You found the body traduction Turc
432 traduction parallèle
Now then, which of you found the body first?
Pekala, hanginiz cesedi önce buldu?
So you lied when you said you found the body.
Öyleyse ceset bulduğunu söylediğinde yalan söylemiştin.
You found the body?
Cesedi sen mi buldun?
So you found the body...
Bunlardan birini de siz bulmuşsunuz.
When you found the body, it was in this posture, just as it is now?
Cesedi ne zaman buldunuz? Şu anki gibi, bu pozisyonda mıydı?
You found the body? .
Cesedi sen mi buldun?
Why did you call the police 20 minutes later.. .. if you found the body at 7 o'clock?
Eğer cesedi saat 7'de bulduysan neden polisi 20 dakika sonra aradın?
But tell me, the window where you found the body, it was at the back of the library, overlooking the garden, yes? Yes.
Ama söyleyin, cesedi bulduğunuz yerdeki pencere kütüphanenin arka kısmında, bahçeye bakıyordu, değil mi?
Please tell us again about when you found the body.
Lütfen bize cesedi ne zaman bulduğunuzu bir kez daha anlatın.
My husband found the body, you know.
Siz de biliyorsunuz cesedi kocam bulmuştu.
You were in the room with the body from the time it was found until we came?
Cesedi bulduğunuz andan biz gelinceye kadar odadaydınız, değil mi?
And do you know how fast that train was going... at the point where the body was found?
Cesedin bulunduğu yerde trenin ne hızda gittiğini biliyor musun?
Well then, you're the man who found the body in the bathtub.
Öyleyse, siz cesedi küvette bulan adamsınız.
You see, the body of a young man was found... floating in the pool of her mansion... with two shots in his back and one in his stomach.
Evinin havuzunda genç bir adamın cesedi bulundu. Sırtından iki, karnından da bir kere vurulmuştu.
You found his body on the boat.
Cesedi kayıkta sen buldun.
Do you mean that you still haven't found the body?
Henüz cesedi bulmadığını mı söylemek iztiyorsun?
You found Sir Charles'body up near the old Abbey, I understand.
Anladığım kadarıyla Sör Charles'ın cesedini Abbey tepesi civarında bulmuşsun.
Did you meet Emma secretly the night before the body was found?
Ceset bulunmadan önceki gece Emma'yla gizlice buluştun mu?
A natural conclusion when you found me standing over the body.
Cesedin yanı başında beni görünce doğal tepkiniz o oldu.
I saw you just about an hour bef- - Before I found the body. Oh, that's right, I forgot.
Sizi, şeyi... cesedi görmeden yarım saat kadar önce görmüştüm.
In the writings you found, does it say something about the place where the body was buried?
Bulduğun yazılar arasında bedenin nerede gömülü olduğu yazıyor mu?
We haven't found the body yet, so why don't you just keep that?
Cesedi henüz bulmadık. Biraz sizde kalsın, olur mu?
- it might help if you found the body.
- Biliyorum.
You're going to show me the spot where Baines'body was found.
Bana Baines'ın cesedinin bulunduğu yeri göstereceksin.
But what would the world say if the five greatest detectives found themselves trapped in a house, shut off from the world only to discover a dead body stabbed 12 times in the back with a knife and not one of you able to solve the crime?
Ama en büyük dedektifler bir hafta sonu bir kïr evinde kapana kïsïlmïs, dünyadan kopuk durumdayken sïrtïndan 12 kez bïçaklanmïs bir ceset bulsalar ve hiç biri suçu çözemese tüm dünya ne derdi?
The main thing is you didn't kill the person yourself, but you don't want the body to be found.
Önemli olan o kişiyi sizin öldürmemiş olmanız ancak cesedin ele geçmesini de istemiyorsunuz.
You mentioned a carved wooden club found by the body, one of the Colonel's Indian souvenirs?
Cesedin yanında tahtadan oyulmuş bir sopanın bulunduğundan söz etmiştiniz, albayın Hindistan hatıralarından biri mi?
The club that was found by Colonel Barclay's body, had you seen it before?
Sopa, albayın cesedinin yanında bulunmuştu, onu daha önce hiç görmüş müydünüz?
I found the body right where you said.
Dediğin yerde cesedi buldum.
Well, sir, you're note was found on the dead man's body and from it we learned that you had planned to stay here in this house last night.
