What is this thing traduction Turc
1,467 traduction parallèle
What is this thing?
Bu şeyde ne böyle?
I mean, what is this thing?
Bu da neydi böyle?
- What is this thing?
- Şimdi okumayın.
- What is this thing?
- Nedir bu şey?
What is this thing, Lou?
Nedir bu şey, Lou?
What is this thing?
Bu şey de ne!
What is this thing?
Bu da nedir?
Ofelia, what is this thing doing under the bed?
Ofelia, ne işi var bu şeyin yatağın altında?
What is this thing?
Bu da ne?
What is this thing?
Bu da ne böyle?
What is this thing?
Bu ne?
What is this thing with you and Parker?
Parker'la olayınız nedir?
Thing is, Trokey, if I get popped for this, what with my priors and predisposition to violent behaviour...
Yani, bu suçtan yakalanırsam, sabıkalarım ve şiddet eğilimim yüzünden...
I tell you what, man, this whole thing, this is gonna shake up the street.
Bu olay sokağı iyice bir sallayacak.
What I'm saying is, a thing like this especially if there's no good news right away, can paralyse you.
Diyorum ki, böyle bir olayda özelikle de iyi haberler yoksa, zor durumda kalabilirsin.
What is this, some kind of Quaker thing?
Ne bu? Kuveykırlara özgü bir şey mi?
So what do you reckon the range of this thing is.
Sence bu şeyin etki alanı ne?
That's what this whole thing is about.
Bütün bu olayın sebebi bu.
thing is, see, I got this tendency to, uh... what's the word?
şey yüzünden, bak, aklıma geliyor, dilimin ucunda neydi?
- Okay, I like where you're going with this. - Here's the thing. With the abduction rate in Mexico being what it is, a murder disguised as a kidnapping might not be that hard to pull off.
- Meksika'daki adam kaçırma oranı düşünülürse, bir adamı kaçırılmış gibi gösterip aslında onu öldürmek çok da zor olmasa gerek.
Look at what this thing is doing to us.
Bu şeyin bize yaptığına bakın!
Tenzen. What is this pointy thing?
Tenzen bu kıvır kıvır şeyde ne?
Now, we don't even know what this thing is, and you're talking about handing it over to a guy who provides terrorists with information.
Bu şeyin ne olduğunu bilmiyoruz ve sen onu teröristlere teslim etmekten söz...
There's only one way we're gonna find out what this thing is, and what this is all about. I'm gonna go check it out.
Bu şeyin ne olduğunu ve burada ne aradığını anlamanın sadece bir yolu var.
- What is the point of this thing?
- Bu şeyin manası nedir?
Anybody have an idea what this thing is for?
Bu şeyin neye yaradığı hakkında bir fikri olan var mı?
What is this... thing?
Bu şey de ne?
Oh, is that what this thing is?
Oh, bunu mu alacaksınız?
Now, you wanna tell me what the hell this thing is?
Şimdi bana bu lanet şeyin ne olduğunu söylemek ister misiniz?
What is this, a guy thing?
Nedir bu? Erkeklere özgü bir şey mi?
And do you know what really just kills me about this whole thing? Is the clothes that you're gonna get, I mean, you don't deserve them.
Ve beni asıl öldüren bu yolculukta elde edeceğin bütün o kıyafetler.
That's what this whole scholarship thing is :
Bu burs meselesinin özü bu :
It just fucking shits me off, because... My dad, especially, always in my ear, constantly - he thinks this is a phase, he thinks I'm just a teenager that this whole fucking gay thing is just gonna disappear, you know what I mean?
Bu, beni deliye çeviriyor, çünkü babam, özellikle, devamlı kulağımda, sürekli bunun bir evre olduğunu sanıyor benim bu gay işiyle ilgili sadece ergen olduğum için böyle. birden yokolacağını zannediyor, anlıyor musun?
What is this, like a David Copperfield thing?
Nedir bu, David Copperfield numarası falan mı?
I was myself again! - These rules you follow, eat this but not that, touch only this but not that, what is the meaning of doing each thing just one way?
Uyduğunuz tüm bu kurallar, bunu ye ama şunu yeme, buna dokun ama şuna dokunma, her bir şeyi tek şekilde yapmaktaki anlam ne?
