You really do traduction Turc
17,592 traduction parallèle
let me go. You really do love him, don't you?
Onu gerçekten seviyorsun değil mi?
You know, you really don't have to do this today.
Biliyorsun, bunu bugün yapmana gerek yok.
You do my head in, you really do.
Beynimin içine ettin tamam mı.
You really don't understand how this works, do you?
İşlerin nasıl döndüğünden bir habersin değil mi?
You really don't have to do that, I'm- -
- Cidden bunu yapmak zorunda değilsin.
Do you really think you can do this?
Bunu gerçekten yapabileceğini düşünüyor musun?
You'd be really helping me out, and you wouldn't have to do anything that you don't want to do.
Bana çok yardımcı olursun ama yapmak istemediğin hiçbir şeyi yapmak zorunda değilsin.
Call her because it's you two that she loves and she's really proud of, and there's nothing that Dale and I can do about it.
Onu arayın. Çünkü gurur duyup sevdiği ikili sizsiniz. Ve Dale'le benim bu konuda yapabileceğimiz bir şey yok.
I hope I'm wrong, I really do, but if I'm not..... I need to know you've got my back?
Umarım yanılıyorumdur, umarım... Ama haklıysam... - Arkamda olduğunu bilmeli miyim?
Do you really not care where he is?
Nerede olduğunu merak etmiyor musun?
Oliver, are you sure this pizza wasn't laced with something? - Do you really believe that?
Oliver, pizzada kafa yapan bir şey olmadığına emin misin?
American sites. Jack, you don't really think they're trying to get Emma to participate in a terrorist attack, do you?
Jack, Emma'yı terör eylemi düzenlemeye ikna etmeye çalıştıklarını mı düşünüyorsun?
Do you really think it's that easy? It wasn't easy.
O kadar kolay olduğunu mu sanıyorsun?
But ask yourself, do you really need powers in order to be that person?
Ama kendine şunu sor o kişi olmak için güçlerine ihtiyacın var mı gerçekten?
Do you really think it's a good idea?
Sence bu iyi bir fikir mi?
They really do like you.
Senden gerçekten hoşlandılar.
You fuckers really don't know who this is, do you?
Siz gerizekalılar onun kim olduğunu gerçekten bilmiyorsunuz, değil mi?
You really wanna do this?
Gerçekten bunu yapmak istiyor musun?
I really do hope you were careful enough.
Gerçekten çok dikkatli olduğunu umuyorum.
I really can't thank you enough for pushing me to do this.
Bunu yapmaya zorladığın için sana tam olarak teşekkür edemedim.
Do you really want to be the person to do that?
Bunu yapmak ister misin gerçekten?
I love you, I really do.
Seni seviyorum, gerçekten.
Do you want your daughter to have a double mastectomy when she really doesn't need one?
Birine bile ihtiyacı yokken, kızının iki göğsünü birden aldırmasını mı istiyorsun?
- Do you think I would really do something and keep myself someplace where I'm so unwelcome?
- Mm-hmm. - Sen şimdi hiç istenmediğim bir yerde kalmak için birşey yaptığımı mı düşünüyorsun?
Do you really want to know?
Gerçekten bilmek istiyor musun?
Do you really have 3 Ph.D.s? Yes.
- Gerçekten 3 doktoran var mı?
Do you really think I'm just gonna let you walk out of here?
Buradan çıkmana izin vereceğimi mi sanıyorsun?
Do you really believe that?
Gerçekten buna inanıyor musun?
I still don't know really what you guys do.
Hâlâ gerçekten ne yaptığınızı bilmiyorum.
So how do you get to know someone without really knowing them?
Birini gerçekten tanımadan nasıl tanırsın?
You are the first I believe can really do things, if... given the opportunity to learn.
Sen eğer eğitim fırsatı verilirse gerçekten bir şeyler yapabileceğine inandığım ilk kişisin.
Do you really think that I would allow a traitor into my ranks?
Bir hainin orduma girmesine izin vereceğimi mi sandın?
Do you really think this is gonna work?
Sence işe yarar mı?
I mean, who the fuck do you think you really are?
Yani sen kim olduğunu sanıyorsun ki?
Do you really think so little of me?
Beni bu kadar küçük mü görüyorsun?
Demelza, do you really suppose he wants you to cure Bodrugan's cow?
Demelza, senden sahiden Bodrugan'ın ineğini iyileştirmeni mi istediğini sanıyorsun?
And what else do you need, really?
İnsana başka ne lazım ki zaten?
Look, Harris, I trust your instincts, I really do, but unless you can find a flaw in the chain of evidence that's brought us all here, how about we see this through?
Harris, içgüdülerine güveniyorum, gerçekten ama hepimizi buraya getiren kanıt zincirinde bir kusur bulamadıysan şu işi yapalım mı?
As soon as Sands and his people figured out how to make that immunity shot, do you really believe they kept me alive?
Sands ve adamları bağışıklık aşısını yapmayı bulur bulmaz beni öldürmediklerine gerçekten inanıyor musun?
You know, when you talk like this, ariel... All you do is make me really upset.
Böyle konuştuğun zaman Ariel tek yaptığın beni gerçekten üzmek oluyor.
Oh, apologies, My Lady, but do you really think it's healthy to keep reliving this breakup with Galavant?
Özür dilerim leydim ama Galavant ile ayrılığınızı böyle tekrar etmek sağlık mı?
Do you really think he's gonna make good on that deal?
Anlaşmayı yaptıktan sonra bu vaadi yerine getireceğine gerçekten inanıyor musun?
Do you really have to go?
Gerçekten gitmek zorunda mısınız?
Very unlucky, you know. In these situations there's nothing you can do really.
Bu gibi durumlarda yapabileceğiniz hiçbir şey yoktur.
Do you know what really helps with pain?
Acıya gerçekten ne iyi gelir, biliyor musun?
What do you mean, "What she really wants"?
Ne demek istiyorsun, "Asıl istediği şey" ile?
You see, we don't really do well in correctional facilities.
Islak evlerinde pek de iyi değiliz.
Reba, do you remember in third year when you got that really nasty eye infection and I had to read to you?
Reba, üçüncü sınıfta göz enfeksiyonu olunca sana kitap okuduğumu hatırlıyor musun?
I really do, but I gave you explicit instructions not to follow me.
Gerçekten. Ama beni takip etmemeniz gerektiğini açıkça söylemiştim.
Angela, do you really trust your 15-year-old self to make decisions for the rest of your life?
Angela, on beş yaşındaki hâlinin hayatının geri kalanı boyunca senin yerine karar vermesine güveniyor musun?
I don't really believe you, but I do know something that might make you feel better.
Sana inanmiyorum... ama seni daha iyi hissettirecek bir sey biliyorum.
you really don't get it 45
you really don't 54
you really don't remember me 23
you really don't have to 26
you really don't know 78
you really don't remember 52
you really hurt me 29
you really shouldn't have 29
you really 167
you really think so 206
you really don't 54
you really don't remember me 23
you really don't have to 26
you really don't know 78
you really don't remember 52
you really hurt me 29
you really shouldn't have 29
you really 167
you really think so 206