Он красавчик traduction Turc

- Правда, он красавчик?

- Yakışıklı mı, değil mi? - Yakışıklı.

Он просто красавчик. Смотри какой он красавчик.

Ne kadar tatlı olduğunu görmek ister misin?

- Он красавчик.

O muhteşem biri.

- Что он красавчик.

- Güzel bir yüzü var dedin.

Эй, а он красавчик.

- Hey çok sevimli.

Он мне нравится, потому что он красавчик, и милый, и умный, и ещё красавчик.

Hoş biri çünkü yakışıklı ve sevimli ve zeki ve yakışıklı.

Я даже не думаю, что он красавчик.

Yakışıklı olduğunu bile düşünmüyorum.

- Девчачьи разговоры это "он красавчик".

O, kız kıza bir konuşmaydı. Kız kıza konuşma "hoş bir çocuk" demektir.

А он красавчик, да?

- Yakışıklı biri, değil mi?

Какая у него блестящая шубка, да? Привет, привет. Он красавчик.

Şu suratında ki ifadeye- - meraklı bakışlarına bak.

Ѕоже, какой же он красавчик.

Tanrım, bu adam da çok yakışıklı.

А он красавчик.

Hoş çocuk.

Да, он красавчик, правда?

Evet. Çekici, değil mi?

Он красавчик!

Hârika biri!

А я не думаю что он красавчик. Он сын Яри Диметриуса, крупного судовладельца.

Gemiciler imparatoru Yari Demetrios'un oğlu.

А еще он красавчик.

- Çocuk çok da yakışıklı.

Он красавчик.

Sevimli.

Да, он не красавчик, но он прекрасен.

- Biliyorum, sevimli değil, ama yakışıklı.

- Он красавчик же.

Tatlı bir çocuk.

Больше он не красавчик.

Artık yakışıklı değil.

Я знаю, что там происходит и я знаю, что он там такой красавчик, как никогда.

Filmin konusunu biliyorum ve onun da filmdeki en tatlı şey olduğunun farkındayım.

Он проходит мимо нас, Ньюман оборачивается и говорит, "Классная игра, красавчик."

Yanımızdan geçerken Newman döndü ve "İyi maçtı, yakışıklı" dedi.

Ну разве он не красавчик?

Sizdece o güzel degil mi?

- Да, он был красавчик.

Çok iyi biriydi.

А сейчас он "Джек Геллер - красавчик из сна."

Şimdi ise : "Jack Geller, hayallerimin erkeği."

Если Красавчик не придет в себя в ближайшие несколько минут Томми знает, что он будет похоронен вместе с ним.

Müthiş uyanmazsa, Tommy onunla gömüleceğini biliyor.

Он такой красавчик. На одной из них он играет со своей пиписькой.

Çok tatlı, hatta bir tane aletiyle oynarken var.

Не такой уж он и красавчик!

İnsan şahsiyete âşık olur, bedene değil.

- Он такой красавчик, самый красивый ребенок из тех, что я видел.

- Şimdiye kadar gördüğüm en güzel bebek.

Он был красавчик из Сербии!

Çok güzel ve Sırptı!

Ну и что, Красавчик? Он хочет пистолет.

- Ama silah istiyor.

Мануэль Машаду, красавчик, попал в больницу после ранения. Он дал интервью журналисту Луису Алберту.

Bugün Tanrı Kent'te Manuel Machado namı diğer Nakavt Ned, Li'l Zé'nin çetesi tarafından yaralandıktan sonra hastaneye kaldırılmıştı.

Он нереальный красавчик.

Son derece yakışıklı.

Это Дэниел, красавчик, он хозяин.

- O Daniel tatlım, buranın sahibi.

В смысле, он настоящий красавчик. Он опасен. Он умён.

Benzin bitiyordu demiştim sana.

- Но он такой красавчик, правда?

fakat o gerçekten yakışıklı, değil mi?

А ваш дом, он просто красавчик.

Evin harika göründüğünü de söylemem gerek.

Он - красавчик!

O çok çekici bir erkek.

Он такой... - Красавчик?

- Yakışıklı mı?

Да уж, он красавчик.

Tatlı bir adamdı.

Кимми увидела парня в торговом центре, он был такой красавчик, он купил нам газировки, и мы потеряли счёт времени.

Kimmy alışveriş merkezinde yakışıklı bir çocuk gördü. Bize Slurpee ısmarladı ve zaman nasıl geçti anlamadık.

Он невероятно умён. Да ещё и красавчик.

Mükemmel biri ayrıca da yakışıklı.

Эй, да он просто красавчик!

- Neden? Gayet iyi idare ediyorsun.

Это из-за того, что он такой красавчик?

Bütün olay onun ne kadar yakışıklığı olduğuyla mı alakalı? Mutlu olman gerekirdi ve tabii rahatlamış.

Теперь скажи, что ты всегда думал, что он - красавчик!

Şimdi, her zaman onu yakışıklı bulduğunu söyle.

- Я даже купила CD. Я слышала, что он просто красавчик!

Çok da zenginmiş biliyor musun?

Он ведь красавчик, да?

Yakışıklı çocuk, değil mi?

Да, мы у Джеда, он не красавчик, видок похуже, чем у Оливии, а что там у тебя?

Bu hiç iyi değil. Olivia'dan daha kötüydü. Sende ne var?

Она не знает его фамилию, но он супер-красавчик.

Soyadını bilmiyor ama çocuk çok şekermiş.

Он еще и красавчик.

Çok yakışıklı bir adam.

Красавчик, он был. Именно такой.

Her şey çok güzeldi, çok kibardı.