With god traduction Turc
6,952 traduction parallèle
Because while you were out gallivanting, doing God knows what with God knows who, I managed to fix Fancie's woes all by myself.
Çünkü sen gününü gün ederken Fancie'nin sıkıntılarını çözmeyi başardım.
I know you don't believe it, but he's, um, he's with God.
Biliyorum sen inanmıyorsun ama,... o Tanrıyla beraber.
He lives on with God, Mrs. Mirga, and in our hearts.
O Tanrı'nın yanında artık Bayan Mirga, ve de bizim kalplerimizde.
Make your peace with God.
Tanrıyla huzur içinde ol.
Sought through prayer and meditation to improve our conscious contact with God as we understand him.
Dua ve tefekkür yoluyla Tanrı ile olan bilincimizi devam ettirmeye gayret ettik.
But what happens when those conversations with God go wrong?
Peki ya Tanrı'yla olan bu konuşmalar ters giderse ne olur?
According to Coptic beliefs, the body must be clean for the encounter with God.
Kıpti inançlarına göre, Tanrıyla karşılaşma için vücut temiz olmalı.
And making your peace with God, perhaps?
Tanrıyla da aranı düzeltirsin belki?
Right. It is part of our tradition to do with Seder, right, that in order to make it good with God to kill a king,
~ Evet. ~ Seder için geleneklerimizin bir parçası olarak,... Kralı öldürüp Tanrı'yla arayı iyi tutabilmek için,
So, all you need me to do is drive the car and watch over y'all with God's good grace and that's it?
Tüm yapmam gereken arabayı sürmek ve tanrının merhameti ile sizi izlemek.
Oh, my God, we need to go public with this thing, okay?
Tanrım, bunu insanların yanında da yapabiliyor olmamız gerekir tamam mı?
May God bless you with some sense.
Tanrım sana akıl versin.
God. Your mum is the most difficult woman in the world to live with. What about the quiz shows?
Annen birlikte yaşanabilecek en zor kadınlardan biri.
Oh, my God, I'm stopping you from having sex with Hugh.
Aman Tanrım, Hugh ile seks yapmanı engelliyorum.
If Thomas'fate wasn't a clear sign from God to make a break with your family, I don't know what is.
Thomas'ın kaderi ailenle bir ara vermek için Tanrı'nın açık bir işareti değilse neydi bilmiyorum.
God, I want to have sex with that kid so bad, it's freaking me out!
O çocukla seks yapmayı o kadar çok istiyorum ki kafayı yiyeceğim.
God, everything is "Dungeons and Dragons" with you guys.
Tanrım, sizin için her şey Zindanlar ve Ejderhalar'dan ibaret.
God, what am I doing with my life?
Tanrım, ne yapacağım ben ya?
I am gonna have to literally canvass Indiana with applications and hope to God th something comes through because I am desperate.
Indiana reklam uygulamalarına ve Tanrı'nın yanımda olup her şeyin yoluna gireceğine inanmak zorundayım çünkü çaresizim.
God had nothing to do with it.
Tanrı'nın bununla hiçbir alakası yoktu.
With Link. [exhales sharply] God.
Link'i de. Tanrım.
May God be with you.
Tanrı seninle olsun.
He was blackmailing a man of God. A pastor with skin in the game.
- Ateşle oynayan bir papaz.
I'm happy'cause now people will know that you're not some God with all the answers, and if Brett had to get a little stung on the way, then I can deal with it.
Sevindim çünkü artık insanlar tüm cevapların olduğu bir Tanrı olarak görmeyecek seni. Bu yolda Brett biraz üzülecekse onu göze alabilirim.
May God be with you, sir.
Tanrı sizinle olsun, efendim.
I'm not perfect, but my heart is filled with God. I've sinned. Good will win here today.
İyilik, bugün burada kazanacak.
Oh my god, I have a bed with gears and my hair is caught in it!
Aman Tanrım, dişlileri olan bir yatağım var ve saçım içine sıkıştı.
God knows what else with it.
Tanrı bilir, başka neler...
Well, I would love to take Emma tonight, but I have a very important meeting with a sex God named "Javier."
Emma'yı bu gece ben çıkarmak isterdim ama Javier adında çok yakışıklı bir seks tanrısıyla randevum var.
I told you not to play God with those ants!
Sana o karıncalara karşı Tanrıyı oynama demiştim!
