X traduction Turc
9,908 traduction parallèle
Wait here where'x'marks the spot. "
X işaretli noktada bekle. "
Gentlemen... it seems that X marks the spot.
Beyler görünen o ki, o bölgeyi bulduk.
The X-ray is full.
X-ray dolu.
The X-rays will have been developed by then.
X-ray, o zamana kadar hazır olur.
The X-ray room.
Onları nereye götürüyorsun? - X-ray odasına.
"Which of these equations best describes the relationship between'X'and'Y'?"
"Bu denklemlerden hangisi X ve Y'nin arasındaki ilişkiyi en iyi açıklar?"
Well, "X" is a moron who didn't call the incredibly drop-dead gorgeous "Y" to tell her he couldn't make it last night.
X dün gece gelemeyeceğini inanılmaz göz alıcı süper sevgilisi Y'ye söylemek için aramayan bir moron.
And "X" is very, very sorry.
Ve X çok ama çok üzgün.
Okay, come on, now, X.
Tamam, hadi ama.
Hey, Zerotron-X. You've been lighting up again.
Zerotron-X yine mi ateşle oynuyorsun?
I've had X-rays and MRls...
Röntgen ve MR çektirdim.
The X-rays were negative.
Röntgen negatif çıktı.
X-O-X-O, BORIS.
Öptüm, Boris.
Your blood work and your x-rays, these are not, as they say, good.
Kan tahlili ve röntgen sonuçlarınız, onların dediği gibi iyi değil.
They're designated Task Force X.
Onlara Özel Kuvvet X adını verdik.
Agent Michaels, you'll lead Task Force X on the extraction ;
Ajan Michaels, kurtarma görevinde Özel Kuvvet X'i siz yönlendireceksiniz.
High spectrum portable radiograph, colloquially known as the X-Ray machine.
Yüksek spektrumlu taşınabilir röntgen sayesinde. Halk arasında X-ray olarak da bilinir.
Move to the X.
X'e ilerle.
And now he wants to protect the city, so he built a suit out of military-grade technology and he wants to put you in jail, so he used my software to track you down, and he scanned you with his X-Rays
Şimdi de şehri korumak istiyor. Bu yüzden askeri seviye teknolojiyle bir kıyafet hazırladı. Şimdi de seni hapse attırmak istiyor.
And your proof is... X-ray vision?
Elinizdeki kanıt x-ray görüntüsü, öyle mi?
Task Force X is broadcasting in the blind, over.
Özel Kuvvet X yanıt alamıyor, tamam. Kahretsin!
25,000 x 90 = Oh.
25,000 x 90.
X, get over here.
Dostum, hemen buraya gel.
In the meantime, make sure you're in X's apartment, so we can arrest you all together.
Sen de bu süre zarfında evde ol ki hepinizi birden tutuklayalım.
X, the guy you're going to meet is like me.
Tanışacağın adam bana benziyor.
X, get up.
Hassiktir!
I sleep in a giant "X"!
Kocaman bir çarpı şeklinde yatıyorum.
I've got your X-rays for bed three.
Üç yatak için röntgenin hazır.
And since force = mass x acceleration...
Güç = kütle x ivme...
I'm using the x-ray of the wound from the victim's skull
Cinayet silahını tanımlamak için kurbanın kafatasındaki...
And you have X amount of time to come up with it. "
Ve sen de en yakın zamanda ödeyeceksin. "
Head directly to waypoint X-ray.
Doğruca X-ray ara noktasına gidin.
Proceeding to X-ray.
X-ray'e ilerliyoruz.
The element is off the X and moving to extract.
Grup X'e döndü ve uçağa hareket ediyor.
Okay, I'm gonna get a bag of weed, 10 cheeseburgers, and an X-box.
Pekala, bir torba ot, 10 çizburger ve X-box alacağım.
Sent me one of those guys from Hong Kong, flies into the States for a few days, works out of a hotel room near L.A.X.
Beni şu Hong Kong'dan gelen heriflerden birine gönderdi. Birkaç günlüğüne Amerika'ya gelip havaalanına yakın bir otel odasında çalışanlardan.
I heard about a guy who thought he had x-ray vision and could see girls'titties through their clothes.
Röntgen gibi görebildiðini sanan bir adam varmýþ diye duymuþtum. Giyinik kýzlarýn bile memelerini gördüðünü sanýyormuþ.
Some kind of Super-X heavy load.
Bir tür süper-x ağır kurşun.
With X chromosomes, women can only give birth to daughters.
X kromozomları ile kadınlar sadece kız çocuğuna sahip olabilir.
Man has both X and Y.
Erkekte hem X hem Y kromozomları vardır.
If his sperm contains X, it'll be a girl.
Eğer spermlerinde X kromozomu varsa çocuk kız olur.
How can I solve for "x" when I don't know "z"?
Z'yi bilmiyorken X'i nasıl bulabilirim?
You have X-ray fingers now?
Şimdi de X-ray parmakların mı var?
And the x-rays showed that the hyoid bone was broken.
Röntgen de dil kemiğinin kırıldığını gösteriyor.
- Let's get her to X-ray.
- Röntgene götürelim.
- We'll get you an X-ray.
- Sağ ol. - Ne demek.
Radiology messed up the X-ray, so he...
- Paul de onu CT çekmeye götürdü.
The... the X-ray's accurate?
Irak'ta da buna benzer röntgenler görmüştüm...
X-Files...
X-Files...
He's wearing a radiation badge.
Rafinerilerde boruların akmasını engellemek için x-ışınları kullanırlar.
Refineries use X-rays to fight pipe leaks.
Belki... Hiç kustu mu?