Так traduction Turc

У Мэрто была та же проблема, так что...

Murtaugh benzer sorunlarla uğraşıyor, o yüzden...

Так что...

Yani...

Так что?

Yani?

Я не видел, чтобы она так работала с тех пор, как дал ей 50 долларов за уборку в гараже.

Çalışmalarını zor görmedim Çünkü garajı temizlemek için ona 50 dolar verdim.

Так что слезай оттуда...

Yani, oradan aşağı iniyorsun.

Нет, это не смешно, но, может, вам следует поговорить с мозгоправом, который так со мной налажал, что я пришёл сюда, забрался куда повыше, и я имею в виду - не душою воспрянул, нет,

Hayır, komik değil, ama belki konuşmalısın Beni kimin mahvettiğini belirten psikopatlara, Ve oradan çıktım ve sadece yüksek olmak istedim,

Так, ты эмоциональный террорист, Риггс.

- Tamam, sen Duygusal bir terörist Riggs.

Так, всё, хватит, хватит.

Pekala, durun. Dur. Dur.

Нет. Что-то не так.

Yolunda olmayan şeyler var.

Так, давайте обратно в деревню.

Hadi, köye geri dönün.

Так ты видела мои серые кеды или нет?

- Evet. Gri ayakkabılarımı gördün mü görmedin mi?

О нет, не говори так.

- Hayır, öyle söyleme.

Есть дочь, которая ненавидит её так сильно, что судится с ней.

Bir kızı var. Ondan çok fazla nefret ediyor, dava açıyor.

Тогда прекрати себя так вести.

O halde öyle davranma.

Мне так жаль.

- Çok üzgünüm. Üzerinize geldi mi?

Всё в порядке. Я так понимаю, это Ваша дочь?

Anladığım kadarıyla kızınızdı.

Так ты собираешься рассказать мне что там на самом деле?

O yüzden gerçekten dışarıda ne olduğunu bana söylemek ister misin?

Почему ты так напугана?

Neden bu kadar çok korkuyorsun?

Так Вы собираетесь обвинять меня?

- Şimdi de beni mi suçlayacaksınız?

- Мы угомонились, не так ли?

- Sakinleştik, değil mi?

- позволить её уйти так просто.

-... izin vermek istemiyorum.

Так кто нашел перебежчика?

Peki bu kaçağı kim buldu?

- Ты всегда так делаешь.

- Bunu her zaman yapıyorsun.

- Я редко так делаю.

- Bunu nadiren yapıyorum.

Так. Не на такое приветствие я рассчитывала.

- Peki, umduğum hoşgeldin bu değildi.

Она не имела права так поступать, Адель.

Bunu yapmaya hakkı yoktu, Adele.

Корпоративное право, так?

Şirketler hukuku okudum, değil mi?

Именно так она ощущается?

Böyle mi hissettiriyor?

Нимитц живет в 30 минутах отсюда, так что... время пошло.

Nimitz buraya 30 dakika uzaklıkta bir yerde yaşıyor, o yüzden şimdi başlıyoruz.

Доктор Нимитц уже делал так раньше, но, э...

Dr. Nimitz bunu daha öncede yapmıştı ama...

Окей, так.

Şöyle söyleyeyim.

Да, но она расскажет нам о П.Т. Уэстморланде, не так ли, Вирджиния?

Evet ama bize PT Westmorland hakkında bir şeyler anlatacak. Öyle değil mi, Virginia?

- Так что случилось?

- Peki ne oldu?

Тут так холодно.

Dışarısı çok soğuk.

Так приятно...

Sizinle tanıştığıma...

Если мы сделаем это, мы можем поговорить так, как мы с тобой любим :

İçersek ikimizin de seveceği türden bir sohbet edebiliriz.

И всегда так делал.

Her zaman öyleydin.

Я не догадывался, что она зайдёт так далеко.

Onun bu kadar ileri gitmesini istemedim.

Так было не всегда.

Her zaman böyle değildi.

Я так рад, что вы убедили нас закрепить патент на тех лекарствах.

Bu tedavilerin patentini alma konusunda ısrar ettiğin için çok mutluyum.

Мы не можем предугадать всех последствий, не так ли?

Tüm sonuçları önceden tahmin edemeyiz, değil mi?

Так что ты для них делаешь?

Peki onlar için ne yapıyordun?

- Угу. И ты должна поднимать их за хвост, вот так.

- Ve onları bu şekilde, kuyruklarından tutmalısın.

Так что мне делать, сложить руки и просто дать этому случится?

O halde ne yapmalıyım, bir şey yapmadan bunun olmasına izin mi vereyim?

Хотелось местечка за столом, не так ли?

Masada bir kişilik daha yer istemiştik, değil mi?

Профессора и живут в плавучем доме, так что они далековато.

İkisi de profesör ve bir teknevde yaşıyorlar, yani bayağı uzaktalar.

И так они узнали бы Что всё ложь.

Ve sonra her şeyin birer yalan olduğunu öğrenirler.

Это жульничество, так ведь?

Üç kağıtçılık bu, değil mi?

И выдать это им так, чтобы они это не осознали.

Sonra onlar farkında olmadan bunu onlara vermelisin.

Потому что вы изолировали мутацию Киры, не так ли?

- Çünkü Kira'daki mutasyonu izole ettiğin için mi?

Да, боюсь, это так.

- Evet, korkarım ki öyle.