Trust me on this traduction Turc
699 traduction parallèle
Trust me on this, man.
Bu konuda bana güven, dostum.
Please trust me on this one.
Lütfen bu konuda bana güvenin.
- Will you trust me on this one?
- Bu konuda bana güvenir misin?
Trust Me On This.
İnan bana.
Trust me on this.
Bunda bana güven.
Trust me on this one.
Bana bu konuda güven.
Trust me on this one.
Bu konuda bana güven.
Trust me on this one.
Güven bana bu konuda.
Just trust me on this, Ed.
Bana bu konuda güven Ed.
I know, Daryle, just trust me on this one.
Daryle, bu konuda bana güven.
Sam, trust me on this one.
Sam bu kez bana güven.
Comin'from a guy who carries an autographed picture of Norman Bates in his wallet, that doesn't mean too much. Trust me on this one, Hank.
Norman Bates'in resmini cüzdanında taşıyan bir adamın söylediği pek de birşey ifade etmez zaten!
Trust me on this, Leonard. Get your money out of those bonds. They're going nowhere.
- Bana güven, paranı oradan çek, hisselerde hiçbir yükselme yok.
I'm sure it's a lot- - - Just trust me on this.
- Bu konuda bana güven.
Trust me on this, ok? But if all along the warlock has borne east... we're not going to play tag with this guy anymore.
Dinle biz bu yoldan sürmeye devam edeceğiz.
I know it sounds disgusting, but you gotta trust me on this, okay?
İğrenç geliyor biliyorum, ama bana güvenmelisin.
Trust me on this.
Bu konuda da güven.
Trust me on this.
Ama bana güven.
- Trust me on this or to hell with you.
- Ya bana güven ya da cehenneme git.
You gotta trust me on this one.
Bana bu konuda güvenmelisin Terry.
Trust me on this one.
Bu kez bana güven.
Trust me on this, Dee.
Bana bu konuda güven, Dee.
But trust me on this.
Ama bana güven.
Okay? Trust me on this.
Bana bu konuda güven
Trust me on this.
Burada bana güven.
Captain Picard I must ask you to trust me on this.
Kaptan Picard bana bu konuda güvenmenizi istemek zorundayım.
Trust me on this.
Bana güvenin.
You're just gonna have to trust me on this.
- Bunda bana güvenmelisin.
Jack, trust me on this.
Jack, bana güven.
Trust me on this.
Bana bu konuda inan.
Trust me on this.
Tatlım, bana güven.
Will you trust me on this?
Bana inan lütfen.
Trust me on this.
Siz bana güvenin.
Trust me on this, I am not a typical male.
Bunda bana güven, ben tipik bir erkek değilim.
Trust me on this one, G.
- Bu sefer bana güven, G.
- You gotta trust me on this, Devon.
Sen sadece bana güven Devon
You'll have to trust me on this.
Bunun için bana güvenmelisin.
I'm your husband, and I love you, and I need you to trust me on this, okay?
Ben senin kocanım, seni seviyorum ve bana güvenmeni istiyorum tamam mı?
Chet, trust me on this, okay?
Bana güven, tamam mı?
You gotta trust me on this one, okay?
Bu konuda bana güvenmelisin, tamam mı?
Now trust me on this one, okay?
Bana güven, tamam mı?
- Then trust me on this.
- O zaman bu konuda bana güvenin.
trust me on this one
Yok bana güven. Ne yaptığımı biliyorum.
You gotta trust me on this, Captain.
Bana güvenmen lazım yüzbaşı.
Richard, you have to trust me on this one.
Richard, bu konuda bana güvenmelisin.
But if you will believe in and trust me, if you will come to paris, then here on this piece of paper is an address. When you arrive send a pneumatique to me.
Ama bana inanıyor ve güveniyorsanız Paris'e gelirseniz, bu kâğıtta bir adres var.
Here I am, asking you to trust me, and all this time I'm playing an awful dirty trick on you.
Bana güvenmeni istiyorum, buradayım ve sana kötü bir oyun oynuyorum.
And I trust this will finally put an end to the movement to have you replace me on the throne.
Ayrıca beni tahttan indirip değiştirme hareketine bu sayede son vereceğine inanıyorum.
And you know, with all this talk about the leadership of the AF of L being in cahoots with the Steel Trust, Alfred asked me if I was still gonna do the piece on the IWW.
Amerikan İşçi Federasyonu'nun lider kadrosu Çelik Tröstleri'yle işbirliği hâlinde olduğu için Alfred, Dünya İşçileri Birliği hakkında yazı yazmamı istedi.
Chiren, I know it's no longer my business, but as your former partner, please trust me on this :
Fabrika'ya bulaşmamalısın.
Well, look, I already know about this guy Goodwin, and I'm on top of it. So trust me.
- Haberini aldım, ilgileniyorum.
trust me on this one 41
trust me 7875
trust me on that 30
on this side 28
on this occasion 24
on this day 60
on this island 25
on this planet 16
on this lonely road 19
on this 96
trust me 7875
trust me on that 30
on this side 28
on this occasion 24
on this day 60
on this island 25
on this planet 16
on this lonely road 19
on this 96
on this guy 23
on this ship 18
on this one 34
trust 267
trust no one 56
trust yourself 35
trust your instincts 47
trust us 78
trust him 43
trust you 140
on this ship 18
on this one 34
trust 267
trust no one 56
trust yourself 35
trust your instincts 47
trust us 78
trust him 43
trust you 140