English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ Y ] / You remember me

You remember me traduction Turc

8,083 traduction parallèle
DO YOU REMEMBER ME?
Beni hatırlıyor musun?
Don't know if you remember me.
Ben Dedektif Korsak. - Beni hatırlıyor musunuz bilmiyorum.
So, you remember me?
Beni hatırlıyor musun?
Hi, Janet. Do you remember me?
Beni hatırladın mı?
Do you remember me?
Beni hatırlıyor musun?
Do you remember me?
Beni hatırladın mı?
You remember me?
Beni hatırladınız mı?
I don't know if you remember me.
Hatırlıyor musun bilmiyorum.
Do you remember me, teacher?
- Beni hatırlıyor musun öğretmenim.
Well, do you remember me doing this?
Peki böyle yaptığımı hatırlıyor musun?
YOU DON'T REMEMBER ME?
Beni hatırlamıyor musun?
YOU'RE THE ONE WHO SHARON STONED ME IN THE OFFICE, REMEMBER?
Sharon Stone gibi, ofiste benimle sevişen sendin unuttun mu?
YOU DON'T REMEMBER ME?
Beni hatırlamadın mı?
Do you remember when you asked me who Michael was?
Eğer Michael kim sordu zamanı hatırlıyor musun?
Do you remember when you brought me into your crusade, I told you that I would be here to help remind you who Oliver was, if you ever became something else.
Beni mücadelene ortak ettiğinde değişirsen sana Oliver'ın kim olduğunu hatırlatmak için yanında olacağımı söylemiştim.
And I remember telling you that happiness is something denied to me.
Ve mutluluğun kaderimde olmadığını söylediğimi de hatırlıyorum.
I will remember you as the warrior you once were and not as this shell that stands before me.
Seni bir zamanlar olduğun savaşçı olarak hatırlayacağım. Önümde duran bu boş kabuk olarak değil.
Do you remember what you said to me during our night in Nanda Parbat?
Nanda Parbat'taki gecemizde bana ne söylediğini hatırlıyor musun?
You were the one who shot me, remember?
Beni vuran sendin, hatırladın mı?
I remember you telling me how you'd been planning to run off together.
Birlikte kaçmak için plan yaptığınızı söylediğini hatırlıyorum.
- He was. But if I remember correctly, You took him away from me after I broke your duke ellington :
Doğru hatırlıyorsam Duke Ellington'ın "Live at the Blue Note" plağını kırdıktan sonra elimden almıştın onu.
Why don't you tell me what you do remember?
Neden bana hatırladığın şeyleri anlatmıyorsun?
You were bringing me some of your bountiful brain supply, remember?
Bana cömert beyin stokundan getirecektin, unuttun mu?
Because I remember, I came into town. You offered me a job.
Çünkü hatırladığıma göre, şehre geldiğimde bana iş teklif etmiştin.
Remember when you told me you don't know who your parents are?
Ebeveynlerinin kim olduğunu bilmediğini söylemiştin.
Claire, whatever... whatever's happening, promise me... promise me that you'll... you don't remember this about me.
Claire, ne yaşanırsa yaşansın bana söz ver söz ver... Bu konuda beni hatırlamıyorsun.
Just remember that I didn't judge you After you told me about the robbery.
Sadece senin bana soygunu anlattığında seni yargılamadığımı hatırla.
I remember you... how could I forget the way you evil queen bees treated me?
Elbette hatırladım. Sizin gibi şeytani kraliçe arıları nasıl unutabilirim ki?
But I swear to you, I don't remember anyone asking me to do those readings, and I don't remember drawing those cards.
Ama size yemin ederim bana sizin için fal bakmamı isteyen biri olduğunu ve bu kartları çektiğimi hatırlamıyorum.
You don't remember meeting me at Lux?
Benimle Lux'ta buluştuğunu hatırlamıyor musun?
You know, remember me with.
Benden sana hatıra olur.
You can look at it when you want to remember me.
Beni anmak istediğinde buna bakarsın.
Uh, just let me know if you remember anything, okay?
Bir şey hatırlarsan haber ver, tamam mı?
You know, I've been thinking about what you said, about Mona being afraid, and I remember her telling me that she wanted to set up cameras to keep an eye on things.
Mona'nın korkmasıyla ilgili dediklerinizi düşünüyordum. Bana etrafı kolaçan etmek için kameralar yerleştirmek istediğinden bahsetmişti.
I always remember what you told me.
Bana ne dediğini hep hatırlayacağım.
What the hell have you been forcing me to remember for?
O zaman neden bana hatırlatmakla uğraştın?
You don't remember me because Henry took away your identity.
Beni tanımıyorsun, çünkü Henry kişiliğini senden aldı.
You don't remember me again?
Beni hatırlamıyor musun yine?
I remember everything you said to me.
Bana söylediğin her şeyi hatırlıyorum.
Remember what you said when you hired me?
Beni işe alırken ne dediğini hatırlıyor musun?
You remember what you said to me about them the day you came to me with the idea of the Drainer?
Süzgeçle ilgili bir fikrin olduğunda bana gelmiştin, O gün bana ne söylediğini hatırlıyormusun?
You don't remember me, do you?
Beni hatırlamıyorsunuz değil mi?
Um, remember that lame bottle of peach schnapps that you got me when I first started working here?
Burada çalışmaya başladığımda getirdiğin dandik şeftalili içkiyi hatırladın mı?
I remember you telling me how much you missed them, so...
Ne kadar özlediğini söylediğini hatırlıyorum.
You've not even the guts to remember me.
Sizde beni hatırlayacak cesaret bile yok.
Remember you forced me to do this.
Unutma ki beni buna sen zorladın.
Take all the time you need, but remember, when you finally make up your mind and you want me, I might not be there any more.
İstediğin kadar bekleyebilirsin ama şunu unutma ki nihayet kararını verip beni istediğin vakit artık burada olmayabilirim.
Help me remember. What did you say when I asked if you were loyal to S.H.I.E.L.D.?
Hatırlatsana, S.H.I.E.L.D.'a sadık olup olmadığını sorduğumda ne cevap verdin?
You were looking out for me, remember?
Beni gözetiyorsun, hatırlasana?
You don't remember me, do you?
- Beni hatırlamıyorsun değil mi?
You seriously expect me to remember your mom's birth sign?
Gerçekten benden annenin burcunu hatırlamamı mı bekliyorsun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]