We got a name traduction Turc
219 traduction parallèle
We got a name : Panello.
Başka bir adımız var :
Well, we got a name to go with the face. Beautiful.
Sonunda bir isim ve yüz bulduk.
We're not the Romanian secret police, but at least we got a name and photo.
Biz Romanya gizli polisi değiliz. Hiç olmazsa ismiyle resmini aldık.
Anyway, we got a name out of her.
Neyse, en azından ondan bir isim alabildik.
Okay. We got a name, we got a serial number.
Bir isim ve seri numarası var.
We got a name on Aberto's benefactor.
Aberto için para bağışlayan kişinin adını öğrendim.
We got a name?
Adını öğrendik mi?
- We've got to find him a name.
- Ona bir isim bulmalıyız.
We've got a different name for it.
Biz baska türlü diyoruz.
It's all very well to sit there and say "phooey"... but I've got to find a first name before we get there.
Orada oturup "iğrenç" deyip durmak kolay ama oraya ulaşmadan önce bir isim bulmak zorundayım.
I heard by chance yesterday morning that an old enemy of a certain convict, whose name we needn't mention... - Yes... -.. have got wind of his being in England.
Dün sabah, şans eseri... bir mahkûmun, adı saklı eski düşmanının... soluğu İngiltere'de aldığını duydum.
If you got any squirts around here that want to make a big name for themselves, cool them off before we run into any trouble.
Burada kendine isim yapmak isteyen birilerini görürsen başımız belaya girmeden onları sakinleştir
We even got a name for the business.
Şirket için isim bile bulduk.
And I'm fighting for my boys taking over someday and making the name Firecreek heard and making this valley a place we got some pride in.
Ve birgün herşeyimi devredeceğim çocuklarım için Firecreek ismi yaşasın için.. ... ve bu toprakları üzerinde gurur duyarak yaşayacağımız bir yer haline getirmek için mücadele ediyorum.
We've got a note of your name and address and you won't get off so easily next time.
Adını ve adresini not aldık. Bir daha ki sefere böyle kolay gitmeyeceksin.
We know her name, she's got a birthmark.
İsmini biliyoruz, doğuştan lekesi var.
We got us here a new girl, and her name is Alice.
Bugün aramıza yeni biri katıldı, adı da Alice.
So I guess we got to find somebody to tell what's his name that he's a rich man.
O halde onu bulmalıyız, birileri söylemeli. O artık zengin bir adam.
[Tyres Screeching] We got ourselves a challenger, name of Baracus.
Baracus adında bir meydan okuyucumuz var.
We have M.S., Tourette syndrome, Parkinson's disease some of them we have not got a name for.
M.S, Tourette sendromu, Parkinson hastalığımız var. - bazı hastalıkların adı bile yok.
Meanwhile, people, we've got a baby with no name.
Bu arada, millet, İsimsiz bir bebeğimiz var.
Ted, I got a $ 100 bill here with your name on it, whether you do what we ask or not.
Ted burada senin adına yazılı 100 dolarlık bir çek var. İstediğimiz şeyi ister yap ister yapma.
Dr. Allcome is a name used when we've got a major problem... and don't want to spook the patients.
Doktor Allcom bir sorunumuz olduğunda hastanede kullandığımız isimdir ve hastaları korkutmak istemediğimiz zaman... - Ne?
Think we've got a name...
Bir isim bulduğumu düşünüyorum..
We got a make on the killer. Name and address.
Katilin adını ve adresini öğrendik.
We don't got a name on it.
Bunun bir adı yok.
Oh and we got a new busboy His name is Shane
Ayrıca yeni bir çaylağımız var, adı Shane.
Houston, we got a problem and her name is Dot!
Houston, bir sorunumuz var ve adı Dot!
What have we got, besides a name?
İsmi dışında ne biliyoruz?
We got a system. You can pick any name.
Ona herhangi bir ad takabilirsin.
- We've got to get her a real name.
- Ona gerçek bir isim vermeliyiz.
