English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ Y ] / Your agent

Your agent traduction Turc

2,047 traduction parallèle
Your Agent's taking care of it.
Menajerin bunu halleder.
Is it true that your Agent attempted to cover the murder of Kristen Banks?
Menajerinin, Kristina Banks cinayetini örtbas etmeye çalıştığı doğru mu?
If you're an actor and you want an audition, have your agent call the theater.
Eğer bir aktörsen ve yetenek gösterisi yapmak istiyorsan, menajerin tiyatroyu arasın.
I want to be your agent.
Ben senin menejerinim.
A copy's been sent over to your agent.
Bir kopyasi da klubune gonderilecek.
- Inside. We've already been through this with your Agent Bishop.
- Ajan Bishop'la her şeyin üstünden geçtik.
I've prepared a remote detonator, so your agent won't get caught in it.
- Uzaktan kumandalı yaptım. Adamlarınız içeride kalmayacak.
That's what your agent was after.
Ajanın bunun peşindeydi.
Well, yeah. He didn't exactly fit your ideal agent parameters.
"İdeal ajan parametreleri" ne pek uymuyordu.
Hey! You're going to take Agent Wells to your lab and you are going to assist her now.
Ajan Wells'i hemen laboratuvarına götürüp, ona yardımcı olacaksın.
Ma'am, I'm asking you not to take it out on Agent Jareau because I went over your head.
Sizden bana olan hıncınızı Ajan Jareau'dan çıkarmamanızı rica ediyorum.
Surely you know by now, Agent Lattimer, the Warehouse is more organic than your average structure.
Eminim, şimdi biliyorum, Ajan Lattimer, Depo organik olarak oluşmuş bir yapısı var
- Please ask your officer where I may find my agent.
Lütfen memurunuza ajanımı nerede bulabileceğimi sorar mısınız?
Trusting the Agent beside you has your back.
Kendin dışında bir ajanın arkanı kollamasına güvenmek.
However. Agent Lisbon has asked me to exercise some discretion here, based on your willingness to assist her in this... murder investigation.
- Yine de Ajan Lisbon, sizin bu cinayet davasına göstereceğiniz yardımlarınıza karşılık benden bu kararı uygulamamamı rica etti.
Agent, if my daughter comes to harm because you frittered away your time looking into her personal life, your career is over.
Dedektif, eğer kızımın kişisel hayatını araştırmak için israf ettiğin zamanın yüzünden ona bir zarar gelirse kariyerin sona erer.
So tell me- - how does your decorated agent know about this assassination plot?
Söyle o zaman, senin şu donanımlı ajan nasıl oluyor da suikast planından haberdar oluyor?
Your SHIELD special agent status will be reinstated.
SHIELD özel ajanı mevkiin sana iade edilecek.
And Agent Fowler knows your location...
Ve de Ajan Fowler yerinizi biliyor...
Agent Fowler,... I have one single request that would save your family the pain of grieving.
Ajan Fowler,... ailenizi sizin yasınızı tutmaktan kurtarmanız için tek bir ricam var.
Agent Craig, in your experience as an ATF officer, can you tell the jury why people file the serial numbers off their firearms?
Ajan Craig, ATF'de ki tecrübelerinize göre insanların silahlardaki seri numaralarını silme amacı nedir?
By the way. Your agent. Manager Jung.
Bu arada menajerin iyi birine benziyor.
It's the unfortunate nagging suspicion you get as an FBI agent.. ... who has put a lot of neighborhood people in federal prison that someone may have violated your meal.
Civardaki pek çok insanı federal hapishaneye tıktıran bir FBI ajanı olunca ister istemez, içlerinden birinin yemeğinize bir şey kattığı şüphesine düşüyorsunuz maalesef.
Now, if it were up to me and they gave me two minutes and a wet towel I would personally asphyxiate this half-wit so we could string you up on a federal M1 and end this story with a bag on your head and a paralyzing agent running through your veins.
Bana kalsa ve elimde ıslak havluyla iki dakikam olsa bu aptalı bizzat boğardım. Böylece sizi M1 tüfeğiyle yüz yüze getirir kafanızda bir poşetle veya damarlarınızda felç edici maddeyle bu hikâyeye bir son verirdim.
What's your first name, Agent Brody?
Senin ismin ne, Ajan Brody?
Now, Ted, your Russian CI agent, Salt.
