English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ W ] / When did you come

When did you come traduction Turc

504 traduction parallèle
When did you come?
Erkenden dönmüşsün.
When did you come out of the ether?
Nasıl oldu da anladın sonunda?
When did you come over from America? About a year ago.
Amerika'dan ne zaman geldin?
When did you come?
Ne zaman geldiniz.
- When did you come in?
- Ne zaman geldin?
- When did you come here?
- Buraya ne zaman geldiniz?
When did you come to Kobe?
İyi görünüyorsun. Ne zaman geldin?
When did you come home?
Ne zaman geldin?
When did you come in?
Ne zaman geldiniz?
When did you come up with this one?
Bunu ne zaman bitirdin?
Hello, when did you come?
Merhaba, ne zaman geldin?
When did you come?
Ne zaman geldin?
When did you come?
Sen ne zaman döndün?
When did you come out here?
Buraya ne zaman geldin?
When did you come out of the pantry?
Kilerden ne zaman çıktın?
When did you come, dear?
Ne zaman geldin oğlum?
When did you come, Horie?
- Horie, sen ne zaman geldin?
But... when did you come back?
Ama... ne zaman döndün?
When did you come in?
Ne zaman içeriye girdin?
When did you come back?
Ne zaman döndün?
When did you come over?
- Ülkeye ne zaman geldiniz?
- When did you come back?
- Ne zaman geri döneceksiniz?
- When did you come?
- Ne zaman geldin?
When did you come back?
Ne zaman geldin!
- When did you come in?
- Buraya ne zaman gelmistiniz?
When did you come here?
Buraya ne zaman geldin ki?
So, when did Clara come back for you?
Clara senin için ne zaman döndü?
How did you know to come here when you don't even remember who I am?
Beni hatırlamadığın halde buraya nasıl gelebildin?
When did you first come to this country?
Bu ülkeye ne zaman geldiniz?
I've been in the street half the night, walking under your window just as I did when I first knew you, wanting to come up but not daring to.
Gece boyu sokakta, pencerenin altında yürüdüm. Aynı ilk tanıştığımızdaki gibi. Çıkmak istiyor ama cesaret edemiyordum.
- When did you first come to Paris?
- Paris'e ilk ne zaman geldin?
He'd have come in and when he did, even if he'd never met you.
Seninle hiç tanışmamış olsa bile gelirdi.
Miss Raymond, when did this mad feeling first come over you?
Bayan Raymond, bu çılgınca duygu ilk ne zaman doğdu içinize?
When the girl rose in the boat to come towards you, did she stumble about there?
Kız sana gelmek için ayağa kalktığında tahminen orada mı sendeledi?
When did you know that you had come for me?
Benim için geldiğinizi ne zaman anladınız?
Or at least to offer some kind of apology when you did come home.
Ya da en azından eve gelince bir özür dilerdin.
You know, it's right providential I come along when I did.
Bilirsiniz, ben de yaptığım zaman iyileşmiştim.
- When did you first come to London?
- Londra'ya ilk olarak ne zaman geldiniz?
Peggy. did you find it a big wrench when you pulled up stakes in Philadelphia to come out here?
Peggy, Philadelphia'daki para ödülünü alıp buraya yerleşmeye geldiğimiz zamanı hatırlıyor musun?
But when your chance did come, Johnny, you did try to find them.
Ama fırsatın olduğunda, onları bulmaya çalıştın.
Did you used to come here when you were a kid?
Çocukken buraya gelir miydin?
Why did you say, "Come in, Johnny," when I knocked at the door?
Kapıyı çalınca, neden "Gir, Johnny" dedin?
"What did I buy you?" Is that all I ever get when you come home?
Ne mi almışım? Eve gelince bana tek söylediğin bu mu?
And when meeting this Poppy at the drugstore, why did you come armed?
Ve şu Poppy ile eczanede ne zaman buluştunuz? Neden silahlıydın?
When did you first come?
İlk kez ne zaman boşaldın?
Because the minute you open your mouth, like you did with Joe Stenson when they find out you're a punk, they won't come within a mile of you.
Çünkü az önce Joe Stenson'ın yanında yaptığın gibi ağzını açtığında bir serseri olduğunu fark ederler ve yanına yaklaşmazlar.
When you wanted to come back to New York to have the baby, did I stop you?
New York'a dönüp bebeğini burada doğurmak istediğinde sana mani oldum mu?
When you did come, I was so happy I couldn't say anything.
Eve geldiğinde o kadar mutlu olurdum ki sanki dilim tutulurdu.
Major, when you checked the non-lethal equipment in my van did you come across a beat-up briefcase?
Binbaşı, kamyonetimdeki öldürücü olmayan teçhizatı kontrol ederken eski bir evrak çantası gördün mü?
When he calls us we come, as you did.
Ne zaman bizi çağırırsa geliriz. Sizin gibi.
Did they say when you could come home?
Eve ne zaman dönebileceğini söylediler mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]