English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ W ] / Wouldn't that be something

Wouldn't that be something traduction Turc

165 traduction parallèle
Since I've got something on you I couldn't be sure that you wouldn't put a hole in me someday.
Sana karsi bir kozum var. Bu yüzden bir gün beni öldürmeyeceginden asla emin olamam.
Wouldn't that be something? Huh?
Güzel olmaz mıydı?
That fellow wants something, otherwise he wouldn't be here.
Bu adam bir şey istiyor, aksi halde burada olmazdı.
How the other kids would envy us if I brought him back home. Wouldn't that be something!
Eğer onu eve getirsem herkes çok kıskanırdı.
Wouldn't that be something?
- Çok ilginç olmaz mıydı?
That really would be something, wouldn't it?
Gerçekten birşey olacak, değil mi?
Wouldn't that be something else?
Harika olmaz mı?
Captain, I've seen the look before, and if something isn't done, sooner or later, I'm gonna have to hurt him. Tell him to leave me alone. And that wouldn't be good for him right now.
Kaptan, o bakışı daha önce de gördüm ve bir an önce bir şey yapılmazsa, er ya da geç onu üzeceğim, beni rahat bırakmasını söyleyeceğim ve bu da şu an onun için hiç iyi olmaz.
That'd really be something, wouldn't it?
Bu gerçekten olay olurdu, değil mi?
This guy up here, man, he may not be any straighter than anybody else, but he sees something'down here that he wants to use or he wouldn't even be messin'with us.
Hiç kimseleri yok. Şu helikopterdeki adam belki diğerlerinden farklı değil. Ama burada kullanmak istediği bir şey görüyor.
But there had to be something missing in all that he taught us, or this wouldn't have happened.
Ama bize öğrettiklerinde bir eksik olması gerek, yoksa bu olmazdı.
Of course, Lieutenant, but it would be possible... that you might have heard something about it, wouldn't it?
Tabi, teğmen ama bununla ilgili bir şeyler duymuş olma ihtimaliniz var, değil mi?
On the other hand, if Peter Neal got it right, wouldn't that be something?
Ama diğer yandan, ya Peter Neal haklıysa o zaman ne olacak?
You wouldn't want me to be silent about something that's for your own good, even if it might hurt a little, would you?
Biraz acı verse bile senin iyiliğin için bir konuda susmamı ister misin?
Wouldn't it be worse if I told you something that was not true?
Eğer söylemediği şeyleri, size söylemiş gibi iletsem daha kötü değil mi?
Wouldn't that be great? To see a bunch of people drop that you hate. That'd be something else.
İyi olurdu bence.
Wouldn't that be something, to still have all of them?
Eğer böyle bir şey olmasaydı, hala hepsine sahip olabilirdik.
Why, you know, if it wasn't for me telling you day after day to get up, get to work and do something, for God's sake you wouldn't be bringing home the chump change that you are.
Eğer ben her gün sana uyanıp işe gitmeni söylüyor olmasam ve şu anda getirdiğin acınası parayıda getiriyor olmazdın.
All I ´ m saying, is that it be nice if you could sell something every once in a while, wouldn ´ t it?
Demek istediğim, elindeki bazı şeyleri sırayla...
It would be something like that, wouldn't it?
Buna benzer başka şeyler de var, değil mi?
Wouldn't that be something?
Amma olurdu ama?
Wouldn't that be something?
Ondan bir şey çıkabilir?
Oh, man, wouldn't That be something
Oh, dostum.
Wouldn't it be easier to tell me something that you could tell me?
Eğer söyleyebileceğin bir şey olsa daha kolay olmaz mıydı?
Wouldn't that be something?
Güzel olmaz mıydı?
Beckenbauer wouldn't be seen dead in something like that!
Beckenbauer böyle bir şeyin içinde, cansız gibi görünmezdi.
I wanted to make sure that if I was to do something about this like kiss her, that I wouldn't be stepping on any toes.
Sadece onu öpmemin yada onunla birşeyler yapmanın.. ... kimseyi gücendirmeyeceğinden emin olmak istiyorum.
Wouldn't that be something?
