You really hurt me traduction Turc
159 traduction parallèle
But once you really hurt me.
Ama bir keresinde beni gerçekten incittin.
You really hurt me.
Gerçekten canımı yaktın.
You really hurt me this time.
Bu sefer gerçekten canımı acıttın.
- You really hurt me.
- Beni gerçekten çok incittin.
You really hurt me, Sam.
Beni gerçekten incittin Sam.
You know, you really hurt me with that gun.
Biliyor musun, silah gerçekten canımı yaktı.
You really hurt me and you have to try to understand...
Beni gerçekten incittin ve anlamaya çalışmalısın...
Speaking of pain, you really hurt me last night.
Acıdan bahsetmişken, dün gece canımı acıttın.
You really hurt me.
Beni gerçekten kırdın.
You really hurt me.
Canımı yaktın!
And I was afraid of that because, well you really hurt me, Dawson.
Bundan korkuyordum. Çünkü beni çok kırmıştın, Dawson.
If you really hurt me
Bana gerçekten zarar verirsen...
You really hurt me.
Beni çok incittiniz.
Sybil, you really want to hurt me, don't you?
Sybil, beni üzmek mi istiyorsun?
You took a dagger and cut your own finger to show me that it didn't really hurt.
Acımadığını göstermek için hançerinle kendi parmağını kestin.
- You really gave me a scare. - Did he hurt you, darling?
Beni öyle korkuttun ki.
No, you hurt me, really!
Hayır, canımı acıttın, gerçekten!
You've really hurt me.
Beni gerçekten yaraladın.
You've really hurt me, George.
Beni çok incittin, George.
You've really hurt me.
Gerçekten çok incittin.
You don't really wanna hurt me, do you?
Canımı yakmak istemiyorsun, değil mi?
I wasn't going to tell you'cause I didn't want to hurt your feelings... but there's something about you that really bugs me.
Sana söylemeyecektim çünkü seni incitmek istemiyordum ama seninle ilgili bir şey beni rahatsız ediyor.
Answer me or I'll really hurt you.
Cevap ver yoksa canını fena yakarım.
Rohit, I'm really hurt You shouldn't have hidden it from me.
Rohit, ben gerçekten de incindim.
You know, you could really hurt a guy's feelings the way you've been trying to avoid me and all.
Benden o kadar uzak duruyorsun ki, artık duygularımı inciteceksin.
But if you really don't want me to get hurt...
Ama gerçekten zarar görmemi istemiyorsan...
Well, Morgan called and told me that there'd been an accident at the base and that you'd been hurt really badly and that I should drop whatever I was doing and come out here.
Üstte korkunç bir kaza olduğuna ve senin yaralandığına dair Morgan'dan bir haber aldım. Öyle ısrar etti ki, işlerim olduğu halde ben de geldim.
Gary, I really have to say I'm a little bit hurt that you didn't decide to confide in me.
Gary, bana sır vermediğin için sana biraz kırıldığımı söylemek istiyorum.
You know, he could've really hurt me.
Yardımın için sağol, Joe.
Do you really want to hurt me?
Beni gerçekten incitmek mi istiyorsun?
Do you really want to hurt me?
Beni gerçekten incitmek istiyor musun?
But you and me working together, we could really put a hurt on those Horde.
Ama sen ve ben birlikte çalışırsak... şu Hordelar'a gerçekten acı verebilirdik.
If you lie to me, I'll hurt the dog really badly.
Yalan söylerseniz köpeğin cani çok yanar.
And I felt like when you told me to Dere-lick my balls, that really hurt.
Senin de bana Dereyala taşaklarımı demen gerçekten kırıcıydı.
Do you really want to hurt me? Ow... - Do you really want to make me cry?
Gerçekten bana mı vurmak istiyorsun?
I am way more dangerous than I look, and I really don't want to hurt you, but if you push me, I will. Hi. I promise.
Merhaba, göründüğümden daha tehlikeliyim ve sana zarar vermek istemiyorum ama zorlarsan veririm.
You were really mean to me putting me through that whole song and dance for nothing You hurt my feelings
Bu kadar güzel bir şeyi yapacak maharet veya görecek göz yok bende. Güzel mi olmuş?
Do you really want to hurt me, Mr. Logan?
Bana gerçekten zarar vermek istiyor musun Bay Logan?
Nicole! You hurt me really bad.
Ah ah ah Nicole!
You've really hurt me, Jess!
Beni gerçekten kırdın, Jes!
You tricked me, lied to me, and did the one thing that could really hurt me!
Beni kandırdın yalan söyledin ve beni incitecek... tel şeyi yaptın!
I was a little hurt because you didn't understand me but, I was really mad at me for not able to take your father's place
Azda olsa üzülmüştüm. Çünkü sen beni anlamadın. Fakat, Babanın yerini alamadığımdan dolayı...
Oh, you'll do this, because it really isn't an inconvenience for me to hurt your daughter.
Yapacaksın, çünkü kızına zarar gelmesini istemezsin.
When you going to tell me how you really got hurt?
Gerçekten nasıl olduğunu bana ne zaman anlatacaksın?
What you did to me really hurt.
Bana ne yaptıysanız gerçekten çok acıttı.
I felt like I had to get out of there because I might... really... care about you, and... and it scared me so much because that meant that... you could hurt me.
Ben gerçekten seni önemsiyorum ve beni bu çok korkuttu çünkü beni incitebilirsin.
You guys really wouldn't hurt me, because that would be so clich Ád.
Siz bana zarar veremezsiniz, çünkü bu... çok klişe olur.
I really hurt you, just like he hurt me.
Seni gerçekten üzdüm. Onun beni üzdüğü gibi.
If you ask me, I think it's a really good way to get hurt.
Bana sorarsan, birini incinmek için gerçekten güzel bir yol.
Do you really wanna hurt me?
Beni incitmek mi istiyorsun?
You just really hurt my feelings when you didn't make me first lieutenant on the shinsky job.
Gerçekten Shinsky işinde beni baş yardımcın yapmayınca kırıldım.
you really shouldn't have 29
you really do 96
you really think so 206
you really 167
you really mean it 21
you really want to know 115
you really don't get it 45
you really think 43
you really don't remember me 23
you really shouldn't 18
you really do 96
you really think so 206
you really 167
you really mean it 21
you really want to know 115
you really don't get it 45
you really think 43
you really don't remember me 23
you really shouldn't 18