English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ T ] / Three thousand

Three thousand traduction Turc

746 traduction parallèle
- Three thousand.
- Üç bin.
Three thousand and one hundred francs.
3100 frank.
Three thousand seven hundred and fifty.
3750.
Three thousand of them.
Üç yüz kişi ekselansları.
Three thousand acres, young trees.
Üç bin dönüm, genç ağaçlar.
Three thousand American soldiers should be a match for 3000 Sioux.
Üç bin Amerikalı üç bin Sioux'nun hakkından gelir.
How'd you like to take two or three thousand dollars along, stake you in the game?
Oyunda masaya sürebilmen için neden yanına 2000-3000 $ almıyorsun?
Two or three thousand would be no more than your share of the profits.
Hissene düşen 2000-3000 civarında olmalı.
How much more? Three thousand dollars.
- Ne kadar?
Well, gentlemen, after seventeen years of existence, the Amalgamated Mercantile Society's books show the startling figures of a liability of three thousand - two hundred pounds, eight shillings and 10 pence.
Pekala, baylar, varoluşun 17 yılından sonra Birleşmiş Ticaret Kurumu'nun kitapları gösteriyor ki rakamlar korkunç 3200 pound 8 şilin ve 10 sent borcumuz var.
Three thousand Spaniards died building these steps leading to the Mauthausen quarry.
Mauthausen taşocaklarına uzanan bu tarım teraslarını yaparken üçbin İspanyol asıllı mahkum öldü.
Three thousand.
Üç bin.
Three thousand.
900 metre.
" Three thousand.
"Ne kadar? - Üç bin!" Evet veya hayır.
One thousand... 10,000-yen notes... three thousand 5,000-yen notes... and five thousand 1,000-yen notes.
Bin tane- - 10,000 yenlik... üçbin tane 5,000-yenlik... ve beşbin tane de 1,000-yenlik banknotlar halinde olacak.
One thousand 10,000 notes... three thousand 5,000 notes... and five thousand 1,000 notes.
Bin tane 10,000 lik... üçbin tane 5,000 lik... ve beşbin tane 1,000 lik banknotlar halinde.
Three thousand dinars for each man in gold.
Her bir askere 3000 dinarlık... altın var!
Three thousand dinars! Gold! Gold!
3000 dinarlık altın!
Three thousand dinars in gold for each man.
3000 dinarlık altın! Her adama!
There's not enough gold in the whole world to pay each man three thousand dinars.
Her bir adama 3000 dinarlık... altın dağıtmak için dünyanın bütün altınları bile yetmez! - 3000 dinarlık altın mı?
I had imagined three thousand, Madam.
- Ben 3000 düşünmüştüm hanımefendi.
There were so many ships More than three thousand in all
Genji ve müttefikleri böylece 3000 savaş gemisinden oluşan çok kudretli bir ordu kurdu.
Three thousand dollars.
Üç bin dolar.
Three thousand to you, Lance.
Sana üç bin Lance.
- Three thousand. yes. sir.
- Üç bin, tamam efendim.
Three thousand. yes. sir.
- Üç bin, tamam efendim.
Three thousand. Mr. Wilcox.
Üç bin, Mr. Wilcox.
- Three thousand dollars.
- Üç bin dolar.
One two three thousand.
Bir iki üç bin.
Three thousand a month?
Ayda 3,000 falan mı?
Three thousand and seventy five.
- Üçbin yetmiş beş.
A centuries-old sentinel, guardian of the past, a moss-grown old man is still guarding them the way he did it in times of the Haydamachyna - for three hundred years... a thousand years...
Bir asırlık nöbet, geçmişin muhafızı, bu yosun kaplı yaşlı adam hala onları.. Haydama zamanlarındaki gibi üçyüz yıldır koruyor...
A hundred and twenty-two thousand three hundred.
122.300.
Three hundred and ten thousand one ninety-six.
310. 196.
- Three hundred thousand?
- Üç yüz bin mi?
- Three or four thousand.
- Üç ya da dört bin.
In three weeks, ten thousand...
Üç hafta içinde, on bin...
" Four thousand horses lost to raiders in three months.
" Üç ayda 4000 atımızı haydutların saldırılarında kaybettik.
Two thousand yen or so, maybe three.
Yaklaşık iki bin yen, belki üç.
My master pledges to land a thousand armed Vikings on this coast to do your bidding three months after you deliver the exiles into his hands!
Efendim size binlerce silahlı adam sözü veriyor. Karşılık olarak tek istediği şey üç ay içinde sürgündeki kralı ve ailesini yakalayıp teslim etmek.
Three queens bet a thousand.
Üç kız bin koyuyorum.
In that case, ma'am, you'll be delighted to know that you're only one thousand eight hundred and seventy-three miles away from him.
Bu durumda hanımefendi, ondan sadece... iki bin dokuz yüz... doksan altı kilometre uzaktasınız.
Three or four thousand lira.
Üç, dört bin liret.
One... two... three million... Four million... And one... two hundred thousand.
Bir, iki, üç dört milyon iki yüz bin frank.
After three years in a row of bad harvests, putting together a thousand ryo was like giving flesh and bone.
Üst üste 3 yıl kötü mahsul çıktıktan sonra 1000 ryo'yu toparlayabilmek, iliğimizi kemiğimizi kuruttu.
I am seven thousand three hundred and twenty-two years old this October.
Ben bu Ekim'de yedi bin üç yüz yirmi iki olacağım.
Seven thousand tons of rubber, Mr. Crain... will keep the entire German army on wheels... for at least three months.
Yedi bin ton kauçuk, Bay Crain tüm Alman ordusunun tekerleklerini en azından üç ay döndürmeye yeter.
At a height of one thousand, four hundred and, seventy, three feet.
Uzunluğu üç yüz seksen bir metre.
But I could cite one case among a thousand other frauds, of old bank notes unpaid from savings then resold at three or four percent of their face value reassigned to good funds and reimbursed in full.
Ama diğer binlerce dolandırıcılık arasında bir davadan bahsedebilirim, tasarruflardan ödenmemiş eski banknotların görünür değerlerinin yüzde üç veya dördüyle yeniden satılıp fonlara yeniden ve tam olarak aktarılması.
It runs to three hundred thousand.
Bu da yaklaşık üç yüz bin eder.
Three hundred thousand dollars.
Üç yüz bin Dolar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]