Он красавец traduction Turc
69 traduction parallèle
- Он не симпатичный, он красавец!
- Sevimli değil, yakışıklı.
Он красавец, умница... разбирается в хороших винах.
O yakışıklıdır, şakacıdır... Ve iyi bir şarap bilgisine sahiptir.
Я тебя спрашивала, и ты сказала, что он вроде ничего. Он вовсе не "ничего". Он красавец.
- Ben sana onun yakışıklı olup olmadığını sorduğumda "sayılır" demiştin. "Sayılır" falan değil.
Да, потому что он красавец.
Evet, çünkü o yakışıklı.
Если бы вы знали, какой он красавец, и какой милашка, его никогда не обидели бы.
Eğer onun ne kadar güzel ve ne kadar tatlı olduğunu bilselerdi, ona zarar vermezlerdi.
Он красавец, хорошо сложен.
O yakışıklı ve çok formdadır.
Да он красавец!
Yakışıklıymış da!
Но ты не сказал, что он красавец!
Çekici olduğundan hiç bahsetmemiştin.
Он красавец!
Adam çok seksi.
А я тот ботаник, который потом снимает очки, и все понимают, что он красавец.
Ben de gözlüklerini çıkarınca herkesin yakışıklığı olduğunu fark ettiği ineğim.
- Не сказал бы, что он красавец.
- O kadar yakışıklı değil.
Он красавец!
Çok güzel.
— Он красавец. — Тише!
Çok güzelmiş.
я не вижу. Так что... этот парень рядом. Этот красавец - он негодяй.
Çünkü... der mann o yakışıklı çocuk o yakışıklı çocuk ist ein hergele.
- Но он вовсе не красавец
- Ama o kadar yakışıklı değil.
Он - красавец, правда?
- Çok güzel, değil mi?
Он просто красавец.
Çok yakışıklı.
Он как гладиатор. Ну же, Роберт. Ты не можешь сказать, что этот парень не красавец.
Hadi Robert, bu adamın yakışıklı olmadığını söyleyemezsin.
Вот он, наш красавец.
İşte bizim adamımız.
Ну конечно, он красавец...
Oh, çok güzel..
Он - красавец, правда?
- Güzel değil mi?
"Ну, он не красавец но может хотя бы весельчак", то ты ошибаешься.
Görünüşü iyi değil ama belki biraz güleriz diye düşünüyorsan... ... bu da olmayacak.
Он такой красавец!
Kucağıma alamadım bile.
Он, казалось, рос настоящим Мистером Америка, красавец, атлет, подавал большие надежды.
Klasik bir bir Amerikan genci gibiydi, yakışıklı, atletik, umutlarla dolu.
Он просто красавец!
O çok yakışıklı!
Он - красавец.
Çok güzel.
Красавец просто... он бьёт как девчонка.
Adam kız gibi vuruyor.
Он учился в хорошем университете, и настоящий красавец.
Gerçekten iyi bir üniversiteye gitmiş, ve gerçekten de yakışıklıymış.
Он такой красавец, только немного угрюмый, но...
- Onu yeniden görmek isterim. - Ah, çok tatlıdır, biraz tuhaf bu aralar, ama...
Может быть, он и не ваш, красавец.
Belki senin değildir, yakışıklı.
Он будет красавец.
Düzelecek.
И в кого он такой красавец?
Güzelliğini nereden aldığını görebiliyorum.
И конечно же, он не красавец.
Ve kesinlikle yakışıklı filan da değil.
Я говорю ему, что он должен купить мне выпивки, сказать, что я красавец, если он хочет меня так тискать.
Beni böyle ellemek istiyorsa, bana içki ısmarlaması gerektiğini söyledim.
Видно, он тоже красавец.
Eminim yakışıklı bir dostunuzdu.
Да, он супер И красавец
Evet, çok tatlı biri ve yakışıklı.
Он, если мне не изменяет память, не только красавец, но еще и...
Yanlış hatırlamıyorsam, sadece yakışıklı değil, aynı zamanda...
Ну, вы знаете... Приезжает красавец-гость из дальних краев, и вдруг - он мертв, как колода.
Pekala, bilirsiniz bir dakikaya yurtdışından gelen yakışıklı bir yabancıydı sonra, tam anlamıyla bir ölü.
- Нет, он действительно красавец.
- Hayır, çok yakışıklı. - Çok ama çok yakışıklı.
- Да, он просто красавец.
Evet, çok iyi görünüyor.
Красавец. Он не понял, с чем столкнулся. Он ещё не понял.
Kendisine neyin çarptığını anlamadı!
Здравствуйте. А вот и он. Вот он мой красавец!
İşte benim yakışıklı da geldi.
Он просто красавец.
Bayıldım bu adama.
Он такой красавец, не так ли?
Çok yakışıklı, değil mi?
Зато Виллем... да, он был красавец.
Ama Willem çok yakışıklı bir çocuktu.
Разве он не красавец?
- Çok güzel, değil mi?
Он просто красавец.
Nadide bir parca.
И приносит мне цветы, помогает мне, и когда мы ходим гулять, все дамы завидуют мне, потом что он такой красавец.
Ve bana cicekler getirir, yuruyuse cikarken yardim eder. butun bayanlar kiskanir, yakisikli oldugu icin,
Да, он и впрямь не красавец.
Haklısın, gerçekten çok çirkinmiş.
- Он просто красавец, Том.
At tam bir güzellik, Tom.
Да он просто красавец.
Kesinlikle güzel.
красавец 211
он красивый 145
он красавчик 57
он кричит 41
он красный 22
он крутой 58
он крут 61
он красив 58
он крепкий 37
он кричал 65
он красивый 145
он красавчик 57
он кричит 41
он красный 22
он крутой 58
он крут 61
он красив 58
он крепкий 37
он кричал 65