We've got a name on the suicide case.
İntihar vakasında bir isim çıktı amirim.
We got a messenger's name?
Kuryenin adı var mı?
That's when we got lost on a dark road with no name in New Mexico... with a bunch of military zealots surrounding us.
New Mexico'da karanlık bir yolda kaybolduğumuzda bir grup askeri fanatik bizim yolumuzu kesti.
We got nothing on this guy. Not even a first name.
Yani, bu adam hakkında hiç bir şey bilmiyoruz.
We got a first here, my friends... courtesy of a great man, whose name I cannot say.
Bugün burada, o harika adam sayesinde bu fırsatı yakalayabildik....... maalesef adını söyleyemiyorum.
We got a secret weapon and his name is RJ.
Gizli bir silahımız var. Adı da RJ!
There's a license plate we got from the company manifest... which also has Sai Lo's name on it.
Bize isim ve adres lazım. Adamın ismi Sai Lo.
We traced a phone call that she made from the Agramonte hotel... to your address. I don't know... Where you got that name.
- O ismi nereden çıkardınız bilmiyorum.
Now, a little bird told me that somebody, and I'm not gonna name any names, has been going around saying they've followed the diet and haven't been losing any weight and that "FatFighters" is just a rip-off. Well, in answer to this shit-stirrer we have got a special visit from the "FatFighters" Slimmer of the Year.
Şimdi, biri bana dedi ki, ve isim vermeden konuşacağım, rejimi uyguluyor ama hiç kilo veremiyorlarmış ve "yağ düşmanları" onları kazıklıyormuş Bu boklu insana cevap olarak "yağ düşmanları yılın zayıflayanı" bizi ziyaret ediyor.
We got a Salvadorean illegal, doesn't speak English... won't give her name, her parents, just her story.
İngilizce konuşmayan bir Salvadorlu mülteci kız var, ailesi yasadışı... -... sadece hikayesini anlatıyor.
We ain't even got a name for the Greek yet, right?
The Greek'in adını bile bilmiyoruz değil mi?
You've got my wife's phone, you know my name, how did we get so intimate all of a sudden?
Genç bir adam iyi... porno için para ödüyor ve eline geçen şey :
Well, all we got to do now is match a name with the face.
- İsmini bulsak kafi.
So we got a whole ocean out there, all we know is we're looking for a blue long-liner by the name of "Eileen."
Orada koskoca bir okyanus var, ama bizim tek bildiğimiz Eileen adında lacivert bir uzun olta teknesini aradığımız.
Translation of the message on the notepad came back, and we've got a name :
Bloknottaki mesajın çevirisi geldi. Elimizde bir isim var.
We finally got a last name.
Sonunda soyadını bulduk.
We also got a red notice from Interpol when we ran your name.
Ve Interpol'den aranıyormuşsunuz. İsminizi aradığımızda gördük.
- We got all vacation to pick a name.
- Tatil boyunca isim seçebiliriz...
So we got half a Latino name in a city of 4 million Latinos? We should rattle our boy Gusano.
Dört milyon Latin asillinin olduğu bir kentte yarım bir Latin ismi mi arayacağız?
Today, we've got to know his name and also got a piece of his mask.
Bugün, onun ismini bilmemiz gerekiyor ve maskesinden bir parçasına sahibiz.
we got this 371
we got' em 96
we got it 766
we got your back 50
we got you 282
we got a problem 417
we got him 659
we got married 70
we got a deal 77
we got to move 144
we got' em 96
we got it 766
we got your back 50
we got you 282
we got a problem 417
we got him 659
we got married 70
we got a deal 77
we got to move 144
we got something 131
we got to go 657
we got 536
we gotta 87
we gotta go now 71
we gotta go 1022
we got a situation 38
we gotta stick together 17
we got them 73
we got a big problem 23
we got to go 657
we got 536
we gotta 87
we gotta go now 71
we gotta go 1022
we got a situation 38
we gotta stick together 17
we got them 73
we got a big problem 23