Underage traduction Turc
685 traduction parallèle
You're underage.
Yaşın tutmuyor.
For a doll that's underage.
Yaşı tutmayan bir hanıma.
- You're underage and I'm under orders.
Bakın, Bayan Hazeltine. Siz reşit değilsiniz ve ben bir emir aldım.
In the first place, she's underage.
Her şeyden önce, kız reşit değil.
The bloke behind the bar wouldn't sell me at first, said I was underage.
Tezgâhtaki adam ilkin bana satmadı,.. ... yaşın küçük dedi.
- 17. He is underage. Guards!
Onun ifadesi, geçerli değildir.
I'm afraid the boy is underage.
Korkarım bu delikanlı reşit değil.
You must ask for identification, if you suspect someone to be underage, which means under 21. - Right.
Birinin 21 yaşından küçük olduğuna dair şüpheleriniz olursa, ondan kimlik göstermesini istemelisiniz.
An underage girl!
Yaşı küçük bir kız.
Is she underage or is she dead?
Sorun ne? Reşit değil mi, öldü mü?
- She ain't underage.
- Kız reşit.
is she underage or something?
- Neden? Yaşı filan mı tutmuyor?
You're underage.
Daha yaşın tutmuyor.
The girl's underage!
Kızın yaşı küçük!
You had her underage.
Ona reşit olmadan sahip oldun.
Underage! Prostitution!
Yaşı tutmuyor!
She's underage!
Kızın yaşı küçük!
Underage!
Yaşı tutmuyor!
The perps are underage, the city is sick.
Genç nüfus çoğalıyor, şehre kaos hakim.
... he's underage?
Onun yaşı küçük.
Behaving like some ludicrous, little, underage femme fatale!
Küçük, aptal, öldüren cazibe gibi davranıyorsun!
- She's underage.
- Reşit değil.
She's underage.
Yaşı küçük.
- I thought she was underage.
- Yaşı küçük sanmıştım.
But that boy's still underage.
Hadi ama tartışmayı kes.
A black, underage prostitute.
- Zenci ve reşit değil.
Underage walks, dates... you'll run out of vices before you're twelve... if you don't slow down.
Reşit olmadan yürüyüşler, çıkmalar falan oniki yaşına gelmeden kötü alışkanlıkların olacak... Eğer ağırdan gitmezsen.
You're underage.
Yaşınız tutmuyor.
I'm underage.
Yaşım tutmuyor.
I can't. They know I'm underage.
Yaşımın tutmadığını biliyorlar.
This bullshit is, you're underage kids and I don't want my liquor license revoked.
Saçmalık şu ki, sizin yaşınız tutmuyor ve içki ruhsatımın geri alınmasını istemem
One of them was underage, another attacked a police officer.
Birinin yaşı küçük ve biri polis memuruna saldırdı ve ben hala aradığım şeyi bulamadım.
There are three categories of women I don't get involved with - married, underage, and comatose.
Bir sürü sınır çizerim. Aslında, 3 kadın kategorisine asla bulaşmam. Evliler, 18 yaş altı ve baygınlar.
She look underage to you?
- Kızın yaşı tutuyor mu sence?
Oh, no, that's my pleasure, Peg, even though my rates will skyrocket because you're underage, and I'm paying a special rate for the Bumper Car Queen over here.
Hayır, zevkle öderim, Peg. Sadece fiyat tavana vurur çünkü reşit değilsin ve şu Tampon Kraliçesi için fazladan vergi ödüyorum zaten.
You mean underage criminals.
Demek istediğin olgunlaşmamış suçlular.
She's playing patty-cake with some underage jerks. Ow!
Bu kadın ufak pisliklerle doktorculuk oynuyor.
I'm underage, you know.
Geçip gitme. Reşit değilim.
They won't let me, because I'm underage.
Yaşım tutmadığı için bana izin vermiyorlar.
Half my clientele on this particular evening is underage.
Bu özel gecedeki müşterilerimin yarısının yaşı tutmuyor.
Noncitizens, the underage, the overage, people too old to get to the polls.
Vatandaş olmayan, yaşı tutmayan, yaşı fazla olan, oy vermek için çok yaşlı olan insanlar.
I'm underage, damn it.
Yaşım tutmuyor, lanet olsun.
Underage?
Yaşım tutmuyor?
You're underage.
Reşit değilsin.
- Are you aware she's underage?
- Onun reşit olmadığını bilmiyor musun?
You aware you're giving booze to an underage girl?
Reşit olmayan bir kıza içki içiriyorsun, farkında mısın?
Underage kids drinking beer without a permit!
Y aşı tutmayan çocuklar izinsiz bira içiyorlar!
Last month, he's boning some underage classmate.
Geçen ay, alt sınıflardan bir çocuğu tartakladı.
You're underage.
Reşit değilsin!
My co-founder just died in the bed of an underage black whore!
Ortağım yaşı küçük, zenci bir fahişenin yatağında ölüyor!
- You're underage, aren't you?
- Sen reşit değilsin, değil mi?
under 290
understand 2529
underground 88
underwear 81
understanding 63
undercover 116
underwater 36
understood 2547
underneath 75
underpants 29
understand 2529
underground 88
underwear 81
understanding 63
undercover 116
underwater 36
understood 2547
underneath 75
underpants 29
underwood 165
under the bridge 22
under the radar 23
under the bed 63
under the sea 16
understand me 81
understandable 121
under the table 51
understand this 55
understand what i'm saying 17
under the bridge 22
under the radar 23
under the bed 63
under the sea 16
understand me 81
understandable 121
under the table 51
understand this 55
understand what i'm saying 17