English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ W ] / What is this for

What is this for traduction Turc

4,857 traduction parallèle
♪'Cause this is what I'm dying for ♪
Bölüm "Kimsiniz?"
This what passes for professionalism, is it?
Profesyonellik için aslolan budur, değil mi?
This is what it's come to... dumpster-diving to find fabric for our midterm haute couture project.
Vize sınavında'Kişiye özel tasarım'projemiz için çöp karıştırıp elbise aramak.
Well, he'll soon get what he deserves. And I can look him in the eye as the noose goes round his neck. And I can say, "This is for Alfred."
Yakında hak ettiğini alacak ve kement boynuna geçtiğinde ben de gözlerinin içine bakıp "Bu Alfred için" diyebileceğim.
What is the importance of this lake for you as a community?
İnsanlarınız için bu gölün önemi nedir?
This is what I prepared you for, Richard.
Seni bunun için hazırladım, Richard.
I don't want you to leave. I want you to see this place for what it really is.
Bu mekanın aslında nasıl bir yer olduğunu görmeni istiyorum.
This is what you've been working for your entire career.
Kariyerin boyunca çalıştığın şey buydu.
No official word yet on what led to the release of the so-called "Refuseniks," but a spokesman for the Israeli embassy called it "A welcomed development". And some government leaders expressed hope that this might be a sign that the Soviet Union is changing its stance on human rights.
Göçleri yasak olan bu kişilerin serbest bırakılmasının ardında yatan sebep henüz bildirilmedi ancak İsrail büyükelçiliğinin sözcüsü durumu hoş bir gelişme olarak değerlendirdi ve bazı hükümet liderleri, bunun Sovyetler Birliği'nin insan hakları konusundaki duruşunu değiştirdiğine dair bir işaret olduğunu umduklarını dile getirdiler.
This is not a problem for what I need.
Ama bunlar, bana gerekeni almana engel değil.
This is what I trained for. Hmm.
Ben bunun için eğitim gördüm.
What is this, a seduction class for kindergarteners?
Bu ne böyle? Anaokulları için baştan çıkarma dersi mi?
Is this what you're looking for?
Aradığın şey bu mu?
The part that's worrisome, is that this was most likely just a distraction for what was happening to Stiles.
Bu huzursuzluğun bir kısmı büyük ihtimalle dikkatimizi Stiles'tan başka bir şeye çekmek içindi.
No, really, what is your explanation for this great attraction?
Ciddi söylüyorum. Bu aşırı meyillerinin açıklaması ne sence?
But you know what? This is not for my wife.
Bu, karım için değil.
You know precisely what dances this music is made for.
Tam olarak bu müziğin dansının ne için yapıldığını biliyorsun.
All you have to do is apologize for taking my Hen head, which is what you should have done in the first place, and then we can forget all about this.
Yapman gereken tek şey en başında olduğu gibi tavuk başlığımı çaldığın için özür dilemek böylece tüm bunları unutabiliriz.
Okay, this is what's best for him.
Onun için en iyisi bu.
I am in charge of this examination, and I will decide what is best for my patient.
Bu incelemenin yetkisi bende ve hastam için en iyisinin ne olduğuna ben karar vereceğim.
What I find surprising is how a big-shot billionaire could fall for this psychic mumbo jumbo.
Bence asıl sürpriz olan, kodaman bir zenginin nasıl böyle bir medyum saçmalığına kandığı.
I think... this is what I've been searching for!
Bence... aradığım şey bu!
Oh, this is what I've been waiting for for the last six months.
Son altı aydır bu anı bekliyorum.
This is what I do for a living.
Bunu bir hayat için yaptim.
- And by the way, um... I don't know what kind of jail this is. So be prepared for anything.
- Bu arada nasıl bir nezarethane olduğunu bilmiyorum o yüzden her şeye hazırlıklı ol.
This is what we're fighting for.
Bunun için savaşıyoruz.
The purpose of this evaluation is to see what kinda services you're eligible for.
Bu değerlendirmenin amacı hangi tür servise uygun olduğunuzu görmek.
I mean, so what- - - I've been listening to fights for 30 years through this vent, and I'm gonna tell you, this is a bad one.
