To the north traduction Turc
3,282 traduction parallèle
He can bring you to the North Wind in no time.
O seni vakit kaybetmeden kuzey rüzgarına ulaştırabilir.
I have to get to the North Wind!
Kuzey rüzgarına ulaşmam lazım!
We'll come back to the north side.
Bitlilerin ilgisini çekip, kuzey tarafından geleceğiz.
She would infect to the north star.
Kutup Yıldızı'na dek her yeri etkilerdi.
Two years ago... The USS Nautilus passed through the San Francisco bay, spitting distance from this Rock, on its way to the North Pole.
İki yıl önce Amerikan Nautilus deniz altısı San Francisco körfezinde Kaya'nın çok yakınından geçerek Kuzey Kutbu'na gitti.
Patrols will be shifted to the north so you will come up through the woods from the south up the drive and into the front door.
Devriyeler Kuzey tarafında değişiyor, siz Güney tarafından gideceksiniz oraya kadar araç sürecek ve ön kapıdan gireceksiniz.
This is one of Korea island closest to the North.
Bu, Kore biridir Adanın Kuzey yakın.
They're not going to the cell, they going to the north sub-basement.
Küçük odaya değil, alt odaya gidiyorlar.
From this period comes the vast icy areas to the north and south poles of the globe.
Günümüzde bu buzullardan sadece kuzey ve güney kutuplarda kaldı.
Every year, the journey brings them a little higher, slightly more to the north.
Ve her yıl, yolculukları biraz daha kuzeye doğru kayıyor.
- If I deliver what you seek, you'll take me with you as your wife when you return to the north.
- Aradığınız şeyi verirsem kuzeye dönerken beni karınız olarak alacaksınız.
The North Wind tends to fly by up there around this time.
Kuzey yıldızı buradan geçecek.
That's why I'm going to have you run the Chimdale Stairs, the longest staircase in North America.
Bu yüzden de Chimdale Merdivenleri'ni çıkacaksın, yani Kuzey Amerika'nın en uzun merdivenlerini.
My God, if he had the power to unionise all the docks in the north-west of England, think what he'll do here.
Tanrım, İngiltere'nin kuzey batısındaki tüm deniz işçilerini bir sendikada birleştirdiyse Tanrı bilir burada neler yapar.
The view narrows our search to three miles covering North beach and Telegraph Hill.
Hücrenin manzarası, araştırmamızı North Beach ve Telegraph Hill'i kapsayan 4,8 kilometrelik alana düşürüyor.
From north to south, the best team.
Kuzeyden güneye, en iyi ekip.
And every time I tried to changed the subject, you brought it back to true north.
Ve her defasında konuyu değiştirmeye çalıştım, sürekli kamp mevzusuna geri döndün.
And then I go north to the Tibor Plains.
Sonra da ben kuzeye kaçıyorum, Tibal Otlaklarına.
And now that you've decorated your walls with the bodies of the Stark boys, every man in the North wants to see you hanged.
Ve şimdi duvarlarını Stark çocuklarının cesetleriyle süslediğinden Kuzey'deki herkes asılmanı görmek istiyor.
When I speak to people from the North, they all loved your father.
Kuzeyli insanlarla konuştuğumda hepsi babanızı severmiş.
It's just to the north of your position.
- Size göre kuzeyde kalıyor.
You give us Aldo Delucci and we'll send you to the goddamn North Pole.
Aldo Delucci'yi bize getir seni kahrolası Kuzey Kutbuna yollayacağız.
Listen, you give us Aldo Delucci and we'll send you to the goddamn North Pole.
Sen bize Aldo Delucci'yi vereceksin biz de seni ta Kuzey Kutbu'na postalayacağız
( IN NORWEGIAN ) The wolf appears to be further north.
Görünüşe bakılırsa kurt kuzeye gitmiş.
Courtney decided after the yoga-instructor incident, she needed to leave North America for a while, so Hole is recording their next CD in Geneva.
Yoga eğitmeniyle olan olaydan sonra Courtney düşünmüş ve bir süre Kuzey Amerika'dan uzaklaşması gerektigine karar vermiş. Yani Hole yeni albümünü Geneva'da kaydedecek.
This is the closest you're getting to C. C. And his north Hollywood studio.
C. C. ye en yakın olduğun an bu ve Hollywood'un kuzeyindeki stüdyosuna.
The North Cafeteria, named after admiral William North, is located in the western portion of East Hall, gateway to the western half of North Hall, which is named not after William North, but for its position above the South Wall.
North Kantini, ki ismini Amiral William North'dan almıştır, Doğu Koridoru'nun batı kısmında bulunur ve North Koridoru'nun batı yarısına bağlanır, ki ismini William North'dan değil, Güney Duvarı'nın karşısında olması konumuyla almıştır.
Now, what I really want to get into today is what was going on in the North, because that's just a whole other mess...
Ben asıl Kuzey'de olanları işlemek istiyorum. - Çünkü o da anlaması zor olan...
4000 km to the north....... Air Force Base Auckland, this combat units, we see an attack target. Assault Unit, you have full permission to attack.
Görün tü bağlantısı alındı
A man from the north comes down to the South to take advantage of our, uh, backward ways.
Kuzeyli bir adam Güney'e gelir ve geri kalmış tarzımızdan kendine bir fayda sağlamaya çalışır.
They shipped us up north to a sleepy town called Gravity Falls, Oregon, to stay at our great-uncle's place in the woods.