So, is someone playing god with you, too?
Yani biri seninle de tanrıcılık mı oynuyor?
Yeah, I can't let you traipse off with our only lead, doing God knows what at all hours.
Tek bir konu üzerinde vakit geçirmenize izin veremem. Tanrı bilir kaç saat sürer.
Oh, my God. WOMAN : The only thing Berry's got in common with Streisand is her ginormous schnoz.
Berry'nin Streisand ile tek ortak yanı o devasa burnu.
Thank God, I actually got an appointment with the mayor tomorrow.
Yarın için ciddi ciddi belediye başkanına randevu aldım.
She was in bed with the neighbor boy, high on God knows what.
Komşunun oğluyla yataktaydı, kafası iyiydi, Tanrı bilir neyle.
So, what, Miles, this, uh... this little breakup with Rachel, that was... God, that was an act.
Ne diyeceğim, Miles, tüm bunlar Rachel'la kavga etmeniz falan Tanrım, oyundu demek.
God, we... now we got nothing to fight'em with, Miles!
Tanrım, artık onlarla savaşmak için hiçbir şeyimiz yok, Miles!
God, you'd think a guy would brush up on his botany before sending you a tree with mixed messages.
Şu adamlar karışık mesajlar içeren ağaçlar göndermeden önce botanik bilgilerini genişletmeli.
Dear God, when will you have done with me?
Yüce Tanrım benimle işin ne zaman bitmiş olacak?
God go with you.
Tanrı seninle olsun.
I'll wager neither God nor his unfortunate Son had anything to do with this.
Bahse girerim Tanrı ya da talihsiz oğlu bununla ilgili hiçbir şey yapamaz.
! Oh, my God, what the hell is wrong with us?
Aman Tanrım, neyimiz var böyle?
God, whenever you can, just come and get your stuff so that we can just, you know, be done with it.
Tanrım ne zaman gelebilirsen gel de eşyalarını al ki biz de anlarsın ya bitirelim her şeyi.
God, look at Lois picking food from her teeth with her nail.
Tanrım, Lois'e bak. Dişlerinde kalan yemek parçalarını tırnağınla nasıl da temizliyor.
What is wrong with... Oh, my God, you just signed our death warrant!
Sizin ne sorun - Ölüm fermanımızı çıkarttınız!
What you doing with my daughter's telephone, then, God?
O hâlde kızımın telefonuyla ne yapıyorsun Tanrı?
Oh, my God, I didn't know you were friends with the Squishy Tits chick.
Oh, Tanrım, senin arkadaş olduğunu bilmiyordum Yumuşak memeli çıtırla.
But I swear to God, if I spend another day in that village, I'm going to blow it up with dynamite.
Ama Tanrıya yemin ederim ki eğer o köyde bir gün daha geçirirsem,... dinamitle orayı patlatacağım.
- Okay. Thank God I don't have to spend one more of Joe's birthdays with a funny smile on my face.
Şükürler olsun ki Joe'nun bir doğum gününde daha suratımda aptal bir gülümseme olmayacak.
Whatever's going on with you just came down on me like the hand of God.
Senle ilgili ne oluyorsa, bana sadece kötülük olarak geri dönüyor. Sanki Tanrının Eli'ymiş gibi.
Are y'all familiar with the wrath of God!
Tanrının gazabı diye birşey duydunuz mu siz hiç! ?
with god's help 43
godzilla 43
goddess 52
gods 123
goddamn 674
godspeed 213
godfather 112
godfrey 79
goddammit 380
god bless her 44
godzilla 43
goddess 52
gods 123
goddamn 674
godspeed 213
godfather 112
godfrey 79
goddammit 380
god bless her 44
god damn it 2125
god bless you 669
god bless america 97
god takes your soul 34
god bless you all 27
godmother 26
god save the king 82
god dammit 105
god bless 218
god's plan 16
god bless you 669
god bless america 97
god takes your soul 34
god bless you all 27
godmother 26
god save the king 82
god dammit 105
god bless 218
god's plan 16
god be with you 127
goddamn right 48
god willing 209
god help me 206
god bless them 19
god forgive me 81
goddamn it 2002
god damn 321
god bless us 36
god in heaven 68
goddamn right 48
god willing 209
god help me 206
god bless them 19
god forgive me 81
goddamn it 2002
god damn 321
god bless us 36
god in heaven 68