English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ Y ] / You seem sad

You seem sad traduction Turc

106 traduction parallèle
Belle, you seem sad.
Belle, üzgün görünüyorsun.
- You seem sad, Thomas.
- Üzgün görünüyorsun Thomas.
You seem sad, my black friend.
Üzgün ve huzursuz görünüyorsun, benim kara dostum!
You seem sad.
Üzgün görünüyorsun.
You seem sad about it.
- Üzülüyor gibisin.
Meg, you seem sad.
Meg, üzgün görünüyorsun.
- You seem sad.
Üzgün görünüyorsun.
- You seem sad.
- Üzgün görünüyorsun.
Buddy, I get that you and Carla have been hanging out a lot, but pretending you're going to steal her from me makes you seem sad, pathetic and very lonely.
Kanka, sen ve Carla bu aralar beraber takılıyorsunuz fakat onu benden çalacağını düşünmek, seni üzgün, zavallı ve yalnız yapıyor.
"You seem sad today."
Bugün üzgün görünüyorsun.
You seem sad.
Üzgün gibisin.
You seem sad... miranda.
Üzgün görünüyorsun. Miranda.
You seem sad that girl is dead.
O kızın öldüğü için üzgün gözüküyorsunuz.
- Me? - Yeah, you seem sad, or you've seemed sad lately, and I...
- Evet, üzgün görünüyorsun ya da son günlerde üzgün gibisin ve...
You seem sad, Addison.
Üzgün görünüyorsun, Addison.
You seem so sad.
Üzgün görünüyorsun.
You seem so sad.
Çok üzgün görünüyorsun.
You seem restless, bitter sad.
Huzursuz, gücenmiş ve üzgün görünüyorsun.
Do these old walls seem too sad to you?
Bu eski duvarlar çok mu içini karartıyor senin?
You seem so sad.
Çok üzgün duruyorsun.
You two seem sad.
İkiniz üzgün görünüyorsunuz.
You seem so sad!
Çok üzgün görünüyorsun!
Now I know why you always seem so sad.
Neden hep mutsuz göründüğünü şimdi anlıyorum.
The sad thing about it is, not only the bloodshed, but the fact that they seem to dispossess you of the power of rational observation.
Profesör Chomsky sizin modelinizin temelinde filtreler var. Propaganda halk için çok önemli bir yoldur, bunları kısaca özetler misiniz?
Whenever I'm happy, you seem to be sad, father!
Ben ne zaman mutlu olursam, sen hüzünleniyorsun, baba!
You seem kind of sad.
Üzgün görünüyorsun.
And since we have been faithful to you, we know that you will send us some good fortune one of these days, even though you sure as hell seem to be taking your sweet time.
Sana sadık olduğumuza göre, bir gün şansı bizim de yüzümüze güldüreceğini biliyoruz ; ... her ne kadar bu konuda pek acele etmesen de. Âmin.
And that made this story that much more affecting and believable, I think tbe fact tbat be really did seem you know, kind of sad, isolated guy who really needed this thing somehow.
Bu, filmin öyküsünü bir şekilde daha etkileyici ve inandırıcı kıldı... yani gerçekten de... üzgün, bu ilişkiye ihtiyacı olan... o yalnız adam gibi görünüyordu.
You don't seem to be very sad about your girlfriend's death.
Ölümü sizi pek etkilememişe benziyor.
Is there a reason why you seem so sad?
Böyle üzgün görünmenin özel bir sebebi var mı?
That sad fact of the matter is, I can't seem to get through 24 hours without you.
Acı olan sey sensiz 24 saat geçiremiyor olmam.
You just seem sad, that's all.
Öyle görünüyorsun da.
But I will admit that our breakup, to the outside observer, could seem sad, but I don't know, for me, I feel like it's given me this great gift, you know, this new era.
Ama kabul ederim ki ayrılığımız dışarıdan gözlemleyince, üzgünce gözükebilir,... ama bilmiyorum, bence, sanki bunu, bana verilmiş bir yetenek gibi düşünüyorum.
Well, you've got people who love you, and yet you seem like a very sad and lonely man.
Seni seven insanlar var ama yine de üzgün ve yalnız birisi gibi görünüyorsun.
Why do you seem to be so sad and upset these days?
Neden bu günlerde çok üzgün görünüyorsun?
♪ All the world would seem sad, dear, without you ♪
Sensiz bütün dünya öyle üzücü ki benim için
Well, you don't seem sad.
Hüzünlü görünmüyorsun.
- But you don't seem sad.
- Ama mutsuz görünmüyorsun.
Lately you seem sort of sad.
Son zamanlarda üzgün görünüyorsun.
Peeking out around the edges, making you seem... sad.
Boşlukları doldurmaya çalışmak, seni... üzgün gösteriyor.
Chris sometimes talked about some sad shit, but you seem... I don't know...
Chris bazen üzücü şeyler hakkında konuşurdu, ama sen- - Bilmiyorum- -
It may seem like they don't like "you..." "... but "that's probably because they're really" busy... " "... or " they're sad, or they're mad.
Seni sevmedikleri izlenimine kapılabilirsin ama muhtemelen ya çok meşguldürler, ya üzgündürler ya da kızgın.
You seem so sad.
Hüzünlüsün.
You just seem really sad.
Bana üzgün gibi geldiniz.
Where'd you go? - One of my students just asked me why I seem so sad.
Öğrencilerimden biri neden bu kadar üzgün durduğumu sordu.
I guess I just wonder why you work so hard to make friends who are... so fiercely devoted to you, and then... when you need help, you seem reluctant to rely upon them.
Sanırım, arkadaş seçerken sana sadık olmalarına bu kadar dikkat ettiğin halde yardıma ihtiyacın olduğunda onları aramakta neden bu kadar tereddüt ediyorsun merak ediyorum.
The last time you spoke to your son, did he seem disappointed or sad about anything?
Oğlunuzla son konuşmanızda, herhangi bir şey konusunda hayal kırıklığına uğramış veya üzülmüş gibi miydi?
You seem confident in your beliefs.
İnançlarına sadık birisin sanırım.
You seem sad.
- Üzgün gibisin.
Well, you didn't seem that sad about his death.
Öldüğü için hiç üzgün görünmüyordun.
I know how much you used to look forward to your girl's night out, and now that you don't have it anymore, well, you seem a little sad.
Şimdi o gecen elinde olmayınca biraz üzgün görünüyorsun. Üzgün değilim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]