The thing is, when you feed enough statistical data in the computer about this little town, what you get back is a whopper of an anomaly.
Bilgisayara bu küçük kasabayla ilgili istatiksel bilgileri girdiğinde çok büyük bir anormallikle karşılaşıyorsun.
What if this thing is really real? "
"Ya bu şey gerçekten de gerçekse?" Bu iş benim için bir meydan okumaya dönüştü.
I believe you think what you're doing now is the best thing for this country, but it is not your choice to make.
Dürüstçe, şu an yaptığın şeyin, bu ülke için en iyi şey olduğunu düşündüğüne inanıyorum ama seçim sana kalmış değil.
The first thing I do when I go in there, is point it at his face and tell him this is what happens
içeri girdiğimde yapacağım ilk iş, silahı yüzüne doğrultup ona hayatın kıymetini bilmezsen başına
I think explore at this Josh thing I mean... you know... you... really need to know what this is about... and frankly so do I.
Şu Josh işini düşündüm de yani bunun neyle ilgili olduğunu öğrenmelisin.
So what time is this thing?
Peki bu şey ne zaman?
Like you, I'm still learning about who and what I am, but one thing I've discovered is that none of us will experience this transformation in the same way.
Siz gibi, ben de hala ne olduğumu yavaş yavaş öğreniyorum ama bildiğim şey, hiçbirimizin bu dönüşümü aynı yaşamayacağı.
For this to work, you must accept that winning is the only thing that matters. What about justice?
Bunun yürümesi için, önemli olan tek şeyin kazanmak olduğunu kabul etmelisiniz.
If you can't convince a doddering old fool finishing up his second term what the best thing is for this country's economy, perhaps you're not the kind of helper we're looking for.
Eğer o çelimsiz yaşlı salağın ikinci dönemini bitirmesini ve bu ülke için en hayırlsını, ekonomimiz için en doğru olanı yapmaya ikna edemezsen... O zaman belki de aradığımız yardım edecek kişi sen değilsindir.
Well, I can tell you something, if we don't get this thing fixed tonight, I don't wanna know what kind of emotion my wife is gonna have if I walk through that door empty-handed.
Sana şunu söyleyeyim ; eğer bunu bu gece düzeltemezsek, karımın ben kapıdan ellerim bomboş bir halde girince ne tür bir duyguya kapılacağını bilmek bile istemiyorum.
And you, what's this whole sneaking around behind our backs thing?
Ve sen. Tüm bu arkamızdan iş çevirme olayları nedir?
- And now this last thing, transferring detectives off the case... what is that?
- Şimdi de bu son şey dava detektiflerini değiştirmek...
What the hell kinda pansy-ass thing is this? !
Bu ne nonoş işi, lanet bir şey böyle?
If you can't convince a doddering old fool what the best thing is for this country's economy, perhaps you're not the kind of helper we're looking for.
Salak bir ihtiyarı, ekonomimiz için neyin iyi olduğu konusunda ikna edemiyorsan, belki de sen aradığımız yardımcı değilsin.
So, this is the thing. We're gonna keep doing what we're doing.
Yani olay şu, yaptıklarımızı yapmayı sürdüreceğiz.
You don't think that's what it is, but you want to - you want to do this thing to him anyway?
Sizce hastalığı o değil. Yine de test mi yapacaksınız?
what is it 20402
what is this 7416
what is that 6346
what is it good for 29
what is she like 42
what is she doing 254
what is the matter with you 266
what is it about 92
what is he doing 415
what is going on 1442
what is this 7416
what is that 6346
what is it good for 29
what is she like 42
what is she doing 254
what is the matter with you 266
what is it about 92
what is he doing 415
what is going on 1442
what is that supposed to mean 430
what is that noise 86
what is she 180
what is he saying 149
what is 1413
what is it doing 16
what is she thinking 17
what is the meaning of this 145
what is she doing here 221
what is it now 253
what is that noise 86
what is she 180
what is he saying 149
what is 1413
what is it doing 16
what is she thinking 17
what is the meaning of this 145
what is she doing here 221
what is it now 253