Until the end traduction Turc
1,297 traduction parallèle
It's important to me that you know he died doing what he loved and you should know my father stayed with his plane until the end.
Benim için babamın sevdiği işi yaparken öldüğünü ve son ana kadar uçağından ayrılmadığını bilmeniz önemli.
Thanks... for letting me... be with you until the end
Sonuna kadar seninle olmama izin verdiğin için sağ ol.
I will be with you until the end.
Sonuna kadar seninle olacağım.
Now, why would he wait until the end of the week to tell you?
Şimdi neden sana söylemek için hafta sonuna kadar bekleyecek?
Tell me, general do you expect to live until the end of this war?
Söyleyin general savaşın sonuna kadar yaşamayı umuyor musunuz?
Until the end of August 593 deaths by drugs were registered.
Ağustos sonunda ilaçlar yüzünden 593 ölüm kayıtlara geçti
I know y'all are gonna wanna bust a cap in the air for your favorite rapper, but if you could please hold on to your gunfire until the end of the show.
Favori rapçiniz için, ateş etmek istiyorsunuz biliyorum ama eğer şovun sonuna kadar sabredebilirseniz harika olur.
" I will care deeply about you until the end of my days.
" Ömrümün sonuna kadar her zaman yanında olacağım.
The United States at that time was also blocking utopian, legalistic means that were being pursued by the World Court, the Latin American countries and others, and it continued to block those means, right until the end, until the final
ABD o zamanlar Dünya Mahkemesi, Latin Amerikan ülkeleri ve diğerleri tarafından benimsenen ütopik yasal araçları engelliyordu.
He had money, he might want some pot... or he might lend me $ 38 until the end of the month.
Parası vardı, esrar almak isteyebilirdi.. Ya da bana ay sonuna kadar 38 real borç verirdi.
Just until the end of this day
Gün sona erene kadar...
We all stand behind him until the end
Sonuna kadar onun arkasında duracağız.
This "haunting you until the end of time" idea of yours is starting to sound appealing.
- Ne? Bu "sana sonsuza dek görünme" fikrin cazip gelmeye başladı..
I thought I'd bring her here until the end of the operation.
Çalışma bitene kadar onu buraya getirebileceğimi düşündüm.
Keep it up until the end of the first round!
Senpai nereye gitti?
Mr. Pitt and Lady Jane looked after her tenderly until the end.
Bay Pitt ve eşi sonuna kadar ona şefkatle baktılar.
Until the end.
Sonuna kadar.
why do women watch porn films until the end?
Neden kadınlar porno filmleri sonuna kadar seyrederler?
I want to thank you... for being with MatiIde until the end.
Ölene kadar... Matilde'nin yanında kalmana teşekkür ederim.
I used the other one in the kitchens until the end of the war.
Öteki eldiveni savaş sonuna kadar mutfakta kullandım.
Good, in this case, I forbid all outside walks until the end of the year.
Madem öyle, yıl sonuna kadar tüm dışarı çıkışları yasaklıyorum.
Weren't we keeping this until the end of the month?
Bunu ay sonuna kadar saklamıyor muyduk?
Let me fight until the end.
Bırakın sonuna kadar savaşayım.
Once he gets mad, he'll never finish until the end.
Bir kez kudurunca, sonuna dek durmaz.
Maybe I'll stay away until the end of the week or until the end of the month.
Hafta sonuna veya ay sonuna kadar.
The double agent Juan Pujol, codenamed Garbo, worked for British Intelligence until the end of the war.
Vatana ihanetle yargılanmakla tehdit edilip, intihar etmeye mecbur edildi.
You wanna play boss until the end, huh!
Demek sonuna kadar patronu oynamak istiyorsun.
- can it be handled until the end of the week?
- Bu hafta sonuna kadar ödeyebilme imkanınız var mı?
Wait until the end. There's a very ingenious twist.
Kitabın sonuna kadar bekleyin, çok ilginç bir gelişme oluyor.
