There are now traduction Turc
3,159 traduction parallèle
All we need to do now is plan things and cover all the angles so there are no surprises.
Tek yapmamız gereken her şeyi planlayıp tüm boşlukları doldurmak. Böylece sürpriz bir durum yaşamayız.
No, we can't see anything, because there are many trees and she lands somewhere up there but now we have to find her.
Hayır hiçbir şey göremiyoruz, çünkü bir çok ağaç var. Orada bir yere indi ama şimdi onu bulmak zorundayız.
Are there ghosts here with us now?
Burada bizimle birlikte olan hayalet var mı?
So now there are five.
Sadece beşiniz kaldınız.
Now there are many, of course, behind the scenes who helped bring this project to fruition.
Tabi ki bu projenin perde arkasında emeği geçen çok kişi var.
Right now, there are models waking up from their coke binges, multi-ethnic bartenders with daddy issues, former ballerinas who had to quit because their boobs got too big.
Şu anda kokain alemleri sonrasına ayılan modeller, baba sorunu olan melez barmenler, göğüsleri çok büyüdü diye baleyi bırakmak zorunda kalan eski balerinler var.
Now, tonight, Jeremy and I are having a go at making a car chase for the new Sweeney movie, and so far, well, there have been a few disagreements.
Bu akşam, Jeremy ve ben Sweeney filmi için bir araba takip sahnesi çekiyoruz ve şu ana kadar ortada bir kaç anlaşmazlık var.
Now, they haven't assembled it and there are still some tests to be done, but if they still have the triggers, they can make 4 warheads.
Şimdilik birleştirmediler ve hala yapılması gereken testler var ama tetikleyiciler onlardaysa, 4 adet savaş başlığı yapabilirler.
But there is no one else who understands what you are going through right now better than I do.
Ama şu an neler yaşadığını benden daha iyi anlayan birisi daha yok etrafında.
None of which are coming to my mind right now, but- - I know they're in there somewhere.
Neler olduğu şu an aklıma gelmiyor, ama mutlaka bir şeyler vardır.
Which means there was a bar full of suspects here last night who are now long gone.
Bu demek oluyor ki dün gece bir bar dolusu şüpheli varmış. Şimdiyse hepsi kayıp.
Astronomers now believe there are 17 alien solar systems within 100 trillion miles of Earth.
Astronomlar inanıyor ki Dünya'nın 150 trilyon kilometre mesafedeki bölgesi içerisinde 17 adet yabancı güneş sistemi var.
Well, right now his vitals are stable, his blood pressure is down, but there was a great deal of swelling.
Hayati organları stabil kan basıncı düşük ama büyük bir şişlik söz konusu.
Now, listen, young Padawan, there are things that I must teach you if you are to succeed here in the land of the £ 2 pint.
Dinle genç Padawan, 2 poundluk bira diyarında başarılı olman için sana öğretmem gereken şeyler var.
And now we've found a couple of them on Mars, in places where there are skylights, places where the roof has collapsed and you can see from orbit right into those lava tubes.
Ve şimdi biz de Mars'ta onlardan bir çift bulduk. Bulundukları yerlerde, çatı pencereleri var. Çatıların çöktükleri yerlerde.
Now, there are only a couple hundred billion stars in the galaxy, so that means these rogue planets may actually outnumber stars.
Şimdi, orada sadece bir kaç yüz milyar yıldız var. Galakside. Yani bunun anlamı bu başı boş gezegenler belki de yıldızlardan bile daha çok olabilir.
Now, there are hundreds, all very different from our home.
Şimdi yüzlercesi var. Hepsi de bizim evimizden çok farklı.
Well, you look down at the Earth from space and everything that we know of that's life is down there on that planet, that beautiful planet that you now are going around every hour and a half, and that's almost overwhelming - - just the beauty of the Earth.
Uzaydan Dünya'ya baktığınızda ve bildiğimiz her şey, yaşam aşağıdaki bu gezegende, bu güzel gezegen şu anda her bir buçuk saatte etrafında döndüğümüz ve bu neredeyse ezici- -... sadece Dünya'nın güzelliği.
- Oh, my God, are you crying under there now? ! - No!
- Berenin altından ağlıyor musun sen?
I checked, there are 32 civilians on the Benjamin Franklin right now.
Kontrol ettim. Şu anda Benjamin Franklin gemisinde 32 sivil var.
There are lots of ways now we could get the saliva from one of the lawyers analyzed... Oh.. and if he's not the father it's the other one.
Günümüzde bir sürü yöntem var avukatlardan birinin tükürük örneğini alırız babası o değilse, diğeridir.
Now, while we're as close as any family can be, there are certain things Jackson has not been able to say since the day we told him he was adopted.
Ve diğer ailelerden farkımız olmadığımız zamanlarda... Jackson'a evlatlık olduğunu... söyledik. Ve o zamandan sonra tek bir şey değişti.
There's no more "A," so why are you lying to me now?
Artık A yok peki şimdi niye bana yalan söylüyorsun?
You know, it's funny, there's something about your body language right now that tells me that if that press release hits, you're gonna feel safer in here with us than you are out there on the street.
Biliyor musun, bu çok komik. Vücut dilin sanki onun basına haber vermesindense burada kalmayı tercih edeceğini söylüyor.
Now there are eight killers out there that we have to deal with. Not just one.
Artık bir değil uğraşmamız gereken 8 katilimiz var.
