English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ Y ] / You pick it up

You pick it up traduction Turc

1,609 traduction parallèle
Well, uh, I'll ring once and then let it hang up, and you pick it up after that.
Tamam, bir kere çaldırıp bekletirim, siz de o zaman açarsınız.
Why didn't you pick it up?
Neden onu yerden kaldırmadınız?
- Where did you pick it up?
Nereden almıştın?
Where did you pick it up?
Nereden almıştın?
Could you pick it up?
Gidip alabilir misin?
- Where'd you pick it up?
- Arabayı nereden çektin?
Dave, you've got to pick it up.
Hey, Dave, onu kaldırman gerekiyor.
Your car would be safe in our lot, and you can pick it up tomorrow.
Arabanız burada güvende olur ve yarın gelip alabilirsiniz.
You'll pick it up eventually.
Buna getto kulağı diyorlar.
Okay, okay, no, no, we'll just start, you guys'll pick it up.
Tamam, tamam, yok, yok. Bir başlayalım, öğrenirsiniz.
You gotta go pick it up.
Sende parayı biriktirmeye bak.
I just do it later, can you um... pick up my dry cleaning please?
Giysilerimi alır mısın?
in kind of a Humphrey Bogart way of snake... I just got out of the Zoo... Could you pick me up and take me where it's warm?
"Dinle beni, fıstık" ; bu yılan Humphery Bogart tarzı bir yılanmış bu arada, "Hayvanat Bahçesi'nden yeni kaçtım gideceğim yere kadar beni de götürebilir misin?"
You see, it helps them and it is good for my business when they come to pick up.
Hem onlara faydası oluyor hem de buraya geldiklerinde bana faydası oluyor.
Do you mind if I pick it back up tomorrow?
Yarın gelsem olur mu?
You didn't pick up the lottery numbers... while you were at it, did you?
Hadi ama, gittiğin yerde loto da çıkacak sayıları almadın, değil mi?
You just happen to have a suitcase full of cash, and you go to pick it up, and then the lock just happens to break?
Elinde tamamen para dolu bir cantayla geliyorsun ve oradan kaldirirken birden bire kilidi kirilip aciliyor oyle mi?
Pick it up, will you?
Topla şunları, tamam mı?
- You want the call? - But I pick up that phone, do I make it unlucky?
- Ama eğer ben bakarsam telefona, şans da döner mi acaba?
You want the call, pick it up.
Bakmak istiyorsan, ahizeyi kaldır.
Uh, find a penny, pick it up, all day long you'll have good luck.
Ah, bir peni bul, yerden al, bütün gün şanslı olursun.
Find a penny, pick it up, all day long you'll have good luck.
Bir peni bul, yerden al, bütün gün şanslı olursun.
Find a penny, pick it up, all day long you'll have good luck. Find a penny, pick it up, all day long you'll have good luck.
Bir peni bul, yerden al, bütün gün şanslı olursun.
[Meredith] Find a penny, pick it up, and all day long you'll have good luck.
Bir peni bul, yerden al, bütün gün şanslı olursun.
Can you pick up your project, bring it to me?
Projeni bulup getirir misin?
Last night, you didn't pick it up?
Dün gece, organı siz almamışsınız.
Or maybe you needed to remember exactly where you tossed it, so you could call your friends and tell them where to pick it up.
Ya da belki de nereye attığını çok iyi hatırlıyorsun ve böylece arkadaşlarını arayıp onu attığın yerden almalarını sağladın.
YEAH. YOU USE IT TO PICK UP STUFF.
- Evet, eşyaları tutmak için.
Then sometimes, when you're on the floorwith another girl... guys will throw money, then pick it up... and throw the same singles out there again.
Sonra Bazen sen başka bir kızla yerdeyken... Erkekler para fırlatır, Ve sen alır... Tekrar savurursun.
So I pick it up.You know, maybe it's worth something.
Bu yüzden onu yerden aldım. Bilirsiniz, belki değerli bir şeydir diye.
You project the dominant energy and he will pick up on it. I promise.
Baskınlığınızı gösterin, bunu anlayacaktır.
Okay, disarmed you of the weapon, made sure you can't pick it back up.
Pekala, silahını etkisiz hale getirdim ve onu tekrar kullanamayacağından da emin oldum.
It's nice that you came to pick me up.
Beni almaya geldiğini görmek güzel.
We can divert it to pick you up.
Sizi alması için yönlendirebiliriz.
Because it's his night, And I left him a message to pick The 2 of you up after school.
Çünkü onun gecesi ve okuldan sonra ikinizi alması için mesaj bıraktım.
If we can turn it high enough, you can pick up the energy of your first kill.
Eğer yeterince arttırabilirsek, ilk avının enerjisini algılayabilirsin.
Or you could pick it up.
Yada siz toparlayabilirsiniz.
No, it was that, uh, I see this pick-up, you know, coming up fast, and then... the light goes red.
Çekiciydi, hızla geliyordu, sonra...
Alexander graham bell was so excited about his new invention because you can just pick one of these things up and call people instead of - you know what, it is hard enough to do this in person.
Çünkü sen... içlerinden birini seçip, onun yerine insanları.. Biliyor musun? Bunu yüzyüze yapmak yeterince zor.
You gonna pick it up, or what?
Açacak mısın artık?
But if it was an accident, why didn't you just pick up the phone and call the police?
Ama hepsi bir kaza ise? .. Neden telefonu kapıp da hemen polisi aramadın?
You know it's amazing what you can pick up at an Army-Navy store.
Biliyor musun bir askeri mağazadan neler alabileceklerin hakikaten de çok şaşırtıcı.
Danny, are you there? Pick it up.
Danny, duyuyor musun?
You don't lay cash on my table and then just pick it back up again.
Masama para koyup öylece geri alamazsın.
An you just happened to pick it up.
Ve sen de onu buldun.
You shall rise once again to walk the earth, for tomorrow is Halloween, and I need you... to pick up Satan's Ferrari cake and deliver it to the W Hotel!
Yarın, Halloween'de tekrar yükselip, dünyada yürüyeceksiniz ve size ihtiyacım var... Şeytan'ın Ferrari şeklindeki pastasnı alıp W Otel'e getireceksiniz!
i don't know if you picked up on this, mike, but... i haven't been happy. no, i didn't pick up on it.
Bilmiyorum ya sen yapmışsan Mike rahat değilim Hayır...
You gotta pick it up if you're gonna beat Toby!
Toby'yi geçmek istiyorsan biraz poponu kaldır.
You drove, it didn't occur to me to pick up my wallet.
Buraya senin arabanla gelince, cüzdanımı almayı unuttum.
Pick it up, will you?
Telefonu açar mısın?
No, it's not over till you pick up the phone, you say, "I don't love you anymore,"
Hayır. Telefon açıp "seni artık sevmiyorum" diyene kadar bitmez.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]