Ted, şu senin Rus CIA ajanın.
Don't piss off your travel agent.
Seyahat temsilcini kızdırma.
Agent Sullivan called about a situation there and I think your abilities might come in handy.
Ajan Sullivan'a göre orada bir olay meydana gelmiş ve yeteneklerin işime yarayabilir bence.
I don't mean to tell you your job, but isn't there someone you should be calling, Agent Milgrom?
sana işini anlat, demedim Agent Milgrom araman gereken başka biri yok mu?
Consider me your double agent.
Beni iki taraflı bir ajan gibi düşünebilirsiniz.
Agent Booth, this is an opportunity for you to express your true feelings.
- Ajan Booth bu, gerçek hislerinizi anlatmak için size bir fırsat. Ne?
Well, it got shut down years before your mother was killed, after an FBI agent by the name of Bob Armen was killed in the alley behind it.
Annen öldürülmeden yıllar önce kapanmış, arka tarafında Bob Armen adında bir FBI ajanı öldürüldükten sonra.
And Agent Fallon, your reputation precedes you.
Ajan Fallon, şanınız sizden önce duyuluyor.
If you tell us what happened after that, I'll read your script, and if I like it, I'll give it to my agent.
Siz neler olduğunu anlatın ben de senaryonuzu okuyayım.
Not that I don't respect your authority, Agent Callen, it's just that, I think it's in my best interest not to get on Hetty's bad side.
Sakın otoritenize saygısızlık olarak almayın Ajan Callen. Sadece Hetty ile ters düşmeyi hiç istemiyorum.
I bet you even got your special agent friendship badge.
Eminim senin özel ajan arkadaşlığı rozetin de vardır.
Well, why don't I go with you as your date and then after you impress the hell out of the agent, we can have that talk?
Yani ajansı, James Franco'yu değil. Peki neden ben de seninle flörtün olarak gelemiyorum? Ve o ajansı çok güzel etkiledikten sonra da şu konuşmayı yapabiliriz.
A gun, for example, is just a barrel and a firing pin... while a time-delay bomb can be as simple... as a corrosive chemical, an oxidizing agent... and something to keep them from mixing together long enough... so you don't blow your hands off.
Örneğin bir tabanca, namlu ile ateşleme iğnesinden ibaretken ; zaman ayarlı bir bomba ise aşındırıcı ile oksitleyici maddelerin ve de sizi uçurmalarına engel olacak müddet karışmalarını önleyen bir şeyin bileşimidir.
Next order of business, in your meeting tomorrow with Agent Pearce, I expect you to keep your mouth shut.
Gündemimizde ise Ajan Pearce ile yarın yapacağın görüşme var.
And secondly, you're the agent, not your girlfriend.
Ayrıca ajan olan sensin, kız arkadaşın değil.
Well, to answer your question, um, as the Bureau Special Agent in charge, I reserve the right to put him in the Witness Protection Program.
Sorumlu Özel Ajan olarak sorunuzu yanıtlayayım. Onu tanık koruma programına alma hakkımızı saklı tutuyorum.
- I'm Peggy, your real estate agent.
- Ben Peggy, emlakçınız.
I'm Peggy, your real-estate agent.
Ben Peggy, emlakçınızım.
I understand your commitment, Agent Walker, and I commend it.
Bu işe verdiğin önemi anlıyorum Ajan Walker ve buna saygı duyuyorum.
A-hole DEA agent poking around your junk.
Aşağılık bir narkotik ajanı çöplüğünüzü karıştırıp duruyor.
Agent Borin, if your date continues to get worse, will I see you back here?
Ajan Borin, randevunuz daha kötüye giderse, sizi tekrar görebilir miyim?
You think you can get your hands on a key to a TidalNav, Agent Borin?
TidalNav'in anahtarını alabilir misin Ajan Borin?
Dr. Cranston is here to observe your team, Agent Gibbs.
Dr. Cranston takımınızı gözlemlemek için burada Ajan Gibbs.
And, uh, also, welcome your friendly neighborhood NCIS agent.
Sevgili NCIS ajanlarına da hoş geldiniz diyelim.
You ought to muzzle your pups, Agent Gibbs.
Yavru köpeklerinin ağzını bağlamalısın.
Agent Barrett, what's your status?
Agent Barrett, durumunuz nedir?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]