Trust yourself traduction Turc
396 traduction parallèle
You don't trust yourself... to take any more, do you?
Devam edecek kadar,... kendine güvenmiyorsun, değil mi?
It's that you're afraid when you go away from home, you can't trust yourself.
Evden fazla uzaklaşmaktan korkmanın sebebi bu mu, kendine güvenemiyorsun.
What's the matter, Jim, don't you trust yourself?
- Kendine güvenmiyor musun, Jim?
You can't trust yourself.
Kendine güvenmiyorsun.
Seems like you trust me too much, or maybe you trust yourself too much.
Belki bana çok fazla güveniyorsun. Belki de kendine çok fazla güveniyorsun.
First, you suspected me, then trusted me Second, you knew it didn't trust yourself
İlki benden şüphelenip sonra ise bana güvenmendi ikincisi ise, bilmene rağmen inanmak istememendi
If you can trust yourself when all men doubt you... "
Eğer herkes senden şüphe ederken sen kendine güvenebilirsen- - "
You just refuse to trust yourself. I'm no good.
Sadece kendine güvenmeyi reddediyorsun.
You trust yourself on the streets with such a newspaper?
Elinde böyle bir gazeteyle sokakta yürümeye çekinmiyor musun?
You have to trust yourself.
Kendine güvenmek zorundasın.
You just don't trust yourself to know that.
Oysa sen bunu bildiğine güvenmiyorsun.
if you can trust yourself when all men doubt you, but make allowance for their doubting too. "
Sen aklına sahip çıkabilirsen Herkes senden kuşku duyarken, Hem onların kuşkularına yer verip Hem kendine güvenebilirsen
If you don't trust yourself yet, then trust me.
Eğer kendine güvenmiyorsan, o halde bana güven.
And how can I trust you? You don't even trust yourself.
- Peki sen bile kendine güvenmezken ben sana nasıl güvenebilirim?
No, trust lvanova, trust yourself.
Hayır. Ivanova'ya güven, kendine güven.
Maybe because you don't trust yourself.
Belki de kendine güvenmediğin içindir.
You reach down, pinch the tendon trust yourself, and let the horse do the rest.
Eğilip bacağını hafifçe çimdikleyin, kendinize güvenin, gerisini ata bırakın.
Don't trust yourself.
Kendine güvenme.
- You must trust yourself.
- Kendine Güvenmelisin.
No, if you trust yourself... by this season's end, you'll be on top or you won't.
Hayır, bu sezonun sonuna kadar kendine inanırsan, zirvede olursun ya da olmazsın.
If you trust yourself, you will get your Hooking Leg back.
Kendine güvenirsen Kancalı-Bacağını geri alabilirsin.
Oh, I don't blame you for being skeptical, but if you can't trust yourself, who can you trust?
Oh, şüpheci yaklaşımından dolayı seni suçlamıyorum, ama kendine güvenemiyorsan, başka kime güveneceksin ki?
No, I trust you have more control of yourself than Professor Oddly.
Hayır. Nefsinize Profesör Oddly'den daha hakim olacağınıza inanıyorum.
It's enough for me that I trust you. And I believe that when the time comes, you'll conduct yourself as a soldier should.
Sana inanmam benim için yeterli ve vakti geldiğinde bir asker gibi davranacağına eminim.
I trust you satisfied yourself we were worthy of the alliance.
Umarım bizi ailenize layık bulmuşsunuzdur.
You could defend yourself against other animals, but I taught you to trust human beings
Öteki hayvanlara karşı kendini savunabilirsin, fakat sana insanlara güvenmeyi öğretmiştim
If you fail now, no one will ever trust you again, and you too will lose faith in yourself.
Şimdi başarısız olursan, bir daha kimse sana güvenmez. Kendine olan güvenini de kaybedersin.
Our mind dwells upon your conduct, Marco, and we've decided that you have to prove yourself worthy of our trust.
Aklımız senin davranışın üzerine kilitlendi, Marco ve güvenimize lâyık olduğunu kanıtlaman gerektiğine karar verdik.
You haven't said much about yourself, but I trust you.
