English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ Y ] / You weren't listening

You weren't listening traduction Turc

215 traduction parallèle
- You weren't even listening.
- Dinlemiyordunuz bile.
You weren't listening.
Dinlemiyorsun.
You weren't listening to me.
Beni dinlemiyorsun.
I was telling you something, but you weren't listening.
Söylüyordum ama dinlemiyordunuz.
You weren't listening.
Dinlemiyordun, değil mi?
- You weren't even listening!
- Dinlemiyordun bile!
But you weren't listening, as usual. Come and show me.
- Her zamanki gibi dinlemiyordun.
Weren't you even listening to us out there?
Dışarıdayken bizi dinlemedin mi?
- I already told you. Weren't you listening?
- Söyledim ya, dinlemiyor musun?
You weren't listening.
Dinlemiyorsun, dinlemiyorsun.
You weren't listening. what I said- -
Ben dedim ki...
Riva, you weren't listening to me.
Riva, beni dinlemiyordun.
I knew you weren't listening.
Dinlemediğini biliyordum.
You weren't even listening.
Dinlemiyordun bile.
Weren't you listening?
Beni dinlemiyor musun sen?
Weren't you listening to me?
Sen beni dinlemiyor muydun?
And then I did try and tell you, but you weren't listening.
Sonra da sana söylemeye çalıştım ama dinlemedin.
Yes, but you weren't listening properly.
Evet, ama dikkatli dinlemiyormuşsun.
You weren't listening to me.
Beni dinlemiyorsunuz.
You weren't listening.
Beni dinlememişsin.
Weren't you listening?
Dinlemiyor muydun?
You weren't listening.
Sözümü dinlemedin.
Why weren't you listening?
Niçin dinlemiyorsunuz?
You weren ´ t listening.
Zaten hiç dinlemedin.
Weren't you listening?
Marge, dinlemedin mi?
That's because you weren't listening.
Çünkü dinlemiyordun.
Well, that's'cause you weren't fuckin'listening, were you?
Çünkü beni dinlemiyordun, değil mi?
Weren't you listening, twerp?
Dinlemedin mi, şapşal?
- Weren't you listening?
- Sen dinlemiyor muydun?
Weren't you listening to me?
Sen beni dinlemiyor musun?
Weren't you listening before, Bassett?
Bunu sana daha önce de söylemiştim değil mi Bassett?
You weren't listening.
- Beni dinlemiyordun. Aklın dağılmıştı.
I knew you weren't listening to me.
Beni dinlemediğini biliyordum.
You weren't even listening to her.
Onu dinlemiyordun bile.
Weren't you listening, Rem?
Dinlemiyor musun, Rem?
Weren't you listening?
Ya seninki? Dinlemiyor muydun?
Weren't you listening?
Yüksel!
I'm listening. No. you weren't.
Dinliyorum.
I just did- - or weren't you listening?
Ettim bile, yoksa dinlemiyor muydun?
Maybe you weren't listening?
Belki de sen beni iyi dinlemiyordun.
You weren't listening.
Demek ki dinlememişsin.
Honey, you weren't listening.
Tatlım, dinlemiyorsun.
Weren't you listening?
Beni dinlemiyor muydun?
But you weren't listening... and now she's getting attached, and I'm afraid she's gonna get hurt.
Ama beni dinlemiyordun. Rory sana bağlanıyor. İncinecek diye korkuyorum.
- Weren't you listening?
- Dinlemiyor musun?
You probably weren't listening.
Herhalde dinlemiyordun.
I know we've been over this a few times, but in case you weren't listening,
Biliyorum bunu konuşmuştuk, fakat dikkat etmediysen,
Weren't you listening?
Dinlemiyor muydunuz?
I knew you weren't listening.
Dinlemediğini biliyorum.
Weren't you listening to a word I said?
Dediklerimi hiç mi dinlemedin?
Weren't you listening to me?
Beni dinlemiyor muydun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]