyle davranıyorsun ya?
How did you manage that one?
Nasıl orada yaşayabiliyorsun?
How the hell did you let that happen?
- Nasıl izin verirsiniz buna?
Did you think about that, Sheriff Lonely Heart?
Hiç bunu düşündün mü Şerif Yalnız Bey?
Did you keep in contact after that?
- Ondan sonra iletişimi devam ettirdiniz mi?
Did you hit that?
Skor yaptın mı?
Did you hear about that police chase last night?
Dün geceki polis takibini duydunuz mu?
I mean, all of the evidence points to Zack, even he can't deny it, but now you don't think that he did it.
Tüm kanıtlar Zack'i suçlu gösteriyor ve o da inkar bile etmiyor, ama şimdi de onun yaptığını düşünmüyorsun.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]