Two or three times traduction Turc
210 traduction parallèle
She generally comes around here... two or three times a week for her letters.
Mektupları için haftada iki-üç kez gelirdi.
Two or three times.
İki ya da üç kez.
As a matter of fact, I tried it two or three times myself... and find that I can do much better at the racetrack.
Aslında kendim birkaç defa denedim ve hipodromda çok daha iyi yapabileceğimi öğrendim.
Two or three times a week, Max would haul up that enormous painting... that had been presented to her by some Nevada chamber of commerce... and we'd see a movie, right in her living room.
Haftada üç gün Max duvarda duran Nevada ticaret odasından hediye edilen tabloyu kaldırırdı. Oturma odasında film izlerdik.
- Two or three times.
- İki ya da üç kere.
I'd like to practice it with her two or three times.
Onunla iki-üç kez pratik yapmak istiyorum.
I delayed my departure at least two or three times.
Dönüşümü 2 yada 3 kez ertelettirdim,
Sometimes I see the same one two or three times. Ooh.
Bazen aynı filmi 2-3 kere izlediğim olur.
No, she just comes to sit two or three times a week.
Hayır, oturmak için haftada iki ya da üç kez geliyor.
Yes, two or three times. And you?
- Evet, iki veya üç kez.
- I saw her two or three times
- Onu iki üç kez gördüm.
I was worried about ya and I called two or three times but no answer.
Evet. Senin için endişelendim. İki-üç kez aradım ama açan olmadı.
Two or three times, we thought we had Balimar, their leader, but each time he was able to get away.
İki-üç kere liderleri Balimar'ı yakaladığımızı zannetmiştik ama... her defasında elimizden kurtulmayı başardı.
Oh, we talk two or three times a day.
Günde iki üç kez konuşuyoruz.
Two or three times a month, but not in summer
Ayda iki üç kere gidiyorum, yalnız yazları gitmiyorum.
You fool them two or three times, then bang, they nab you.
Onları iki üç kere aldatırsın sonra küçük bir şey için üstüne gelirler.
Well, two or three times now, you could've killed me.
Şimdiye kadar 2 ya da 3 kez beni öldürebilirdin.
I mean, most normal adolescents go through a stage of squeaking two or three times a day.
Çoğu normal yetişkin günde iki, üç kere viyakladığı bir dönemden geçer.
Master Yan is such a busy man and has to be here two or three times a month
Yan Bey meşgul adamdır! buraya anca ayda bir yada 2 kere geliyor!
I said, "Two or three times, it's okay, but no more."
Dedim ki, "İki üç kere neyse, ama daha fazla olmaz."
- But... But, two or three times you've done it?
- İki veya üç kez yapabildinmi?
One man, he was in a 40 millimetre mount, and he had been fighting against quite a number of planes that had come in, but we had been hit in his area also two or three times,
40 milimetrelik topun başında bulunan bir asker oldukça fazla sayıda olan düşman uçaklarına ateş ediyordu. Ne var ki o taraftan iki ya da üç kere isabet almıştık.
Ma gathered enough eggs to walk us into town, two or three times, every week
Annem yumurta toplayip bize kasabaya kadar eslik ederdi haftanin iki-üç günü.
- Two or three times.
- İki ya da üç kez.
Having stroked my head two or three times he said : "I want to see if you're as quick as my dogs"
İki veya üç kez başımı okşayarak dedi ki : "köpeklerim kadar hızlı olup olmadığını görmek istiyorum."
High on morphine most of the time. Injected himself two or three times a day.
Yüksek dozda morfini, günde iki veya üç kez damardan alıyormuşdu.
Well, as you've asked, two or three times a week, actually.
Madem sordunuz... haftada 2-3 kez yapıyoruz, aslında. "Haftada" mı?
Whereas so far as a good walk goes, we have a jolly good walk about two or three times a week, average.
Gezintinin gidişatına göre... haftada ortalama... 2-3 güzel gezinti yapıyoruz.
I haven't seen them together now for about a year and a half, but back then I saw them two or three times a week.
Onları son bir buçuk yıldır birlikte görmedim ama ondan önce haftada 2-3 kez görürdüm.
I have to change my slip two or three times a day. And so much blood.
Gündüz birkaç kere külotumu değiştirmek zorundayım ve kan da akıyor.
Just two or three times though.
İki ya da üç kere yaptım bunu.
First two or three times you get caught, you get taken down the nick and some policeman tells you off, shouts at you.
İIk iki, üç sefer yakalandın karakola götürüldün ve bazı polisler tarafından azarlandın.
Maybe two or three times.
İki-üç defa belki.
You'll have to repeat this segment two or three times.
Bu bölümü bir kaç kez tekrar etmelisin.
No, no. I get those calls two or three times a week.
Hayır, hayır, bana haftada üç kere böyle telefonlar geliyor.
Writing upon writing, sometimes two or three times, and improperly erased.
Tekrarın üzerine tekrar yazılmış. Bazı yerlerde iki üç kere... Uygunsuzca silinmiş.
- Two or three times a week.
Haftada iki üç defa.
Two or three times a day.
Günde 2-3 sefer.
I've seen him two or three times.
Onu görüyorum...
Two or three times each month he calls, says he's coming.
Her ay iki veya üç kez Geliyorum diye arar
You had a cat that's done that two or three times, it's no longer worth it.
Kediniz iki ya da üç defa bu tür şeyler yapmışsa, artık uğraşmanıza değmez.
Two or three times a week.
Haftada iki ya da üç defa.
You have to wash them two or three times so you can forget you pissed.
Ellerini iki veya üç kez yikamak zorunda kalirsin isedigini unutabilmek için.
I tried this a couple of times - about two or three times.
Bunu birkaç defa, iki ya da üç defa denedim.
Green's here about two or three times a month... and he's busy with other real estate deals, and things.
Green ayda iki üç kez buraya gelir. Emlak işiyle, başka şeylerle meşguldür.
- Two or three times a week.
- Bazen. - 18 Nisan gecesi neredeydiniz?
I saw him two or three times a week, perhaps.
Onu haftada iki-üç kez görürdüm.
Oh, only two or three million times, that's all.
İki veya üç milyon kez, hepsi bu.
There have been times in history... when two or three good men could hold off a whole army.
Tarih iki üç iyi adamın tüm orduyu dize getirdiği zaferlerle doludur.
- Two or three times a week.
- Haftada 2-3 kez.
[Gawkowski Replies] Two or three times a week.
Haftada bir iki kez.