Harika olmaz mı?
he's been there, debunked that. Yeah, but wouldn't it be in his great interest to hide something that he couldn't disprove with his scholarship?
Evet ama kendisinin kanıtlayamadığı bir dolandırıcılığı gizlemesi daha mantıklı olmaz mı?
Wouldn't that be something... survive dinosaurs only to be eaten by cannibals on the way home.
Dinozorlardan kurtulup eve dönüş yolunda yamyamlar tarafından yenilmek de mümkün.
Now, wouldn't that be something?
Bu şaşırtıcı olmaz mı?
Boy, that'd be something, wouldn't it, hon?
Bu çok güzel olurdu değil mi hayatım?
A pathetic little piece of adultery. Of course you have to be against something like that. Who wouldn't be?
Zina olayı, Herkes bana karşı, elbette.
I know that the problem wouldn't be you delaying something you were dreading.
Biliyorum ki sorun korktuğun için bir şeyi ertelemen falan olamaz.
I mean, I think Anna Karenina, Tolstoy when on her way to the station to throw herself under a train sees something funny which she thinks to tell Vronsky her lover, about we all do it, I do it with Iris and Janet, all our friends but, then Anna thought that she wouldn't be seeing Vronsky again because she was about to kill herself.
Tolstoy'un Anna Karenina'sını düşünün... Kendini trenin altına atmak için... İstasyona giderken...
You wouldn't be saying that unless she was doing something dangerous.
Eğer tehlikeli bir şeyler yapıyor olmasaydı, böyle söylemezdin.
And you wouldn't be doing that if you weren't trying to show me something.
Bana bir şey göstermeye çalışmıyor olsan bunu yapmazdın.
If one was asked to read a book called "Devil Wood," one would be correct in assuming that the book was scary or exciting or had something "devilly" in it, wouldn't one?
Eğer biri sana "Şeytan Koruluğu" isimli bir kitap okumanı söylese kitabın korkutucu olacağı heyecanlı olacağını veya içinde şeytanın geçeceğini düşünmez misin?
Wouldn't that be something?
Sence de buna değmez mi?
You wouldn't be the first person who looked into the jungle and saw something that wasn't there.
Bu ormana bakıp orda bir şey gördüm diyen ilk kişi olmayacaksınız.
Every time I've had something great, but didn't know what it was... it turned out to be something disgusting that I wouldn't have tried in the first place.
Ne zaman, ne olduğunu bilmediğim harika bir şey yesem, asla yemeyeceğim iğrenç bir şey çıkıyor. - Mesela?
That'd be something, wouldn't it?
Güzel bir şey olur, değil mi?
I mean, that would be something, wouldn't it?
Yani, birşey olabilirdi değil mi?
Well, since something like that isn't common wouldn't it be natural for him not to believe that?
Şey, bazı şeyler o kadar aynı değildir. Ona inanmıyor olması doğal olamaz mı?
No offense, but I wouldn't be surprised... if his father had a little something to do with that.
Gücenmeyin ama şaşırmadım... Şâyet babasında da masa toplayacak bir heves olsaydı...
That would be something, wouldn't it?
Ne güzel olurdu, değil mi?
And if you wouldn't mind carrying something this time, that would be great.
Ve bu defa siz de bir şeyler taşırsanız harika olur.
what she wants to do, then I will be the jerk who wouldn't be the godmother to her best friend's baby'cause she thought something was happening that wasn't. And that will be the story everyone remembers, understand?
Yani küçük bir olasılık da olsa yaptığını sandığım şeyi değil de istediği şeyi yapıyorsa bir şeyler olduğunu sanıp, en yakın arkadaşının bebeğinin vaftiz annesi olmayan pislik olurum ve herkesin hatırladığı bu olur.
I know, but it wouldn't be the first time you find something that they missed.
Biliyorum, onların atladığı bir şeyi bulman ilk değil ki.
'I wouldn't be against something like that, maybe it would be fun.'
Böyle bir şeye karşı değilim.
If that'd happened, I wouldn't be the only one who lost something.
Bu olduysa, bir şeyler kaybeden tek kişi ben olmayabilirim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]