That you were traduction Turc
38,550 traduction parallèle
Well, Mr. Wentworth, they tell me that you were Card Writer of the Year in 2005,'06 and'07.
Pekâlâ Bay Wentworth, yılın en iyi kart yazarı seçildiğinizi söylediler, hem de üç yıl arka arkaya, 2005, 2006 ve 2007'de.
And that you were taking couples therapy. Never.
- Çift terapisine gidiyormuşsunuz.
I told you that you were not ready.
- Size hazır olmadığınızı söylemiştim.
How did you feel when you realized that you were no longer human?
Fark ettiğinde nasıl hissettin Artık insan değildin?
I'm sorry, I didn't know that you were going to be here.
Özür dilerim, burada olacağını bilmiyordum.
You said the fact that you were his brother made no difference.
Ağabeyi olmanın bir fark yaratmadığını söylemiştin.
Train's engineer said that you were chasing Kim, with the hammer.
Tren mühendisi senin Kim'i kovaladığı söyledi. Bir çekiçle.
In light of the fact that you were set up and are going to be making a very generous contribution including the assault against their officers.
Sonuçta size tuzak kurulduğu ve Narkotik'in, Dullar ve Çocuklar Fonu'na cömert bir bağışta bulunduğunuz için, memurlarına yapılan saldırı dâhil, tüm suçlamaları geri çekecekler.
... to suggest that you were responsible.
-... amirlerime bildirdim.
Listen, you can't tell anyone that you were here, okay?
Dinle, kimseye, burada olduğunu söyleyemezsin, tamam mı?
You transferred a large amount of money and were implicated in a double homicide after that.
Büyük miktarda para transferi yapıyorsunuz ve ardından bir çifte cinayet olayına karışıyorsunuz.
What I mean is, if we were in trouble again, I want you to know that I wouldn't run this time.
Demek istediğim, başın belaya girerse bilmeni istiyorum ki bu sefer kaçmam.
I was under the impression you were trying to hijack- - do you have any idea what that does to a girl like her?
Ben kaçırmaya çalıştığınız izlenimindeydim... Onun gibi bir kıza ne yaptığını biliyor musun?
Like when we were kids and you told me that the spider was gonna bite me in the face and then lay eggs and then these baby spiders were gonna hatch out of my skin... -... in the middle of the night.
Çocukken bana bir örümceğin beni suratımdan ısırıp yumurtalarını bırakacağını sonra gecenin bir yarısı yavru örümceklerin cildimden çıkacaklarını söylerdin.
Some of us were starting to think that you might be dead, but the Colonel McCullough said you were out here somewhere.
Senin öldüğünü düşünenler bile oldu... -... ama Albay McCullough senin hep burada bir yerde olduğunu söyledi.
That day, after the battle on the hill, the donkey we caught promised me the Colonel would spare my life if I told them where you were hiding.
O gün, tepedeki savaştan sonra, yakaladığımız Eşek, saklandığınız yeri söylersem Albay'ın canımı bağışlayacağını söyledi.
Remember when we were up in Big Sur and you thought he was following us in that truck?
Big Sur'e gidişimizi hatırlıyor musun? Bizi kamyonla takip ettiğini sanmıştın.
She said that you guys were trying to get back together when you met me.
Seninle tanıştığımız sırada, tekrar birlikte olmak üzere olduğunuzu söyledi.
It was your 50th birthday, Mr Welsborough, of course you were disappointed that your son hadn't made it back from his gap year.
50. doğum gününüzdü Bay Welsbrough, elbette oğlunuzun tatilinden dönmemiş olması sizi hayal kırıklığına uğratmıştı.
You were the person on the phone that time?
O zaman telefonda konuşan kişi sen miydin?
i knew that all the time guys, I'm talking about making this my best season yet we were hoping you'd say that the thing is if I'm gonna be faster than storm
Dostlar, Bunu en iyi sezon haline getirmekten bahsediyorum Bunu söylemeni umuyordum İşin özü şu Storm'dan hızlı olacaksam
You're old accept it I told him that he is probably losing his hearing he said you're old, I heard him you'll never be as fast as storm but you can be smarter than him okay what do I you said you were in a demolition derby
Yaşlısın kabullen - Bende demiştim İşitme sorunları yaşıyorum gibi Yaşlı olduğunu söyledi
HUD was a master of letting the other cars do the work for him he used to say, playing to him is like you were two June bugs on a summer night he stole that form me drafting, I've never had to do that
HUD diğer arabaları çalıştırma Konusunda büyük bir ustaydı Bir yaz gecesi 2 mayıs, 4 eylül birbirine sarılması gibi yapış onlara derdi O lafı benden çaldı
yeah that's when you were fast now you're slow and old and rickety and.... okay, okay, I get it the new you has to look for opportunities you never knew were there
Evet, hızlı olduğun zamanlardaydı o Şimdi yavaşsın ve yaşlı ve titrek ve bakımsız Tamam, tamam anladık
Hey, costume girl you're at first I thought you were downhere because your GPS was broken don't listen to him Cruz you look good it's important to look the part that you can't have everyone thinking that you don't deserve to be here
Hey, kostümlü kız GPS'in falan bozuldu diye buraya düştüğünü sanmıştım önce sakın onu dinleme Cruz iyi görünüyorsun iyi görünmek önemli zaten Sonuçta herkes burada olmayı haketmediğini düşünecek Değil ya
You were talking to that woman, the art lady.
Sanat galerici kadınla konuşuyordun.
That guy earlier, you were with him in Tony's house.
Sabahki şu adam, Tony'nin evinde görüştüğün adam.
I thought that maybe you just didn't want to be romantic, but then I realized you were just actually really, really nervous.
