English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ T ] / Traverse

Traverse traduction Turc

139 traduction parallèle
Traverse left.
- Bu ilk olmalı yüzbaşı. - Evet.
Traverse left.
Sola çevir.
Pericles may traverse kingdoms the heroes are dispersed, yet they can't escape they're all reunited in Act V
Perikles, krallıkları da aşsa, diğer kahramanlar dağılsa da, kimse kaçamıyor. Son sahnede hepsi yine buluşuyorlar.
Traverse pattern.
- Şimdi çapraz.
Traverse parallel three and four.
- Çapraz paralel 3 ve 4.
Check traverse three, grid 0-4-0.
Çapraz 3, kare 040.
The barrier we must traverse is negative energy.
Geçeceğimiz bariyer negatif enerji.
Okay, we won't take the Hinterstoisser Traverse.
Hinterstoisser geçişini yapmayacağız.
All right. We traverse back across the ice field to a place approximately above the rail road tunnel window.
Buzdan geri dönüp... tünel penceresinin üstünde bir yere varalım.
You see, the terrain is easy to traverse.
Görüyorsunuz, arazinin üzerinden geçmek kolay.
The fleet could not traverse the channel unless it had been cleared first.
Ama, mayınlar temizlenmezse.
The fleet could not traverse the channel unless it had been cleared first.
Katılıyorum. Filo kanalın içinden geçemez önce temizlenmediği sürece.
Kip thought about it for a while and then answered with about 50 lines of equations which showed that a really advanced civilization might establish and hold open wormholes which we might think of as tubes through the fourth dimension which connect the Earth with another place without having to traverse the intervening distance.
O da bu konuda uzun süre düşünmüş ve cevabını ; gerçekten gelişmiş bir uygarlığın uzayda bir solucan deliği açarak dünyamızdan 4. bir boyut aracılığı ile aradaki fiziki uzaklığı ortadan kaldırarak,... hedef noktaya ulaşılmasını öngören, ... 50 satırlık bir denklem ile açıklamış.
It took, then, a few months to traverse the Atlantic Ocean and reach what was called the "New World" the Americas.
Atlantik okyanusunu aşarak "Yeni Dünya" yani Amerika'ya ulaşmak bir kaç hafta sürüyordu.
But the heart has a wisdom of its own and Sam and I have decided to traverse the fall line of our aloneness.
Kalbin ise kendi bilgeliği vardır. Sam ve ben, yalnızlığımızın sınırlarını çizmeye karar verdik.
You should've seen the river I had to traverse this morning.
Bu sabah geçmek zorunda olduğum nehri görmeliydin.
I believe I can safely traverse the distance.
Mesafeyi güvenli şekilde aşacağıma inanıyorum.
Gunner, traverse right, 180!
Topçu, 180 derece sağa!
Standby to traverse left, 360.
Sol çapraza hazır ol. 360.
Traverse.
Çapraz.
Manual traverse left!
Elle sola çapraz!
Is it more gutsy to twice traverse a staircase in flames or to make a one-time leap into the mouth of a smoking volcano?
Yangına iki kez dalmak mı daha fazla cesaret gerektirir bir volkanın içine atlamak mı?
Ye traverse with scum and scum is where- -
Pisliğin içine girmişsiniz ve pislik...
The hemorrhagic wound paths traverse the skin, subcutaneous tissue, and the deep musculature on the right side of the back.
Mermi yolu girişinde, deri altı dokuda... ve arka sağ taraftaki kas dokuda kanlı bir yara açmış.
Captain SuIu estimated it wouId take approximately five hours to traverse the nebula and enter KIingon space.
Kaptan Sulu, nebulayı geçerek Klingon uzayına girmenin yaklaşık beş saat alacağını hesapladı.
The arm is gonna traverse 270 degrees.
Kol 270 derece kadar dönebilecek
Finally, you will traverse the sulfur lagoons of Gorath.
En son olarak, Gorath gölcüklerinden geçiş yapacaksın.
A means to traverse it.
İçinden geçen bir yöntem.
Oh, there is no expanse of the mind, the will cannot traverse or physically the distance laid across the universe.
Oh, aklın sınırı yoktur. İradenin üstesinden gelinemez. Yada fiziksel olarak evrendeki mesafelerin üstesinden.
I am a Series 5, long-range tactical armor unit designed to traverse enemy space and circumvent all attempts to deter me.
Ben bir 5 serisi uzun menzilli zırhlı taktik birimiyim, düşman bölgesinden geçerek tüm aldatmaca ve göz korkutmalarından etkilenmeyecek şekilde tasarlandım.
I propose that we start here and traverse around.
Buradan başlayıp içinden dolaşmayı öneriyorum.
The Unas can traverse great distances in a short time.
Unas'lar, çok kısa sürede büyük mesafeler katedebilirler.
I have developed a unique spectrum of negative phase shielding, which will allow any craft to safely traverse any wormhole
Eşsiz bir negatif faz kalkanı geliştirdim herhangi bir geminin herhangi bir solucan deliği içerisinde güvenle seyahat etmesini sağlayan
Traverse torpedo.
Torpidoyu sürün
Traverse torpedo!
Torpidoyu sürün
Or better yet, there's good old anonymous from Traverse City, Michigan... who hopes I burn in hell.
Traverse City, Michigan'dan isimsiz bir mektup, bu daha da iyi... cehennemde yanmamı istiyor.
Wormholes are the one feature that traverse both our realms, which adjoin, though never intersect.
Solucan delikleri aslında birbirine bitişik olup asla buluşmayan, dünyalarımızın içerisinden geçen bir özellik.
Gunner, traverse left!
Gunner, sol çapraz.!
Traverse left!
Sol çapraz.!
When that goes, we should be able to pick off kids... as we traverse the east wing.
Patlama olduğunda, teker teker çocukları avlayabiliriz sol kanadı geçerken, tamam mı?
Yet we dare not traverse Tormented Space without reliable star charts.
Zira güvenilir yıldız haritaları olmadan biz de Sancılı Uzayda gezinmeye cesaret edemeyiz.
Go ahead, tell me how many bulkheads, hatches, and passageways I have to traverse to get there.
Haydi, oraya gitmek için gereken numaraları, kapakları, geçitleri say.
No, which is why we need to go up one level so we can traverse port before heading out.
Hayır, bir kat çıkıp dışarı çıkmadan iskele tarafına geçebiliriz.
No, you traverse vast wastelands, based on false information.
Doğru, yanlış bilgilere dayanarak büyük çölleri aşarsınız.
I wouldn't try to traverse an anomaly field in a ship this fragile.
Bu kadar kırıIgan bir gemiyle anomali alanının içinden geçmeyi denemezdim.
We just passed Traverse City!
Traverse'i yeni geçtik.
You will traverse heaven and earth in the blink of an eye
Göz açıp kapayıncaya kadar cennetten ve dünyadan geçeceksiniz.
I'm Miss Traverse, headmistress.
Ben Bayan Traverse, müdire.
Go to Miss Traverse's office and inform her of your infraction.
Bayan Traverse'in odasına gidip ihlalinizi bildirin.
Go to the ladies'room, and then go to Miss Traverse's office.
Önce kızlar tuvaletine, sonra Bayan Traverse'in odasına.
Traverse give you a hard time in there?
Traverse seni zorladı mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]