Your heart traduction Turc
14,371 traduction parallèle
Because if you get lost and you have sadness in your heart, they will use it against you.
Çünkü eğer kaybolursan ve kalbinde üzüntü varsa onu sana karşı kullanırlar.
I can feel your heart beating.
Kalp atışlarını hissedebilliyorum.
I don't want to be the villain in this love story and break your heart.
Bu aşk hikâyesindeki kalbini kıran kötü kişi olmak istemiyorum.
If your heart stops, then you know... you're in love.
Eğer kalbin durursa demek ki aşık olmuşsun.
You listen to your heart, all right?
Kalbinin sesini dinle, olur mu?
And did your granny say Listen to your heart
# Büyükannen sana kalbini dinlemeni söyledi mi #
Something so terrible, it froze your heart, and you swore you'd never tell a living soul, mother.
Öylesine korkunç bir şey ki kalbini buz kestirip bunu yaşayan hiçbir ruha asla söylemeyeceğine dair yemin etmişsin.
♪ I'll be the mechanic of your heart... ♪ Half the bloody country is out of work.
# Kalbinin tamircisi olurum #
♪ Let go, can you feel your heart liberated ♪
# Bırak, kalbini özgürleştirsin #
♪ Can you feel your heart liberated ♪
# Bırak, kalbini özgürleştirsin #
Where is your heart?
Yürek mi yedin lan sen?
A scorned woman will tear your heart out, put it between two buns and eat it just as your life slips away before you.
Küçüksenmiş bir kadın kalbini yerinden koparacak, senin önünde hayatın kayıp giderken, iki çöreğin arasına koyup yiyecek.
Its magic will help your daughter see the love in your heart. It's pretty.
Büyüsü ile kızının senin sevgini görmesine yardım edecek.
Stop, now we'll listen to your heart.
Dur öyle, şimdi kalbini dinleyeceğim.
Well, if your heart's not in it, why don't you just leave him?
Eğer gönülden sevmiyorsan niye onu terk etmiyorsun?
Because I want your heart, Grady.
Çünkü senin kalbini istiyorum, Grady.
I hope one day you find it in your heart to forgive me.
"Umarım bir gün beni kalbinde bir yerlerde bağışlarsın."
Your heart doesn't exactly seem to be in it.
Çünkü mesleğine tutkulu birine pek benzemiyorsun.
# I don't have to take your heart
# Kalbini çalmama gerek yok
You find your heart, and then you get your broke ass on my tower!
Yüreğini bul ve sonra da tembel kıçınla şu kuleye tırman.
You jerk awake, and your heart's racing a million miles a second.
Sen pislik uyanık ve kalbin saniyede milyon mil hızla yarışıyor.
I mean, what are you fighting for, darling, in your heart?
Yani, ne için çalışıyorsun, canım, kalbinde?
Are you a once-a-week fella or do you hold the Word in your heart?
Haftada birlik biri misin, yoksa tanrı kelamına yürekten inanıyor musun?
You did what your heart told you.
Sen kalbinden geleni yaptın.
Your heart beat for mine.
Kalbin benim için atıyordu.
Your heart... - No need to worry on that score, Watson. - No?
- O konuda endişelenmene gerek yok Watson.
"May this season sow seeds of passion in your heart."
"Kalbimdeki tutku, bu atmosfere tohumlarını eker."
Has your heart fluttered enough?
Kalbin yerinde çarpıyordur.
He saved you but stole your heart.
Seni kurtardı ama kalbini de çaldı.
"Listen to what your heart says."
"Kalbin ne diyor dinle."
Companions come together because of a Union of the hearts and your heart has not chosen Moonja!
Sevgililer beraber olmalı, çünkü bu kalplarimizin birlikteliği 951 01 : 29 : 42,280 - - 01 : 29 : 45,160 Ve kalbin Moonja'yı seçmedi. 952 01 : 29 : 45,240 - - 01 : 29 : 47,120 Anlamıyorum, Sarman.
Listen to your heart, Chaani the way I listened to mine and came here.
- Kalbini dinle, Chaani Kalbimi dinleyerek buraya kadar geldim.
Nature is where your heart is.
Doğa kalbinin olduğu yerde.
But it seems your heart is healthy.
Ama kalbiniz sağlıklı görünüyor.
Hey, hey, hey, speak from your heart.