Belki romantik olmak istemediğinizi düşündüm. Ama sonra senin gerçekte olduğunun farkına vardım. Gerçekten çok sinirlendim.
You only get marks like that by trapping the hem of your skirt in a car door, but they're on the left-hand side, so you weren't driving, you were in the passenger seat.
Bu tür izler sadece eteğinin baskısını bir arabanın kapısına sıkıştırdığında olur ; fakat sol taraftalar bu yüzden arabayı sen kullanmıyordun, yolcu koltuğundaydın.
If you were to come round asking after him'that he'd rather have anyone but you. Anyone.
Eğer onu sormak için buraya gelirsen senin yerine herhangi birini bile tercih edeceğini söyledi.
When you were feeding our daughter. When you were stopping her from crying, that's when.
Kızımızı beslerken, onun ağlamasını sustururken, o zaman işte.
Er... yes, well, someone convinced him that you wouldn't tell the truth unless you were actually wetting yourself.
Evet, birileri onu korkudan altına etmediğin sürece doğruyu söylemeyeceğine ikna etmiş.
You know, they told me you people were conceited douchebags... but that isn't true at all.
Bana kibirli serseriler olduğunuzu söylemişlerdi ama bu hiç doğru değil.
Were you there sad that you could not have children?
Çocuk sahibi olmamak seni üzdü mü?
And I thought you were dead, so I guess that's something we have in common.
Ben de senin öldüğünü sanıyordum. Sanırım ikimizin ortak noktası bu.
You used to come to my room when we were kids and ask me to do your homework with that same line.
Çocukken odama gelip ödevini yapmam için aynı cümleyi kullanırdın.
So when you were at that monastery, could you get a burger, or was it all just vegetarian crap?
Manastırdayken hamburger falan yiyebiliyor muydun yoksa sadece sebzeye mi talim ediyordunuz?
I told him that I thought you were a good person, no matter what.
Ne olursa olsun iyi biri olduğunu düşündüğümü söyledim ona.
And I think that all that rage and anger that you've been burying since you were ten years old is still there.
Bence on yaşından beri içine gömdüğün tüm bu hiddet ve öfke hâlâ içinde.
I didn't even know it was murder until after I left. but you were smart enough to know that airplanes don't drop from the sky for no reason.
Cinayet olduğunu oradan ayrıldıktan sonra öğrendim. Sadece on yaşındaydın ama uçakların sebepsiz yere çakılmayacaklarını bilecek kadar akıllıydın.
That I didn't kill Wendell then... before you were even born.
Wendell'ı o zaman öldürmemem hatta sen bile doğmamışken.
How long were you with that girl, anyway?
O kız ne zamandaydın sen?
You were probably out boning that hot little college chick while I'm in here with a giant loner boner because Amber's off with some hashtag douchebag muscle head who wears a straight billed hat!
Muhtemelen sıcak küçük kolej piliçini bağlamaktaydın. Ben burada dev bir yalnız canavarla geliyorum Çünkü Amber bazı hashtag douchebag kas kafa ile kapalı.
'Cause I thought you said you were gonna take it easy on that for a while.
Biraz ara vereceğini söylemiştin.
You were gonna beat that kid within an inch of his life.
O çocuğu haşat edecektin.
Thought you were stronger than that, but... here you are,'cause.. you fell in love.
Seni daha güçlü sanırdım ama işte buradasın çünkü âşık olmuşsun.
Now, if I thought that the ghost you were seeing were individuals of people you knew and you were possibly involved in some sort of violence in some way or vice versa, then I would be concerned.
Eğer düşündüğün gibi hayaletleri görebiliyorsan ve insanlar bunu biliyorsa bu durum şiddetin bir şeklini içeriyorsa bunun gibi bir şey ya da tam tersi, o zaman endişelenmeliyim.
So, what were you doing on the day that you found me?
Beni bulduğun gün sen ne yapıyordun?
We can't be seen together, and you have to promise me, you can't tell anyone that we were down here.
Beraber görünemeyiz, bana söz vermen gerek, burada olduğumuzu kimseye söyleyemezsin.
I know you're afraid that she's gonna turn out like your mother that she's gonna hide her vodka in the living room like she always did when you were a boy.
Annenin başına gelen şeylerin onun başına gelmesinden korktuğunu biliyorum Sen küçük bir çocukken, annenin her zaman oturma odasına içki sakladığı gibi.
I'm, uh... I'm a drug addict and I'm an alcoholic and I'm a sex and love addict and I... I think I need to just be by myself for maybe, like, a year and try and figure this shit out, but I wanted to say that I'm sorry to you because you were a great guy and I really had such a good time with you
Uyuşturucu bağımlısıyım, alkoliğim, aşk ve seks bağımlısıyım ve sanırım bu konuları çözmek için bir yıl filan kendi başıma kalmalıyım ama senden özür dilemek istiyorum çünkü sen çok iyi biriydin ve seninle gerçekten çok iyi vakit geçirdim ama belki bir yıl sonra
that you 255
that you know of 21
that you did 18
that you love me 34
that you are 26
that you're 24
you were right 3267
you weren't invited 19
you were awesome 39
you were late 47
that you know of 21
that you did 18
that you love me 34
that you are 26
that you're 24
you were right 3267
you weren't invited 19
you were awesome 39
you were late 47
you were saying 480
you weren't 353
you were amazing 132
you were gone 87
you were sleeping 43
you weren't wrong 17
you weren't kidding 58
you weren't to know 25
you weren't there 258
you were incredible 39
you weren't 353
you were amazing 132
you were gone 87
you were sleeping 43
you weren't wrong 17
you weren't kidding 58
you weren't to know 25
you weren't there 258
you were incredible 39