English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ T ] / They didn't do it

They didn't do it traduction Turc

346 traduction parallèle
They each knew that he didn't do it... therefore, each thought the other did it.
İkisi de kendisinin yapmadığını biliyordu fakat ikisi de birbirinin yaptığını düşünüyordu.
They couldn't have made me do it if I didn't think it was right.
Yanlış olduğunu sanmasam bunu bana yaptıramazlardı.
It had been so long they didn't know what to do.
Epey zaman geçmişti, ne yapacaklarını bilmiyorlardı.
You didn't do it. What'll happen to us when they find out? Why didn't you do it?
Neden yapmadın?
Didn't it occur to you why they want you to do it?
Onu niçin yapmanı istedikleri hiç aklından geçmedi mi?
And if they didn't do it...
- Evet. Onlar birşey yapmadı...
Why didn't they do it?
Neden yapmadılar peki?
tania Maybe they didn't let you in on all of it, but, whatever you do know, tell me.
Belki seni her şeye karıştırmadılar ama bildiğin ne varsa bana anlat.
- They can't hang you if you didn't do it.
Siz yapmadıysanız, sizi asamazlar.
They didn't do it so openly, like you, you fool!
Senin gibi öyle ulu orta yapmadılar, budala!
Yes, but you see, the idea is, they didn't have to do it.
Fikir şu, yapmak zorunda değiller.
I didn't think they'd do it.
Bunu tahmin etmemiştim.
Why didn't the sonar of the dolphins tell him that there was not a shark in here. It probably did, but they trust us more than they do their own instincts.
Büyük ihtimalle söyledi, ama bize kendi
They said if I didn't do it... they'd kill me.
Yapmazsam, beni öldüreceklerini söylediler.
It was quite necessary in our field hospitals to tie their hands down, because if you didn't do that, they merely tore at their bandages, opened their wounds and literally tried to commit suicide.
Saha hastanelerimizde onların ellerini bağlamak oldukça gerekliydi çünkü eğer bunu yapmazsanız, bandajlarını yırtarak yaralarını açıp intihar etmeye çalışıyorlardı.
They didn't have to do it.
Bunu yapmak zorunda değillerdi.
I didn't kill anyone They hit me I know I can't get out of it lf l don't do it they'll kill me You should die rather than do it I thought of it, but...
Ben öldürmek istemiyorum ama beni dövdüler kaçamayacağımı biliyorum eğer öldürmezsem, beni öldürecekler masum birini öldürmektense ölmek daha iyidir bunuda düşündüm... ama öldüreceğim kişiyi..
Now you tell me they didn't do it.
Bana, bunu onların yapmadığını söyleme.
Of course, it didn't do him any good. Soon after they shipped him off to Germany and he never came back.
Hemen sonra onu Almanya'ya gönderdiler... ve bir daha geri dönmedi.
But, they would have killed me if I didn't do it.
Ancak, ben yapmasam onlar beni öldürürdü
I'm surprised they didn't ask you to do it.
Sana teklif etmediklerine şaşırdım doğrusu.
- Once you've done time, you're never sure with yourself, even if I know I didn't do anything wrong, there's this crisis in the world they write a lot about it.
Bir kere sabıkalı oldun mu, senden hep şüphelenirler. Bir şey yapmadığımı biliyorum ama şu an dünyada bir kriz var. Herkes çok dikkatli.
They said it was me, but I didn't do it.
Sendin dediler ama ben yapmadım.
How do we know they didn't plant it there?
Oraya mahsus koymadıklarını nereden bilelim?
Even if they didn't do it, they most likely witnessed it so somebody better talk to'em.
Onlar yapmamış bile olsa, belki olaya tanık olmuşlardır. Biri onlarla konuşsa iyi olur.
Hey, how's it gonna look to the other people... if they find out I swept your office for radon, didn't do everybody else's?
Burayı süpürürken hazır altında biraz radon bulursam bu diğer insanlara nasıl görünür?
Well, I'm not about to revamp the entire judicial process just because you find yourself in the unique position of defending clients who say they didn't do it.
Sadece siz kendinizi, suç işlemediklerini söyleyen iki müvekkilli savunmak gibi benzersiz bir konumda budunuz diye tüm adli süreci yeniden düzenlemeye niyetim yok.
I didn't think they'd really do it.
Yaparlar sanmamıştım.
- Of course, they didn't do it.
- Tabii ki onlar yapmamıştı.
- They didn't do it.
- Onlar yapmadi,
But they didn't do it, Chief Inspector.
Fakat o suçu onlar islemedi, Bas Müfettis,
I never met one person who said they didn't do it in ink.
Sabahları boşta bulduğu bulmacayı çözmeyen biri görmedim.
'They didn't do it
"Onlar yapmadı."
-'They didn't do it'?
- "Onlar yapmadı" mı?
They didn't do it.
Onlar yapmadı.
-'They Didn't Do It'as big as you can.
- "Onlar yapmadı" yeterince şahane.
Tell Lou to send down'They Didn't Do It
Lou'ya söyle, "Onlar yapmadı" yı aşağı yollasın.
'Cop Confirms : They Didn't Do It All right.
Pekala.
'They Didn't Do It
'Onlar Yapmadı'
What if they didn't do it?
Eğer bunu onlar yapmadıysa ne olacak?
They didn't do it, of course.
Tabii, bunları yapmadılar.
They didn't do any of it.
Bunların hiçbirini yapmadılar.
I guess they just didn't know what to do with it.
Tahminimce, bununla tam olarak ne yaptıklarını bilmiyorlardı.
They killed people. I tried to do a binding, and it didn't work.
Menetmeye çalıştım ama işe yaramadı.
Why don't you do it again in case they didn't hear you?
Neden şu işi tekrar yapmıyorsun, belki duymayanlar olmuştur.
- I didn't think they'd do it.
- Yapacaklarını sanmıyordum.
They used us to do it, didn't they?
Bunu yapmak için bizi kullandılar, değil mi?
They didn't do it "to". They did it "to".
Bunu yapanların niyeti belli.
They all swore on a stack of Bibles that they didn't do it.
Hepsi de cesede dokunmadıklarına dair yemin ettiler.
Goddamn it, they didn't do anything to my ass!
Lanet olsun, kıçıma hiç bir şey yapmadılar.
They said I did it. I didn't do it.
Sen yaptın dediler oysa yapmamıştım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]