English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ T ] / These are the

These are the traduction Turc

16,278 traduction parallèle
These are the men that keep this world spinning.
Bu dünyanın dönmesini sağlayan adamlar bunlar.
These are the blueprints here.
Planlar burada bakın.
These are the five pieces of your selection. And particularly the "Pont des Arts" of the "Paris Nouvelle" collection.
"Paris Nouvelle" koleksiyonundan "Pont des Arts" başta olmak üzere seçtiğiniz beş parça takı bunlar.
These are the people that are gonna spend the day kicking your ass.
Bunlar... bugünü kıçınızı tekmelemekle geçirecekler.
Take a good look,'cause these are the people that are gonna spend the day kicking your ass.
İyi bakın, çünkü bu yüzler bugünü kıçınızı tekmelemekle geçirecekler.
These are the best.
Dünyanın en iyisi.
These are the last moments of your life.
Bunlar hayatının son anları.
Uh... these are the...
Bunlar...
Without me, you don't have a fucking school, and these rich people, these are the people who by the end of the night will have our entire school funded, and right now, you are getting in the way, and that is why I don't invite you to meetings.
Bensiz, bu okulu nah kurabilirsin bu zengin insanlar, tüm okulu gecenin sonunda finanse edecek olan insanlar, ve şu an sen araya girdin toplantılara seni davet etmemin nedeni bu.
These are the healthiest we could find.
Bulup bulabileceğimiz en sağlıklıları bunlar.
These are the entire records you had asked for..
İstediğiniz kayıtlar.
You're crazy, these are the best eggs I've ever eaten.
Deli misin sen, bunlar şimdiye kadar yediğim en iyi yumurta.
A lobby. These are the kids of the big shot HSN executive.
Bunlar HSN'in üst yöneticilerinin çocukları.
These are the Haji warband.
Haji savaşçılarına ait.
These are the ones I want.
İstediklerim bunlar.
These are the numbers Mr. Harrison gave me.
Bay Harrison'ın verdiği rakamlar bunlardı.
These are the latest Redstone numbers in current capsule data.
Bunlar Redstone'dan gelen son veriler.
These are the rough tracks for the record label guy.
Bunlar plak şirketinin adamı için ham parçalar.
Yeah, somehow I don't think these are the Stiles we're looking for.
Evet, bunun arağımız Stiles olduğunu sanmıyorum.
These are the only things that can defeat you.
Onlar seni alt edebilecek tek şey.
These are photos of people coming and going from the Green Zone.
Yeşil Bölgeye girip çıkan insanların fotoğrafları.
Agent Vega, would you care to explain why these men are not in a shallow grave back in the desert?
Ajan Vega, bu adamların neden çölün ortasında sığ bir mezarda yatmadığını açıklayabilir misiniz lütfen?
Yeah, I haven't really, like, perfected the rhyme scheme yet, so these are actually perfect.
Evet, uyak düzenini henüz tamamlamadım, bunlar gerçekten güzel oldu.
These are schedules for all the presidential candidates for next week... their movements, their security details.
Bunlar başkan adaylarının gelecek haftaki bütün planları... Yol güzergahları, güvenlik detayları.
Oh, my God, are these the brightest lights ever?
Tanrım! Hayatımda gördüğüm en parlak ışıklar bunlar.
I'm not sure what the neo-fascists who took control of it are calling it these days.
O zamanda, kontrolü ele alan neo-faşistlerin ne isim vereceğini bilmiyorum.
These men are to be arrested by order of the Duke of Orleans.
Bu insanlar Orleans Dük'ünün emiriyle tutuklanma kararı aldı.
Are these words your fabrications, or the words of some lying Turkish traitor?
Bunlar sizin uydurmanız mı, yoksa yalancı bir Türk haini'nin mi?
I've been around the movement awhile now and a lot of these guys are all talk.
Bir süredir bu hareketin içindeyim ve adamların çoğu sadece laf yapıyor.