Hey, yürekten konuş.
Keep it safe and secure, tucked away in some special place in your heart,
Güvende tutup kalbinin özel bir yerinde sakla.
I can accept that you... that you did feel that way, that you had this... this experience with this man, and that leaving him broke your heart.
Bu şekilde hissediyor olduğunu, o adamla böyle bir tecrüben olduğunu ondan ayrılmanın seni üzdüğünü kabul edebilirim.
Flatlining is when you technically lower your heart rate until, um... Well, you're dead.
Teknik olarak ölene kadar kalp atışlarını durdurmaya "flatlining" denir.
And ye... ye give into them... ye give into them with your heart and your soul, and for you to then plan the murder of our beloved prince...
Birine itimat edip kalbinle ve ruhunla onlara boyun eğersin ve sen de sevgili prensimize cinayet komplosu kurarsın.
You spoke your heart and still won a place at The Prince's side.
Kalbinle konuştun ama yine de prensin yanında bir yer kazandın.
( JP ) Whatever your heart desires.
Gönlünüz ne arzu ederse.
( JP ) Whatever your heart desires.
Gönlün ne arzu ederse.
We get your hook, take out Te Kā, restore the heart.
Kancanı alır, Te Ka'yı yoldan çeker ve kalbi tekrar yerine koyarız.
Your aching'heart
# Geldi parçalamamın zamanı #
I have your name on my heart and you can't even come close to me?
Kalbimde ismin yazılı ve sen bana yaklaşamıyorsun bile.
Hello, my honey hello, my ragtime girl send me a kiss by wire baby, my heart's on fire if you refuse me, honey, you'll lose me then you'll be left alone baby, telephone, tell my I'm your own.
Merhaba, caz müziği kızı Telden bana bir öpücük gönder Bebeğim, kalbim yanıyor
Where's your fuckin'heart?
- Kalbin nereden lan?
I'm not interested in being your hooker with a heart of gold or being some pity piece about how the system failed me or whatever bullshit angle you're taking.
Altın yürekli fahişen ya da sistemin beni nasıl bu hâle getirdiğiyle ilgili acıklı bir hikaye ya da hangi açıdan bakacaksan onunla ilgilenmiyorum.
But I am curious as to your sudden change of heart.
Ancak kalbindeki ani değişimi merak ediyorum.
- I see you have the heart of a true patriot willing to risk my divine wrath in order to safeguard your countrymen.
Vatandaşlarınızı ilahi gazabımın tehlikesine karşı korumaya istekli gerçek bir vatansever kalbine sahip olduğunuzu görüyorum.
And I guess a guy with a big heart isn't the worst thing you could wish for your daughter.
Sanırım Büyük bir kalbi olan bir adam en kötü şey değil Kızın için dileyebilirsin.
heart 404
heartbeat 33
heartless 34
heartbreak 27
hearts 66
hearted 198
heartbreaker 20
heartburn 19
heart rate 87
heart beating 18
heartbeat 33
heartless 34
heartbreak 27
hearts 66
hearted 198
heartbreaker 20
heartburn 19
heart rate 87
heart beating 18
heartbreaking 30
hearts and minds 20
heart attack 174
heart failure 23
heart surgery 35
heartedly 17
heart disease 37
heartbroken 26
heart rate's 34
your phone 169
hearts and minds 20
heart attack 174
heart failure 23
heart surgery 35
heartedly 17
heart disease 37
heartbroken 26
heart rate's 34
your phone 169
your honor 7894
your hat 64
your own 34
your full name 16
your teacher 17
your best friend 68
your ex 322
your tea 43
your name 485
your sister 409
your hat 64
your own 34
your full name 16
your teacher 17
your best friend 68
your ex 322
your tea 43
your name 485
your sister 409
your mum 57
your majesty 3240
your mother 885
your old man 28
your mom 327
your dad 423
your point being 45
your highness 1544
your mind 60
your brother 593
your majesty 3240
your mother 885
your old man 28
your mom 327
your dad 423
your point being 45
your highness 1544
your mind 60
your brother 593
your mother is dead 28
your face 246
your call 269
your father called 16
your voice 78
your friend 527
your lunch 18
your wedding 23
your hand 189
your face 246
your call 269
your father called 16
your voice 78
your friend 527
your lunch 18
your wedding 23
your hand 189