Tick traduction Turc
1,796 traduction parallèle
I need to get inside his head and learn what makes him tick.
Onun kafasına girmeli amacının ne olduğuu öğrenmeliyim.
He say somethin'to tick you off, freckles?
Tepeni attıracak bir şey mi söyledi çilli?
Tick-tock, ladies.
Bekliyoruz hanımlar.
Tick tock, this man got rocked...
Tik tak, bu adam sarsılacak.
Tick tock.
Tik tak.
Don't call her Mommy It's really gonna tick her off
Anne deme ona.. çok çirkin
Tick-tock, Mr. Daley.
Saat işliyor Bay Daley.
Tick tock.
Tik tak, tik tak.
You're kind of weird, tick-man.
Garip birisin, tikleyen adam.
We're gonna take a short break now. And when we return, we are gonna find out what makes you tick, little man.
Şimdi kısa bir ara veriyoruz, ama döndüğümüzde seni neyin tikleteceğini bulacağız, küçük adam.
Is itjust to tick me off?
Bana inat olsun diye mi?
But I am on a low tick diet.
Ama ufak bir an için diyetteyim.
It's a tick now.
Tikim oldu sanki.
What makes you tick?
Ne harekete geçirir seni?
Clock tick and think of you
Saatin tıklamasını ve seni düşünüyorum
Tick-tock, boys.
Şipşak, çocuklar!
They're still gonna want to know what makes you tick.
Nasıl çalıştığını anlamak isteyeceklerdir.
You said it was a tick.
Kene olduğunu söylemiştin.
- Um, I don't know if it was a tick.
Kene olup olmadığını bilmiyorum.
- It's not a tick.
Belki bir böcektir.
Make that 10,002 Maniacs, because I got us Natalie Merchant tick...
Şunu 10002 manyak yapalım çünkü bize Natalie Merchant için bilet...
I'm trying to figure out what makes Baley tick.
Baley'yi harekete geçiren şeyi bulmaya çalışıyorum.
- You tick enough boxes.
- Sende bunlardan yeterince mevcut.
- I'll tick that box myself.
- Senin yerine ben listeye işlerim.
- Let me tick it for you.
- İzin ver ben yapayım.
Tick-tock.
Zaman geçiyor.
I'll be back in a tick.
Hemen dönerim.
Hang on a tick.
Bekle bir saniye.
But a chap like that, and a gal like you, he doesn't know what makes you tick.
Ama onun gibi bir adam ve senin gibi bir kız. Seni neyin canlandıracağını bilemez, nereden bilecek ki?
- How could he? - What makes me tick?
- Neymiş beni canlandıracak şey?
Listen, my parents aren't the easiest people in the world to get along with, so just try not to say anything that's going to tick them off or make them suspicious or... let me do all the talking, OK?
Dinle, ailem dünyada en kolay anlaşılacak kişilerden değildir, yani onları endişelendirecek, şüpheye düşürecek bir şey söyleme...
Everybody else does.'Tick-tock','tick-tock','tick-tock'.
Başka herkes duyuyor. Evet, daha çok şöyle...
Give it a tick.
Bir saniye ver.
Yeah, as a tick wounds a dog.
Evet, kenenin köpeği yaralaması gibi.
Tick-tock, tick-tock, tick-tock...
Tik-tak, tik-tak, tik-tak.
I was gonna see if I could tick'em all before the end of the day. But... this is much more interesting.
Günün sonuna kadar bunu doldurabilir miyim diye bakacaktım ama bu çok daha ilginç oldu.
# Your stocks look kinda sick # In fact they all dropped down a point each time the tickers tick. #
Aslında yazıcının her tıkırtısında hepsinin değeri düştü.
Tick sharp!
Pekâlâ.
Look, tick-tock.
Zaman ilerliyor.
Tick tock.
Tik Tak.
Just that while you and the other cons were taking care of yourselves at night Katie and I were going over your records trying to figure out how best to manage your care, figure out what makes you tick.
Akşamları siz mahkumlar başınızın çaresine bakarken Katie ile kayıtlarınıza bakıp size yardım etmeye ve sizi anlamaya çalışırdık.
The thing I remember about you, Theodore nothing makes you tick.
Theodore, seninle ilgili hatırladığım tek şey kuşunun hiç ötmediği.
That you can't tick.
Kuşun ötemiyor.
- You Tick Fesku in Vepar nickname!
Vepr olarak tanına Tik Fesku'sunuz.
- Tick tock, doggy boy.
- Tik tak, köpekçik.
- Tick-tock.
- Saat işliyor.
Oh, it won't take a tick.
- Uzun sürmez.
Muhammad could say something... and just tick Frazier off, and Muhammad would be smilin'about it.
Muhammed bir şey söyleyebilirdi ve Frazier'ı çileden çıkarabilirdi, ancak Muhammed buna güler geçerdi.
Tick-tock, Betty.
Çabuk ol Betty.
Tick.
Tik.
Where the hell tick?
Siz de nereden çıktınız? Sana bir teklifimiz var.