I really do... but these are times when we have to look beyond the rules... to realize they were established to serve a world of the past,
Gerçekten ama bunlar, kuralların çerçevesi dışında bakabilmemiz gereken zamanlar. Gelecek değil, geçmişteki bir dünya için yazılan kurallar olduğunu anlamak için.
We are at a tipping point, where humanity... is going to make some difficult choices about... the preservation of our very existence, and these Inhumans... these Inhumans are the key to our survival.
Biz, insanlığın kendi varlığını koruması için İnsandışılarla ilgili zor kararlar alacağı bir dönüm noktasındayız. Bu İnsandışılar kurtuluşumuzun anahtarı.
Why the hell should we work for free beer when these hipster jackwipes are buying it for us just for treating'em like shit?
Bedava bira için niye çalışalım ki? Bu hippi mallar onlara bok gibi davrandığımız için alıyor zaten.
I believe these are all explained in the handout.
Size dağıtılan metinde bunların hepsi açıklanıyor.
Oh, no, these chickens are here to advance the cause of science.
Ah hayır, bu tavuklar buraya bilimi geliştirmek amacıyla getirildi.
The broken knife fragments are moving through her circulatory system, and if you'll notice these, they're closing in towards her heart.
Kırık bıçak parçaları dolaşım sistemi üzerinden hareket ediyor ve fark ettiysen bunlar kalbine yaklaşıyor.
We don't have much, but these are friends who've put their lives on the lines for each of us, right?
Fazla bilgimiz yok. Ama onlar her birimiz için hayatlarını ortaya koyan arkadaşlarımız, değil mi?
These are all the screens on our corridor.
Bunlar bütün koridorların ekran görüntüleri.
Look, these bodies are bound to go to the graveyard in PappyJack.
Bu cesetler PappyJack'teki bir mezarlığa gidecekti.
These are photos of people coming and going from the Green Zone.
Bunlar Yeşil Bölgeye girip çıkan insanların fotoğrafları.
I'm not old enough to get my license, but you are, so I got these for you to study up on the test.
Ehliyet alacak kadar büyük değilim ama sen büyüksün. Çalış diye sana bunları aldım.
I know these are difficult times, but the state has told us that until they're gone, we can't begin work, meaning the start date for hiring full-time positions
Zor zamanlar geçirdiğimizi biliyorum ama devlet, onlar gidene kadar işe başlayamayacağımızı söyledi. Bu da tam mesai için çalışan alma tarihlerinin ertelendiği demek oluyor.
Jeremy, there's no guarantee that any of these new wolves are in it for the right reasons.
Jeremy, bu yeni kurtların uygun nedenlerden ötürü katılmalarının hiçbir garantisi yok.
These hieroglyphs are remarkably similar to the Sumerian I found on our ancient tablet.
Bu hiyeroglifler bulduğum eski Sümer tabletiyle oldukça benzerlikler taşıyor.
These men, these deserters we are supposed to capture, they are just regular fellows who do not believe in the cause, like me, like you.
Yakalanması gereken bu adamlar, bu kaçaklar senin benim gibi davaya inanmayan normal insanlar sadece.
These are for you from the guy at the end of the bar.
Bunları barın sonundaki adam yolladı.
These are plans for The Radley same one Sara got from the records office.
Bunlar Radley'nin planları. Sara'nın kayıt ofisinden aldıklarıyla aynı.
These men are not here to take you to the conference room.
Bu adamlar konferans odasına götürmek için burada değiliz.
These individuals are not an affront to our home but to our future and the futures of our children.
Bu kişiler sadece evlerimize tehlike teşkil etmekle kalmıyor aynı zamanda bizim ve çocuklarımızın geleceği için de tehlikeliler.
Uh, before I start, are these the normal kids or kind of the "dur, dur" ones?
Başlamadan önce bunlar normal çocuklar mı yoksa geri olan cinslerden mi?
What the hell are you doing? Relax, these people are gone for a few more days.
Rahat ol, evde oturanlar birkaç gün daha yok.
Who the hell are these guys?
Bu adamlar da kim be?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]