Sen de kendinden pek söz etmedin, ama sana güveniyorum.
I trust you are enjoying yourself, Mr. Spock.
Eminim, keyfiniz yerindedir, Mr. Spock.
He brought me and Mary back from Italy because we were the only ones... in his department that he could trust, yourself included.
Beni ve Mary'yi İtalya'dan geri çağırdı, çünkü siz dahil... bölümünde güvenebileceği kişiler sadece bizlerdik.
You'll see for yourself. Trust me!
Kendin görürsün.Güven bana!
In my life, I've trust three women - my mother, Messalina and yourself.
Ömrümde üç kadına güvenmişimdir anneme, Messalina'ya ve sana.
You should be ashamed of yourself for betraying the trust and responsibility that was placed upon you.
Size verilen güven ve sorumluluğa ihanet ettiğiniz için kendinizden utanmalısınız.
Trust yourself.
Kendine güven.
You are lying.-lf you trust your eyes more than my words then go and see for yourself Does she recognize you or not
Yalan, hepsi yalan. Benim sözüme değilde onun gözlerine inanıyorsan ozaman git kendi gözlerinle gör eminim gittiğinde seni tanımayacaktır bile.
I mean, I know you're walking around, lady but trust me, go out and pick yourself a nice grave.
Demek istediğim, etrafta yürüyorsun biliyorum, bayan ama güven bana, git ve kendine bir mezar seç.
Trust in yourself and you can achieve anything.
"Kendine güvenirsen her şeyi başarabilirsin."
There are few things in life that compare with the thrill of immersing yourself in the culture of an alien world meeting the inhabitants, earning their trust.
Hayatta, yabancı dünya kültürüne kendini kaptırma heyecanı, orada oturanlarla tanışma ve onların güvenini kazanmayla kıyaslanacak çok az şey var.
That means that you must not trust that move, must have left yourself vulnerable somewhere.
Bu o hamleye güvenmemen gerektiğini gösterir. Kendini bir yerlerde savunmasız bıraktın.
Now you're going to have to ask yourself, "who do you trust?"
Şimdi kendine sorman gereken, "kime güveneceksin?"
Sometimes you have to let yourself trust someone.
Bazen birilerine güvenmelisin.
May I suggest... that maybe it's yourself you don't trust?
Belki de... kendinize güvenmiyor olabilir misiniz?
I trust you restrained yourself.
- Kendini tuttuğunu sanıyorum.
But trust me, in 20 years you'll look back at photos of yourself and recall in a way you can't grasp now. How much possibility lay before you and how fabulous you really looked.
Ama güven bana, 20 yıl sonra fotoğraflarına bakacaksın... ve şu an anlayamayacağın bir şekilde hatırlayacaksın... önüne ne kadar fırsat çıktığını... ve aslında ne kadar muhteşem göründüğünü.
I trust you'll find yourself at home.
Kendinizi evinizde hissedeceksiniz.
It is blind devotion, unquestioning self-humiliation, utter submission, trust and belief against yourself and against the whole world,... giving up your whole heart and soul to snip it.
Kör bir adanmışlık, sorgusuzca kendini aşağılama, aşırı teslimiyet, kendine ve bütün dünyaya güven ve inanç... kalbini ve ruhunu incinmesi için teslim etmektir.
In combat, the only person you can trust is yourself and the fellow next to you.
Savaştayken güvenebileceğiniz tek kişi kendiniz ve yanınızdaki arkadaşınızdır.
Because underneath, you don't trust anybody but yourself, girl.
Özünde kendinden başka hiç kimseye güvenmeyen birisi var.
And that's exactly where you gonna end up, by yourself... if you don't start to trust your team.
Takım arkadaşlarına güvenmezsen kendine olan güveni de yitireceksin.
You don't trust yourself?
Kendine güvenmiyor musun?
yourself 387
yourself included 25
trust me 7875
trust 267
trust no one 56
trust your instincts 47
trust me on this one 41
trust me on this 103
trust us 78
trust me on that 30
yourself included 25
trust me 7875
trust 267
trust no one 56
trust your instincts 47
trust me on this one 41
trust me on this 103
trust us 78
trust me on that 30