Right now, there are more people on facebook than there were on the planet 200 years ago.
Şu anda Facebook'da 200 yıl önceki dünya nüfusundan daha çok insan var.
There are 3 things you can do right now 1. sign the pledge to show your support
Şimdi yapabileceğiniz 3 şey var. 1. Desteğinizi göstermek için bize katılın.
I Hear Stories That there are some aficionados..... Who have... Who have HAD HAD Wish You Were Here for many a Year now, and have Carefully slit the Opaque Vinyl Shrink wrap and the Extracted Record and have not Actually Seen the cover in 35 years.
Özel ilgileri olanlarla ilgili bazı hikayeler duyuyorum..... Uzun yıllardır Wish You Were Here saklayanlar, dikkatlice kapalı paketini açıp plağı çıkartmışlar.
There are men who used to work with Gus Fring in custody right now.
Zamanında Gus Fring ile çalışıp şu an hapiste olanlar var.
OK. So now we're trapped in here, the police are right out there.
Burada kapana kısıldık ve polis de tam kapının önünde.
There are so many people who live on their own these days where will she be now?
Son zamanlarda ailesi ve arkadaşı olmadan kendi başına yaşayan birçok insan var. - Şimdi nerededir?
So, what Beaumont wants to know now is whether there's a difference between eating food naturally versus simply putting food in his stomach, and he tries this with many different foods - - mutton, oysters, pork - - to see what the differences are.
Beaumont, besini doğal yollarla yemekle doğrudan mideye koyma arasında bir fark olup olmadığını öğrenmek istiyordu ve bu farkları görmek için pek çok farklı besinlerle dener :
There are bathroom facilities at the park, but it's about an hour drive, so if you have to go, go now.
Parkta tuvalet var ama bir saat kadar yol gideceğiz. O yüzden ihtiyacınız varsa şimdi gidin.
There are barely any Americans here now.
Burada neredeyse çok az Amerikalı kaldı.
But now there are strange things happening that no one can explain.
Ama şimdi, kimsenin açıklayamadığı garip şeyler oluyor.
From now on, there's no North or South, we are Korea with one heritage
Şu andan itibaren, kuzey-güney ayrımı yok. Hepimiz, Kore Takımı olarak aynı gemideyiz.
Now, there we are.
İşte, böyle daha iyi.
Look, there are things I want to know that you might want to share now that you've left the mayor's office.
Bak, belediye başkanının yanından neden ayrıldığınla ilgili paylaşmak isteyeceğin ve bilmek isteyeceğim şeyler var.
There are so many people going now, we've had to get a bigger venue! The Village hall.
Çok fazla insan olacak, büyük bir gösteriye ihtiyacımız vardı.
All right, if you are telling me that there is something bad happening right now to balance out the goodness that is tonight, I will have none of it, because I don't believe in that.
Pekâlâ, eğer bana şu anda gecenin güzelliğini bozacak bir şeylerin olduğunu söyleyeceksen hiçbirini almayayım, çünkü buna inanmayacağım.
There are billions to be made right now with the new oil-drilling technology that Elena and I have been working on.
Elena'yla üzerinde çalıştığımız yeni sondaj teknolojisiyle bunu yapmanın milyarlarca yöntemi var.
If I go in there right now, are there still going to be two bananas?
şuan oraya gittiğimde, hala 2 muz yerinde duruyormudur?
There are dragons now too.
Şimdi de ejderhalar geliyor.
We've got the lab tech sorting through it now to see if there are any controlled substances.
Laboratuvar teknisyenleri... -... evinde madde arıyor.
Now, how many of these "what do you call them" are there? Wesen.
- Kaç tane var bu dediğin şeylerden?
If there are mitigating circumstances, I urge you to share them with us now, sir, before I have to hand you over to the D.A.
Eğer hafifletici sebepler varsa, seni savcıya devretmeden önce hemen bizimle paylaşmanız gerek bayım.
I really can't tell Ade or anyone about that right now because there are other people involved, and having it come out that I was a prostitute is the last thing that I need.
Bunu Ade'ye ya da kimseye anlatamam. Çünkü bu işe karışan başkaları da var ve fahişe olduğumun öğrenilmesi şu anda ihityacım olan son şey.
Now if there are no further distractions.
Başka oyalanacak şey yoksa artık...
Now, Rose. I have told you, there are no rules here.
Rose, daha önce de söyledim burada kural diye bir şey yok.
I've tried to fill them with coupons and dick and babies. There are so many holes that now I, myself, have become a hole.
Ben de onları kuponlarla, yarraklarla ve bebeklerle doldurmaya çalıştım ama o kadar çok boşluk var ki şimdi ben büyük bir boşluğa dönüştüm.
Right now we know there are at least 40 of them.
Şu ana kadar bildiğimiz en az 40 kurbanı var.
there aren't any 65
there aren't 60
there are 1232
there are no rules 58
there are some 34
there are no words 34
there are no 25
there are no accidents 24
there are many 28
there are none 51
there aren't 60
there are 1232
there are no rules 58
there are some 34
there are no words 34
there are no 25
there are no accidents 24
there are many 28
there are none 51
there are three 23
there are two 35
there are so many 43
there are people here 16
there are only 79
there are more than 22
there are more 31
there are limits 31
there are people 34
there are too many 26
there are two 35
there are so many 43
there are people here 16
there are only 79
there are more than 22
there are more 31
there are limits 31
there are people 34
there are too many 26