Trust us traduction Turc
1,693 traduction parallèle
They trust us.
Bize güveniyorlar.
- Hey, just trust us on this, okay? - Man, that was fast.
- Bu konuda bize güven, tamam mı?
Once the D'Harans attacked us and he saw what they are really about, he started to trust us.
D'Haranlar bize saldırdığında ve onların gerçek amacını anladığında bize güvenmeye başladı.
You know you can trust us, Gwildor.
Bize güvenebileceğini biliyorsun, Gwildor.
Just... trust us.
Sadece bize güvenin.
What, don't you trust us?
Niye? Bize güvenmiyor musun?
He said he will never trust us again.
Bize bir daha asla güvenmeyeceğini söyledi.
Trust us.
Bize güvenin.
How about you trust us and turn that damn thing off?
Bize güvenip şu lanet şeyi kapatmaya ne dersin?
You can trust us.
Bize güvenebilirsin.
You still trust us? I trust you.
Bize hâlâ güveniyor musun?
You can trust us.
Bize güvenebilirsiniz.
Please, trust us.
Lütfen bize güvenin.
No, no, trust us, this is faster.
Bize güvenin, böylesi daha hızlı.
So he ran away because he couldn't trust us?
Bize güvenmediği için mi evden kaçtı yani?
Trust us, you don't want the cops to find him before we do.
Bize güven. Biz bulmadan polislerin onu bulmasını istemezsin.
Bottom line... If you want this case to get solved, you have to trust us, and you have to stay away.
Bu davanın çözülmesini istiyorsanız bize güvenmeli ve uzak durmalısınız.
You can trust us.
Bize güvenebilirsin. Timur?
I mean, trust us as we trust you.
Demek istediğim, bize güven, bizim sana güvendiğimiz gibi.
Come on, you can trust us, huh?
Hadi ama. Bize güvenebilirsin.
Nate, you got to trust us on this.
Nate, bize bu konuda güvenmelisin.
She's gotta feel like she can trust us.
Bize güvenebileceğini hissetmeli.
I'm ready to get into action, but we keep getting all the crap jobs because the Brits don't seem to trust us much.
Savaşa hazırdım, fakat İngilizler bize fazla güvenmediğinden tüm pis işleri biz yapıyorduk.
He doesn't trust any of us.
Hiç birimize güvenmiyor.
But tell me, John, are the rest of us to trust you once all is said and done?
Ama bana söyle, John, her şey bittikten sonra geri kalanımız sana güvenmeli miyiz?
Someone I can trust who'll help us.
Bize yardım edeceğine inandığım biri.
So please, trust me now. Look at us.
Lütfen artık bana güven.
You're gonna trust those lunatics to help us?
O manyaklardan yardım mı isteyeceksin?
Then you can start showing us that we can trust you.
Nasıl yapılacağını biliyor olmalısın.
It's just a matter of trust for us, for us
Bu akşam seni alırım.
And whatever was between us was a lie. So that he could gain my trust so that I didn't see him for what he was.
Aramızda olan her şey de güvenimi kazanması için benim onun gerçek yüzünü görmemem için bir yalandı.
I want to trust you, but you did just handcuff us to a bomb.
Bak, sana inanmak istiyorum ama bizi bombaya kelepçeledin.
You've got to trust me on this. He is messing with us.
Kardeşim görmüyor musun, seninle dalga geçiyor?
You want us to trust her with our lives?
Bizden hayatlarımızı ona teslim etmemizi mi istiyorsun?
We ask people to believe in things they don't understand and they do... because they have trust and faith in us, just like they have faith in the Lord.
We ask people to believe in things they don't understand and they do... because they have trust and faith in us, just like they have faith in the Lord.
We thank you forthe trust you have placed in us and wish you a happy stay.
Sayenizde güvende olacağımız bir yerimiz oldu. Bizi çok memnun ettiniz.
They trust each other, and if one of our own betrayed us...
Birbirlerine güvenirler ve eğer içimizden biri bize ihanet ettiyse...
Big money. Trust me, that's where this case is gonna lead us.
Davanın sonu büyük paraya çıkacak.
Not only are the rebel forces overwhelmingly strong against us, but those men I do have I cannot altogether trust.
Tek sorunumuzun isyancıların kuvvet olarak bizden üstün olması olsa iyi ben emrimdeki adamlara bile güvenemiyorum.
I'm supposed to trust you're gonna let us live our lives?
Bizi öldürmeyeceğine nasıL güveneyim?
Of course he is. He's never given us any reason not to trust him.
Bu gece insanları bunu kullanarak buraların en korkunç evinde korkutacağız cadılar!
If you can help us win one game, they'll start to trust you.
Bir maç kazanmamıza yardım ederseniz, size güvenmeye başlarlar.
You can trust us.
Bize güvenebilirsin. Söz veriyorum.
Can I trust them to get us out of here?
Bizi buradan çıkarmaları için onlara güvenebilir miyim?
But men like us... we do not trust this kind of technology.
Ama bizim gibiler bu tarz teknolojiye hiç güvenmez.
And if our search takes us to unfamiliar, frightening places... we trust that nature will help us find a way out.
iyi misin? iyiyim.
- i also know it's very hard To trust anyone in this world Being... one of us.
Ayrıca bu dünyada bizim gibi olanlara güvenmenin ne kadar zor olduğunu da biliyorum.
I don't know what could drag us both back to Afghanistan, but I have to trust what I saw.
İkimizi Afganistan'a ne sürükleyecek bilmiyorum ama gördüğüm şeye güvenmek zorundayım.
Someone that reminded me that only hope and trust can heal us, And that what we share with those we feared Is far greater that anything that divides us- -
Bu kişi bana, acılarımıza sadece güven ve umudun çare olabileceğini ve korktuğumuz kişilerle ortak paydamızın bizi bölmekten çok daha öte bir şey olduğunu hatırlattı.
'For once, I truly hoped we'd found a friend out there,'someone Earth could trust,'a way for us all to move forward, humans and aliens together.
En başta, gerçekten uzaydan gelen bir arkadaş bulduğumuzu sandım,.. ... Dünya'nın güvenebileceği birini insanlar ve uzaylıları beraber ileriye götürecek bir yol olduğunu.
And it works'cause I trust you and I know you want what's best for us.
Olacak çünkü sana güveniyorum. Biliyorum ki sen bizim için en iyisini istersin.
useful 59
ushna 19
use it 260
use your brain 33
use your words 42
use your imagination 74
use your head 124
use me 43
used to 118
use mine 46
ushna 19
use it 260
use your brain 33
use your words 42
use your imagination 74
use your head 124
use me 43
used to 118
use mine 46
us too 58
use it wisely 19
use the force 25
use your power 21
use your hands 17
use your legs 22
use them 48
use that 67
use these 22
used to be 136
use it wisely 19
use the force 25
use your power 21
use your hands 17
use your legs 22
use them 48
use that 67
use these 22
used to be 136