Bayım, notunuz ölen adamın cesedinin yanında bulundu ve öğrendiğimiz kadarıyla dün gece bu evde kalmayı planlıyormuşsunuz.
I thought, what with Francisco here, the first Newcomer plain clothes, and what with the body being found in the Newcomer community, you know...
Düşündüm ki, Francisco varken, yani ilk Yeni Gelen sivil dedektif, ve Yeni Gelen toplumundan bir ceset söz konusuyken, yani...
Lennie's was the body you found?
Bulduğunuz ceset Lennie'nin cesedi mi?
Did you know that Africa is where the body of the first man was found?
İlk insan fosilinin Afrika'da bulunduğunu biliyor muydunuz?
- You know that dead body they found behind the mayor's house?
Başkanın evinin arkasında buldukları ceset var ya?
They found you near the body, the knife in your hand.
Seni cesedin yanında buldular, bıçak elinde olarak.
You think it's responsible for the body you found?
Sizce, bulduğunuz bu cesetten de o mu sorumlu?
We just wanna know if you can tell us anything about the body that was found in that alley.
Biz sadece bilmek istiyoruz.. eğer bize bu arka sokakta bulunan cesetle ilgili bi rşey söyleyebilir misin.
Hey, you're the one that found a lesion on Barbala's body.
Barbala'nın cesedinde lezyon bulan sensin.
According to the report, Mr Bruckman, you didn't touch the body after you found her.
Polis raporuna göre, Bay Bruckman cesedi bulduktan sonra ona hiç dokunmamışsınız.
His body was found in the trunk of a car in front of a house that you sent him to.
Cesedi, onu gönderdiğiniz evin önünde duran bir arabanın bagajında bulundu.
The body you found isn't Alfredo...
Bulduğunuz ceset Alfredo'nun değil.
The report of the Cardassian guards states that you were found over the body of Gul Dukat attempting to strangle him.
Cardasya korumaların raporunda Gül Dukat'ın vücut üzerinde onu boğmaya çalışırken yakalandığın yazıyor.
- Maybe you can tell us. It was found in the body cavity of the man who was dumped in the grave.
Mezarlıktaki adamın göğsünde bulduk.
You heard about that body they found in the L.A. River?
Los Angeles Nehirinde bulunan cesedi duydunuz mu?
You remember the body that they found in the L.A. River?
Los Angeles Nehirinde bulunan cesedi hatırlıyor musun?
The body you found was so good, so believable, that only a directed scientific examination would have proven the fraud.
Senin bulduğun ceset oldukça iyiydi, oldukça inandırıcıydı. Sadece bilimsel bir inceleme...
As you're set to testify on your own behalf later today, I've received alarming forensic evidence... from the man's body found in your apartment.
Bugün kendi adınıza tanıklık etme kararınız üzerine dairenizde bulunan ceset hakkında endişe verici bir adli kanıt aldım.
Only to find shortly that this report had been a lie - That you were indeed very much alive... and that the body found in your apartment, believed to be yours, Was a murder victim killed with a weapon... issued by the f.
Hayatta olmanızdan ve sizin olduğu iddia edilen dairenizde bulunan cesedin, FBI tarafından verilmiş sizin adınıza kayıtlı silah ile işlenmiş bir cinayete kurban gittiğinin anlaşılmasından dolayı bu raporun bir yalan olduğu sonucuna hemen varıldı.
Agent scully, what about the body you found?
Ajan Scully, bulduğunuz cesede ne oldu?
Did you see him when we found the body?
Cesedi bulduğumuz gece, gördün mü?
- Exactly. You know Victor, the kid who found Eloise's body?
Genç Victor'u tanıyorsunuz...
you found me 135
you found it 223
you found us 32
you found out 26
you found her 91
you found him 147
you found them 39
you found something 73
found the body 16
the body 126
you found it 223
you found us 32
you found out 26
you found her 91
you found him 147
you found them 39
you found something 73
found the body 16
the body 126
the body of christ 51
you fucking pussy 17
you fucked up 69
you fucking bitch 144
you fucking idiot 110
you flatter me 83
you feel me 201
you fucking dick 17
you fucking asshole 99
you fucking whore 34
you fucking pussy 17
you fucked up 69
you fucking bitch 144
you fucking idiot 110
you flatter me 83
you feel me 201
you fucking dick 17
you fucking asshole 99
you fucking whore 34