English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ Y ] / You coming with me

You coming with me traduction Turc

2,098 traduction parallèle
You coming with me?
Benimle geliyor musun?
Aren't you coming with me?
- Benimle gelmeyecek misin? - Bir saniye sonra oradayım.
Are you coming with me or are you staying here? -... coach Ray Drecker.
Benimle mi geliyorsun yoksa burada mı kalıyorsun?
You are coming with me.
Benimle geliyorsun.
Ms. Crowder, you're coming with me.
Siz benimle geleceksiniz Crowder Hanım.
You're coming with me.
Benimle geliyorsun.
Sort of, but you're not... coming with me!
Bir çeşit, ama sen benimle... gelmiyorsun!
Oh, I wish I could take you, but coming with me is much more dangerous than staying here.
Keşke seni de yanıma alabilseydim ama benimle gelmen, burada kalmandan çok daha tehlikeli olur.
You are coming with me right now.
Eve gidiyoruz hemen.
And why you're coming with me.
Ve sen de benimle geliyorsun.
You're really okay with this coming out? - Yeah, cool by me.
Bunun piyasada duyulmasının sorun olmayacağına emin misiniz?
What I care about is what you were going to tell me at the dance- - you know, when you were coming up to talk to me before the whole mix-up with my sister-girl.
Umrumda olan bana o gece ne söyleyeceğindi. Hani bana geliyormuşsun, Kız kardeşimle görüp yanlış anlamadan önce.
Guess you're coming with me.
Herhalde benimle gelirsin.
I know, but you're coming with me anyway.
Biliyorum, ama yine de benimle geliyorsun.
And you're coming with me!
Sen de benimle geliyorsun!
- You're not coming with me?
- Benimle gelmiyor musun?
You're coming with me to Oregon.
Benimle Oregon'a geleceksin.
A you're-coming-with-me sort of thing. Right.
Benimle geliyorsun gibi.
- You're coming with me.
Benimle geliyorsun.
You're coming with me. I'm fine.
İyiyim.
You're coming with me.
Sen de benimle geliyorsun.
Just because the Ensign is coming with me does not mean in any way that he is betraying the Federation, or you and your friends.
Teğmen'in benimle birlikte geliyor olması, onun ne Federasyon'a ne sana senin arkadaşlarına ihanet ettiği anlamına gelmiyor.
Thank you for coming with me.
Benimle geldiğin için teşekkür ederim.
I'm someone who's not gonna stop looking for love, which is why I'm going to Paris, and why you're coming with me.
Aşkı aramaktan vazgeçecek birisi değilim bu yüzden Paris'e gidiyorum ve sen de benimle geliyorsun.
But now you're coming with me.
Ama, şimdi benimle geliyorsun.
Why are you coming to me with this?
- Neden bunları bana anlatıyorsun?
You're coming with me?
Benimle mi geliyorsun?
And you, my audience, are coming with me.
Siz izleyicilerim de, benimle birlikte geliyorsunuz.
- No, because you're coming with me.
- Hayır, çünkü sen de geliyorsun.
You think you manipulated me into coming with you, don't you?
Seninle gelerek beni kendi çıkarların için kullanacağını düşünüyorsun, değil mi?
No, I don't. I think you manipulated me into thinking I manipulated you into coming with me.
Benimle gelerek seni kendi çıkarlarım için kullanacağımı düşündürerek, beni kendi çıkarların için kullanacağını düşünüyorum.
Ladies and gentlemen I thank you all for coming On this day come with me to the history of this country
Bayanlar baylar, tarihin bu özel gününde sizinle birlikte olmak harika
You're coming with me until I see it.
Ben görene kadar benimle geliyorsun.
You're coming with me.
- Gir şuraya! Konuşacağız. - N'apıyorsun?
You're coming with me.
Benimle geliyorsunuz.
You're coming with me as insurance.
Sigorta olarak benimle geliyorsun.
Do you... do you mind coming upstairs with me?
Benimle yukarı gelebilir misin?
You're coming with me. I can't.
- Benimle geliyorsun.
You're coming with me.
Benimle birlikte geliyorsun.
Luke, you're coming with me.
Luke, sen benimle geliyorsun.
You know, you could have just told me you were coming with Gus.
Bana Gus'la gideceğini söyleyebilirdin.
All right, you've got five minutes, but then you tell him I'm coming and hell is coming with me.
Pekala, beş dakikanız var. Ama ona yolda olduğumu söyleyin ve cehennem de benimle birlikte geliyor.
You're not coming with me?
Benimle gelmiyor musun?
You're coming with me, Buble.
Bizimle geliyorsun, uçkur düşkünü seni.
I was coming back from your office, With blood that you gave me...
Bana verdiğin kanla ofisinden geri dönüyordum.
You're coming with me and you're going to do exactly what you're told, is that clear?
Benimle geliyorsun ve tam olarak sana söyleneni yapıyorsun, anlaşıldı mı?
Yeah, you're not coming with me.
Sen benimle gelmiyorsun.
You're coming with me to killbride's country club tomorrow.
Yarın benimle Killbride'ın kulübüne geliyorsun.
Generalissimo, you're coming with me.
Generalissimo, benimle geliyorsunuz.
Thank you for coming with me.
- Yanımda olduğun için sağ ol.
That's nice. Thank you for coming with me, Sean.
Benimle geldiğin için sağ ol, Sean.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]