You tell us traduction Turc
13,851 traduction parallèle
What else can you tell us about our lovebirds?
Aşıklar hakkında başka ne diyebilirsin?
But why didn't you tell us?
Ama bize neden söylemedin?
- Could you tell us about the bird?
- Kuştan bahsedebilir misiniz?
Grandpa Wilford, why wouldn't you tell us?
Dede Wilford, neden bize söylemedin?
So why don't you tell us what you found?
Ne bulduğunu anlat bize. - Niye?
Now you tell us you got out of the car and looked for her, with a shovel.
Şimdi de kalkmış bize arabadan inip elinde kürekle onu aradığını söylüyorsun.
- Why didn't you tell us?
- Neden bize söylemedin?
Why the hell can't you tell us?
Neden bunu bize söyleyemiyorsun?
You tell us.
Sen söyle.
Well, with Crane out of pocket and Abbie still missing, Joe and I are kind of holding down the fort, so why don't you tell us what you know, and we'll look into it.
Şey, Crane olmadığı ve Abbie de hala kayıp oluğu için, sadece ben ve Joe varız o halde neden bize bildiklerini ve neyin içinde olduğumuzu anlatmıyorsun?
Can you tell us what you remember?
Bize hatırladıklarını söyleyebilir misin?
So why don't you tell us about it?
Neden bize de söylemiyorsun?
Can you tell us who your rabbits will be and who your steady boys will be?
Tavşanların kim olacağını bize söyler misiniz Ve kararlı oğlanların kim olacak?
Why didn't you tell us?
Neden bize söylemedin?
- As usual. You tell us who we are, what we do, and we do it, no questions asked.
Bize kim olduğumuzu ve ne yapacağımızı söyleyeceksin biz de sorgusuz bir şekilde yapacağız.
Rhys, if you tell us a bit about the bracelet, we can help you recover it.
Rhys, bize biraz bileklikten bahsedersen yeniden ele geçirmene yardım edebiliriz.
About Lucilla, why don't you tell us something about her?
Bize şu Lucilla'dan bahsetsene biraz.
- Why didn't you tell us before?
- Neden bize daha önce söylemedin?
- Tell us what you did!
- Ne koyduğunuzu söyle!
Well, I called to say hi and I also called to tell you that no matter what's happened between us, you're always my mother.
Ben hem sana selam vermek hem de şunu söylemek için aradım ; Aramızda her ne yaşanmış olursa olursun sen her zaman benim annemsin.
You got married and you didn't tell us?
Evlendin ve bize söylemedin mi?
Tell us why you are here, Nayan.
Bize neden burada olduğunu söyle, Nayan.
You're gonna tell us everything you know... about Malick, about your plans, about that thing your brought back through the portal.
Bize bildiğin her şeyi anlatacaksın. Malick'i, planlarını ve geçitten getirdiğiniz o şeyi.
You just tell us what you want us to do.
- Ne yapmamızı istiyorsun söylemen yeter.
Something you want to tell us, friend?
Bize söylemek istediğin bir şey var mı arkadaşım?
Well, I can't tell you how much this means to us.
Bunun ne anlama geldiğini anlatamam.
Just tell us where you are, and we'll, we'll come and...
Sadece nerede olduğunu söyle, gelip seni... seni alalım
Tell us you found something.
Bir şey bulduğunu söyle.
Lyla, you need to tell us what Rubicon is.
Lyla, bize Rubicon'un ne olduğunu söylemelisin.
If you don't make it, I will find this Laurel and tell her how you saved us all.
Eğer sen çıkamazsan Laurel'i bulacağım ve ona bizi nasıl kurtardığını anlatacağım.
Lyla, you need to tell us what Rubicon is.
- Lyla, bize Rubicon'un ne olduğunu söylemen gerekiyor.
Tell us, crazy person, why are you doing all this?
- Bunu neden yaptığını bize söyler misin, deli adam?
Mm, they got a manila folder taped over Dr. Cosby's face. Cleveland, you didn't tell us you had plans with Jerome. What?
Dr. Cosby'nin suratına bantlanmış bir karton dosyaları var.
So, I'm gonna tell you that I... don't think of us as something in the past tense.
Sana şunu söyleyeyim... geçmişte olduğumuz gib olamayacağız.
We need you to tell us all about this confrontation.
Bu karşılaşmada olan her şeyi anlatmalısınız.
You going to tell us how it went with AC-12?
AC-12 ile nasıl gittiğini söyleyecek misin?
Would it be easier for you to tell us who fired first?
İlk kimin ateş ettiğini söyleseniz daha kolay olmaz mı?
If he bribed witnesses, we can take action against him, but you still have to tell us where Joey is.
Tanıklara para vermişse bunu ortaya çıkarabiliriz ama yine de Joey'in yerini bize söylemek zorundasın.
Just tell us what you want. And we will make it happen.
- Bize ne yapmak istediğinizi söyleyin yeter.
You couldn't have called to tell us that?
- Bunu arayıp söyleyebilirdin.
You can tell us, whatever it is.
Her ne içiyorsan, bize söyleyebilirsin.
And do you know what the surveys that you have commissioned tell us?
Yaptırdığınız araştırmalar ne diyor biliyor musunuz?
Now, Elliot, there are just a few questions that I need to ask you and anything you tell me will be between us...
Elliot sana sormam gereken birkaç soru var ve anlatacağın her şeyin...
- I'll tell you why he didn't tell us.
- Nedenini ben size söyleyeyim.
Just tell us what you're thinking at this moment.
Sadece bize şu an ne düşündüğünü söyle.
Would you like to tell us about yourself, where you're from?
Biraz kendinden bahsetmek ister misin? Nerelisin?
Don't tell me you haven't felt the spark between us.
Aramızdaki kıvılcımı hissetmediğini söyleme bana.
My daddy used to tell us that the Ancestors linger on to give us a safe place to land after a hard life comes to an end... but if they're responsible for taking you... and Cami...
Babam Atalar'ın zor bir hayat yaşadıktan sonra.. .. gidebileceğimiz güvenli bir.. .. yerin var olduğunu söyler dururdu.
I beg you, say it fast, tell us quickly!
Yalvarırım söyle! Söylesene!
I'm gonna tell you, they's after us.
Birisi dibimize kadar silahla gelmiş.
Could you please tell her that we don't want her to come visit us?
Lütfen bunu ona söyler misin?
you tell 24
you tell me 1648
you tell me the truth 27
you tell me everything 17
you tell the truth 18
you tell me now 18
you tell me that 18
you tell me where she is 17
you tell her 118
you tell him that 29
you tell me 1648
you tell me the truth 27
you tell me everything 17
you tell the truth 18
you tell me now 18
you tell me that 18
you tell me where she is 17
you tell her 118
you tell him that 29
you tell him 247
you tell her that 18
you tell it 16
you tell' em 46
you tell them 83
tell us about yourself 22
tell us 614
tell us more 28
tell us the truth 45
tell us about that 16
you tell her that 18
you tell it 16
you tell' em 46
you tell them 83
tell us about yourself 22
tell us 614
tell us more 28
tell us the truth 45
tell us about that 16