English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ T ] / Thus far

Thus far traduction Turc

361 traduction parallèle
Thus far the three Princes have traveled in company.
Şu ana kadar 3 prens, birlikte yolculuk yapmıştı.
" which they who fought here have thus far so nobly advanced.
" bugüne dek öylesine asilce yürüttükleri bitmemiş göreve kendimizi adamaktır.
Thus far, I have ruled without adding to Caesar's troubles.
Şimdiye dek buraları Sezar'ın dertlerine dert katmadan yönettim.
Gordon's long career-he's now 29... has been one long promise without fulfilment, at least thus far.
Şu anda 29 yaşında olan Gordon'ın uzun kariyeri yerine getirilmemiş bir vaat, en azından şu ana kadar öyle.
Thus far in December, we've taken in... 33,824 francs and 12 centimes.
Aralıkta ise... 33.824 frank ve 12 santim girdi.
Nay, for a need, thus far come near my person.
Hatta gerekirse, beni de işin içine kat.
Thus far, our desperate detectives have two very good suspects.
Su ana kadar, çaresiz detektiflerimiz çok iyi iki şüpheliye sahipler.
These officials point out that the two trucks thus far captured were both taken on roads which terminate in California.
Yetkililer şu ana dek yakalanan iki kamyonun da Kaliforniya sınırındaki yollarda yakalandığına dikkat çekti.
Fourteen have reported thus far.
Şu ana kadar 14 kişi geldi.
Thus far.
Şu ana dek.
I thank you for your many courtesies thus far, but if you force us to go our way unescorted and any harm comes to us, three million infuriated women will turn the War Department upside down.
Pekala. Şimdiye kadar gösterdiğiniz kibarlık için çok teşekkür ederim, fakat eğer bizi eskortsuz olarak yolumuza devam etmeye mecbur bırakırsanız ve başımıza bir şey gelirse 3 milyon çileden çıkmış kadın Savaş Departmanının altını üstüne getirecektir.
But what I know of it thus far isn't good.
Ama şunu biliyorum ki, bu zamana kadar iyi değildi.
Thus far your determination has been very impressive.
Bu yüzden azminiz bizi çok etklledi.
I'm pleased with the attitude of your people thus far.
Halkının şimdiye kadarki tutumundan memnunum.
Have we come thus far that you would betray us now?
Onca yol katettik, şimdi ihanet mi ediyorsunuz?
I have come thus far with you, Oliver, in our great cause but I will not sign this warrant.
Büyük davamızda seninle buraya kadar geldim Oliver ama bu emri imzalamayacağım.
How much have we spent thus far?
Şu ana değin ne kadar harcadık.
( radio )... fires caused by a ruptured gas main have thus far failed.
"... şebekeden sızan gazın sebep olduğu yangınların söndürülüyor. "
- I've been banking out of my pocket, thus far.
- Cebimdekilerin dışında para yatırmak isterdim
I have written several letters to your guardian, Mr. Cosgrove, Sara, but I have not been favored with a reply thus far.
Velinize birkaç mektup yazdım Bayan Cosgrove, Sara,... ama hiçbir cevap alamadım.
With the kind of performance and support... provided thus far by the navy, I can be in Manila in five weeks... from the day my troops step ashore on the beaches, and well before next March.
Şimdiye kadar donanmanın verdiği destek devam ederse askerlerim sahile ayak bastıktan beş hafta sonra ve önümüzdeki Mart'tan önce...
Thus far, no pilots have responded to the alert.
Şimdiye kadar hiçbir pilot uyarıya cevap vermedi.
No significant progress thus far reviving llia memory patterns within the alien probe.
Sondadan Ilia'nın belleğini bulup kurtarmayı hâlâ beceremedik.
That's exactly what misled you thus far, your system of values- - the good, the bad, the kind, the evil- - in short, the general concept of values.
Bu tam olarak seni neyin yanılttığını, böylece uzaklaştığını, sizin değerler sisteminiz- - iyi, kötü, nazik, şeytan- - kısaca, değerlerinizin genel konsepti.
Thus far, the amulet has remained safely hidden.
Böylece, tılsım güvenle saklı kaldı.
How else could this rabble uprising grow thus far?
Bu lanet isyan bu noktaya, başka nasıl varabilir ki?
'Twas grace that brought us safe thus far. And grace will lead us home.
Bizi o güvelikli uzağa getiren, o güzellikti, ve bizi eve gönderdi.
Ms. Cutitout, I believe you have some concerns about the show thus far.
Bayan Cutitout, sanırım program ile ilgili bazı endişeleriniz var.
My record of achievement thus far has been exemplary and I fully intend for that to continue.