Bizi kuzeyde, Oregon'da Gravity Falls adında küçük bir kasabaya büyük amcamın ormandaki evine gönderdiler.
From North Cape to the Pyrenees ranges the world's largest fortification.
Kuzey burnundan Pirene'lere kadar, dünyanın en geniş istihkamı.
The massive structure is almost perfectly-aligned to magnetic north.
Bu ağır yapı manyetik kuzeye neredeyse kusursuz hizalanmış.
Do I have to tell the U.S. president, that the ships are on the hunt is not North Korea or China, but from space?
Ben, ABD Başkanı söylemek zorunda mıyım gemi ava olduğunu Kuzey Kore ya da Çin değil, uzaydan gelen?
Why do you want to go to the North Palace at this hour?
Gecenin bu saatinde neden Kuzey Sarayı'na gidiyorsunuz?
"to the Bram Stoker Stadium in Bistrien-North."
Kuzey Bistrien'deki Bram-Stoker-Stadyumun'a geliniz.
We got Jean Kirkpatrick, one of the best grifters north of the Watford Gap to help us out.
Elimizde Jean Kirkpatrick var, Watford'un kuzeyindeki en iyi dolandırıcıdır ve bize yardım için geldi.
Then that would force crime to go north where the prices are still high, and you would earn city taxes from the operation.
Bu durum şiddeti, fiyatların hâlâ yüksek olduğu Kuzey'e yönlendirir ve bu operasyon sonucu şehir vergisi elde edersin.
But having tested those sort of things, we were then told to leave the test track and drive north to Rome.
Fakat bu gibi şeyleri denedikten sonra bize pistten çıkıp kuzeye doğru Roma'ya gitmemiz söylendi.
'As we headed north to our date with destiny,'we started to think about how our cars compare to the daddy.'
Varış noktasına olan buluşmamıza doğru yola koyulduğumuz da arabalarımızı babalarıyla nasıl kıyaslayacağımızı düşünmeye başladık.
First, the natural gas exported to Europe from North Africa has decreased a lot
İlk olarak, Doğal gaz ihracatı Kuzey Afrika'dan Avrupa'ya oldukça azaldı.
Jones, get units over to Manhattan north and to the docks at red hook.
Jones, Manhattan'ın kuzeyine ve rıhtımın oraya ekipleri gönder. - Tamam.
Neither have I, but I want to go to North Dakota more than anything in the world.
Ben de gitmedim ama dünyada yapmayı en çok istediğim şey oraya gitmek.
Bravo Two, the target seems to be heading north.
Bravo 2, hedef kuzeye gidiyor.
Reaching land is just stage one of their goal as they have an appointment to keep in the far north of the continent.
Karaya ulaşmak ası hedefin bir parçası sadece. Çünkü kıtanın epey kuzeyinde yetişmeleri gereken bir randevuları var.
They are attracted to the rich North Sea fishing grounds that surround the island.
Onları çeken şeyse adayı saran kuzey denizinin o balık bolluğu.
Before the vultures migrate onwards to North America, many stop off at one of the best wetlands of all the Llanos in Venezuela.
Kuzey Amerika'ya göçe hazırlanan akbabaların çoğu önce Venezuela'da bir mola verip dünyanın en güzel bataklıklarından biri olan Llanos'un tadını çıkartıyor.
No, all these drums are hazardous material people bring in thinking it's recyclable, and which they end up paying the owner to ship to a landfill up north.
Hayır, bütün varillerde tehlikeli maddeler var. İnsanlar bunları geri dönüşüm için getirip sonra kuzeye, atık gömme sahalarına göndermek için para öderken buluyor kendini.
According to his registrations, Captain, Mr. Hall and his father purchased all of his guns in the last three years from a guy named Dale Fisher, who works at a place in North Hollywood called Noho Guns and Ammo.
Ruhsatlara bakılırsa başkomiserim, Bay Hall ve babası bütün silahları son üç yılda, Dale Fisher diye bir adamın Kuzey Hollywood'daki dükkanından almışlar.
Following the assassination of Walter Lutulu a wave of unrest amongst the displaced Zimbabwean community in South Africa is spreading north to the borders of Zimbabwe itself.
Walter Lutulu'ya yapılan suikastı takiben Kuzey Afrika'daki topraklarından edilen Zimbabwelilerin arasında çıkan isyan, Zimbabwe'nin kuzeyine sıçradı.
Her vehicle is heading north to the Miami port, by the shipping yards.
Aracı kuzeye, Miami limanındaki tersaneye doğru ilerliyor. Tersane mi?
to them 177
to the beach 25
to the moon 20
to the airport 39
to the future 91
to the end 49
to the top 23
to the left 221
to the point 24
to the sea 38
to the beach 25
to the moon 20
to the airport 39
to the future 91
to the end 49
to the top 23
to the left 221
to the point 24
to the sea 38
to the kitchen 20
to the hotel 25
to the right 265
to the tune of 23
to the police 36
to the car 26
to the death 78
to the hospital 50
to the contrary 33
to the bridge 17
to the hotel 25
to the right 265
to the tune of 23
to the police 36
to the car 26
to the death 78
to the hospital 50
to the contrary 33
to the bridge 17
to the house 19
to the king 27
to the station 29
to the wall 16
to the bathroom 47
to the outside world 64
to the 197
to the side 32
to the door 21
to the front 27
to the king 27
to the station 29
to the wall 16
to the bathroom 47
to the outside world 64
to the 197
to the side 32
to the door 21
to the front 27