Ne olmuş yani... 30 yıldır bu havalandırma deliğinden kavgalarını dinlerim sana söyleyeyim, bu kötü olanlarından.
Hi, we just wanted to stop by and talk to you about what you said about starting the charter school the other day, when we were having the conversation- we realize this is incredibly inappropriate for us to just drop by unannounced.
Biz uğrayıp geçen gün imtiyazlı okul açmak hakkında söylediklerinizle ilgili sizinle konuşmak istemiştik. Haber vermeden uğramanın uygunsuz bir durum olduğunun farkındayız.
I'm confident that the court will see this cheap ploy by the district attorney for what it is.
Savcının bu ucuz dalaveresini mahkemenin de göreceğinden çok eminim.
- This mess is a perfect alibi, too. - For what?
- Bu kargaşa da süper bir mazeret.
If this is what I desired then after the demise of Late Mr. Dashrath.. .. I wouldn't have proposed Abhimanyu Kaul's name for prime minister.
Bunu arzulasaydım, Rahmetli Bay Dashrath'ın ölümünden sonra Abhimanyu Kaul'un adını başbakanlık için önermezdim.
Look, I know this is not gonna be easy, but just see if you can keep her there for awhile until we figure out what to do.
- Bak, kolay olmayacak, biliyorum. Ama biz ne yapacağımızı bulana kadar onu orada tutmaya çalış.
But from what Dewey told me, this is a target worth hitting, Raylan, so, you know, I'm gonna need you to hook me up with some serious rehabilitation, Raylan, for this lame-ass leg that you, Raylan,
Dewey'nin bana söylediğine göre, bu hedef yakalamaya değer Raylan. Hatırı sayılır derecede payın olan bu boktan bacak için Raylan bana uzun vadeli rehabilitasyon ayarlamanı istiyorum Raylan.
I think we can execute plan for this bank ( Bank INI ) - This bank is what bank?
Bence bu banka ( Bank INI ) için planı uygulayabiliriz.
This is undoubtedly what Abraham has in mind for Katrina.
Şüphesiz Abraha'ın Katrina için plânladığı şey bu.
But another real-estate agent called with a highly motivated buyer, and apparently this place is exactly what they're looking for.
Ama başka bir emlak danışmanı son derece motive bir alıcıyla birlikte aradı. Görünüşe göre burası tam da onların aradıkları gibi bir yer.
This is what we've been waiting for.
Yıllardır beklediğimiz şey bu.
This is what we've been preparing for.
Hazırlandığımız şey geldi çattı.
Peter, for God's sake, did you eat this entire roll of raw cookie dough? Oh, is that what that was?
Peter, Tanrı aşkına pişmemiş kurabiye rulo hamurunun hepsini sen mi yedin?
- This is what is best for her.
- Onun için en iyisi bu.
This is all your dad's fault anyway, for putting in your head that you're some kind of beast hunter or something. Oh, what?
Ne?
This is what we've been waiting for.
Bunu bekliyorduk bunca zamandır. Haksız mıyım?
This is what I've been waiting for.
Beklediğim şey buydu işte.
This is what I get for being a snitch.
- Muhbir olursan karşılığı böyle olur.
What use is this place if it cannot provide so little as a fucking remedy for the fucking heartburn?
Bu yerin yararı ne, eğer lanet bir mide ağrısına lanet bir ilaç bile veremiyorsa?
- BUT WHAT I'M MOST THANKFUL FOR IS JOINING THIS WONDERFUL FAMILY.
Ama en çok minnettar olduğum şey ise bu mükemmel aileye katılmak.
What a treat it is to be here for this wonderful cause.
Burada bu sebepten dolayı bulunmak ne kadar onur verici.
If this is what I think it is, your daughter can go to prison for a long time.
Eğer bu tahmin ettiğim şeyse, kızın uzun bir süreliğine hapse girebilir.
This is not what Nana's inheritance is for.
Nana'nın miras parası bunun için değil.
"I won't insult you, Kevin, by saying that this is what's best for you."
"Senin için en iyisinin bu olduğunu söyleyerek seni aşağılamayacağım." Hayır.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]