You didn't read until the end?
Sonuna kadar okumadın, değil mi?
You know, your father was terrific until the end.
Baban sonuna kadar muhteşemdi.
Yeah, until the end of next week.
Evet, bir hafta kaldı.
But this little baby holds up the pictures until the end of the race.
Ama bu küçük bebek, resimleri yarış sonuna kadar tutuyor.
Two, technically, they have until the end of the lease to complete the repairs.
Ayrıca, teknik olarak, tamiratları yapmak için kontratın bitişine kadar hakları var.
Sister, I'll keep Agatha until the end of the week before I involve the State.
Devleti olaya dahil etmeden, Agatha'yı hafta sonuna kadar tutacağım.
Until the end of time. Till death do us part.
Zaman dolana ölüm bizi ayırana dek.
- Save it until the end?
- Sonuna kadar saklayalım mı?
Then she leans back until her shoulders end up on the floor and her head hang back.
Sonra da erkeğin boynuna tutunup zemine doğru geriye yaslanabilir.
The North Sea would remain dead until the very end.
Kuzey Denizi savaşın sonuna kadar ölü bir deniz olarak kaldı.
Senior Marconi Wireless Operator Jack Phillips and Junior Operator Harold Bride worked in tandem until the very end.
Kıdemli telgraf operatörü Jack Phillips ve yardımcısı Harold Bride son ana kadar telsizin başından ayrıImamışlardı.
From this day forward, you shall be joined together as one for all eternity until the very end of time.
bugünden itibaren, sizler tek bir vücut olarak birleşeceksiniz, ve sonsuza kadar, zamanın sonuna kadar birlikte olacaksınız.
It's never the end of it until you crush me to dust!
Asla sen tozumu attırana kadar kapanmıyor zaten.
Until he went off the deep end.
Bir harika çocuktu, ta ki keçileri kaçırana kadar.
I'll wear my bracelet with the green stone until the very end.
Malum sona kadar yeşil taşlı bileziğimi takacağım.
But what you don't understand is, if we do start to fight it's not going to end until one or the other of us is dead.
Fakat anlamadığın şey, eğer kavga etmeye başlarsak bitmeyecektir birimizden biri ölene kadar.
When it gets there, the feed runs down parabolically... until it should stop, but it curves back around towards the A end.
Buraya geldiğinde, akım durana kadar parabolik olarak azalır ama A ucuna doğru kıvrılır.
Even if we were to put the Weeble in at point B... it's still going to bounce back and forth until it's kicked out at the B end.
Weeble'ı B noktasına bile koysak hâlâ B noktasından atılana kadar bir ileri bir geri sıçrayacak.
Until the end of the descent.
Caddenin sonuna doğru.
who endeavored until the very end.
Sanki çözülmemiş davalarımdan birine ait çok önemli bir şeymiş gibi.
Until the very, very end...
En, en sonuna kadar....
Do you mind if I don't stay until the bitter end?
Bay Morgan eve vardığında, izlemeyi bırakabilirsin.
until the end of time 16
until then 921
until the day i died 38
the end 682
the end is near 23
the end justifies the means 17
the ending 24
the end of the world 62
ending 49
ended 73
until then 921
until the day i died 38
the end 682
the end is near 23
the end justifies the means 17
the ending 24
the end of the world 62
ending 49
ended 73
endless 22
ends 83
ender 53
enders 31
endurance 18
end of story 551
end of the road 27
end of conversation 21
end of the line 92
end of the week 38
ends 83
ender 53
enders 31
endurance 18
end of story 551
end of the road 27
end of conversation 21
end of the line 92
end of the week 38
end of the hall 30
end of discussion 146
end of an era 18
end of days 17
end of the month 22
end of the day 44
end of 34
end up like me 26
end job 24
endlessly 20
end of discussion 146
end of an era 18
end of days 17
end of the month 22
end of the day 44
end of 34
end up like me 26
end job 24
endlessly 20