Şu ana kadarki sicilim çok parlak... ve bu şekilde devam etmesini istiyorum.
How are you enjoying the game thus far?
Oyun hoşuna gidiyor mu?
Well, uh... thus far.
Şey, eh... şöyle böyle.
Thus far, investigators are refusing to comment on the incident.
Şimdilik tâhkikâtçılar her türlü yorumdan kaçınıyorlar.
Alex Grady has thus far defied the odds and is leading in the second heaviest weight class of the competition.
Alex Grady beklentilerin ötesinde bir fark yarattı ve ikinci sınıf ağır siklet mücadelesinde liderliği ele aldı
The last piece is food wholesaling, which has been a good sector thus far.
Diğer konu da gıda toptan satışları,... uzun vadede iyi bir sektör.
You have thus far, otherwise this wouldn't be necessary, would it?
Şimdiye kadar keyfine baktın zaten. Yoksa buna gerek kalmazdı, değil mi?
Ain't we been doing a pretty fair job thus far?
Şimdiye kadar hep iyi götürdük, öyle değil mi?
" I am pleased with my efforts thus far.
Şu ana kadarki gayretlerimden memnunum.
However, the sensor data gathered thus far suggests a naturally occurring phenomenon with biological properties.
Yine de toplanan veriler... biyolojik özellikleri olan doğal bir fenomeni işaret ediyor.
You've been a wonderful audience and I love you, I loved being here, you've been excellent, all has been absolutely the best thus far.
Harika bir seyirciydiniz ve sizleri sevdim burada olmayı sevdim, mükemmeldiniz, hepiniz kesinle şimdiye kadarki en iyisiydiniz.
Thus the land of the proletarian dictatorship... and even the people still living in patriarchy... by extension of the State Trade... as far as these people may live... builds up socialism
Böylece ülkede Proletarya diktatörlüğü... ve insanlar hala bir ataerkillikte... Devlet Ticaretinin bir uzantısı olarak... bir arada yaşayarak... sosyalizmi kuruyorlar.
Thus far, scientists have refused to speak officially on just which planet, until they've had an opportunity to study the ship.
Başkan, kaçınılmaz olarak, uzaylı ve gemisinin başka bir dünyadan olduğu kararına vardı.
In an effort to trap the elusive gold bandits, police have tightened the web by calling in reservists, thus allowing them to establish an unprecedented number of roadblocks, covering every highway and back road as far east as Ohio.
Polis, yakalanması güç altın soyguncularını ağa düşürmek için askerî birimlerden yardım çağırarak arama ağını genişletti. Ve onlara eşi görülmemiş sayıda yol barikatları yapıp, Ohio'nun doğusuna kadar her otoyolu ve tali yolu muhafaza etmelerine olanak sağlıyor.
Thus, because of the unfavorable weather conditions the aprico apricot harvest in 1922 was far below that of the previous year... Thus, because of the unfavorable weather condition ( s )? the apricot harvest in 1922 fell far below that of the previous year... years... far below the previous one ( s )...
... kötü hava koşulları nedeniyle kayısı 1922 yılının kayısı hasadı 1922 yılın ki, geçen seneye göre daha düşük kötü hava koşulları nedeniyle 1922 yılının kayısı hasadı... geçen seneye göre daha düşük daha düşük...
None thus far.
Şu ana kadar yok.
President Roosevelt he decides thus. To defeat Hitler was of far most important, he was with priority.
Başkan Roosevelt, Hitler'in alt edilmesini en önemli şey olarak görüyordu.
Thus, Barry fell into the worst company and was soon far advanced in the science of every kind of misconduct.
Böylece Barry en kötü çevreye düştü. Çok geçmeden de her türden ahlaksızlığın ilmini kaptı.
"It pays me thus -'tis far away and you are never there!"
"Bana şöyle öder - tarlam çok uzakta ve sizin ruhunuz bile duymaz!"
Fortunately, no cases have been reported thus far. "
Allahtan şimdiye kadar hiçbir vaka görülmedi.
And performs feats, far above the capacity, strength and ability of the person thus possessed.
Ve böylece ele geçirilmiş kişi, kapasitesinin üzerinde güç ve yetenekleri başarıyla sergiler.
Thus far and no further.
- Geçin, oturun lütfen.
We are aware that in the face of extreme danger, the kneeling position is the only correct one - far removed from the verticality so dear to those who insist on living upright and who thus expose their heads to every random bullet.
Korkunç bir tehlikenin karşısında dizlerimizin üzerinde durmanın tek doğru pozisyon olduğunun farkındayız. Dimdik yaşamakta ısrar ederek kafalarını her rastgele kurşuna açanların dikeyliğinden çok uzakta olmak en doğrusu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]