English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russe → Turc / [ У ] / Убийца знал

Убийца знал traduction Turc

120 traduction parallèle
Судя по характеру и месту перелома, убийца знал точно, где надо давить, чтобы сломать шею быстро.
Katil boynu kırmak için nereye baskı yapacağını kesinlikle biliyormuş.
Думаешь, убийца знал про вертолеты.
Sence ihtiyar şimdiye helikopteri duymuş mudur?
Вне всяких сомнений убийца знал о предстоящем визите мадемуазель Кемпион в Лондон. Для встречи со мной.
Ve katil kesinlikle biliyordu ki Matmazel Campion'un Londra'ya gidiş sebebi Poirot'u görmekti.
Убийца знал, где ее искать, потому что он сам ее туда отправил.
Katil onun nerede olduğunu biliyordu, çünkü onu oraya o gönderdi.
Возможно, убийца знал.
Katil biliyor olabilir.
Ты намекаешь, что убийца знал, кто и как должен умереть?
Kimin ne zaman öleceğini bildiğini mi söylüyorsun?
Убийца знал Метте Хауге.
Katil Mette Hauge'yi tanıyordu.
Значит, очевидно, наш... наш убийца знал и планировку дома, и то, что наш убитый спал с мисс Морган.
Yani, anlaşılan... katilimiz binaların planını biliyordu ve kurbanımız da Bayan Morgan ile yatıyordu.
Значит, убийца знал, что Уилкс преследовал её.
Yani bu durumda, katil her kim ise, Wilkes'in ne mal olduğunu biliyordu.
Это наводит на мысль, что убийца знал код, иначе, как он вошёл и вышел отсюда, не включив её?
Katilin şifreyi bildiğini düşünüyorlar yoksa şifreyi yazmadan nasıl girip çıkacaklardı?
Убийца знал, как войти и уйти, знал про видеонаблюдение.
Katil içeri girip çıkmanın yolunu biliyormuş. Güvenlik kamerasından da haberdarmış.
Убийца знал это.
Denizaşırı görevde. Katil bunu biliyor.
То есть, убийца знал, что делал.
Yani katil işini biliyormuş.
Второе, наш убийца знал Джо или по крайней мере знал его привычки
İkincisi, katilimiz Joe'yu veya en azından alışkanlıklarını biliyordu.
Убийца знал дом.
Katil evi biliyordu.
Значит, если Ниндзя-Убийца знал, что DV8 был эпилептиком, и умышленно спровоцировал припадок, то мы имеем дело с убийством.
Demek ki NinjaAssassin, DV8'in epileptik olduğunu biliyormuş ve kasten bir nöbet tetiklemiş. Demek ki bir cinayet araştırıyoruz.
Ты считаешь, что убийца знал, что Фэрис пойдет переулком?
Yani katilin, Faris'in o sokağa geleceğini bildiğini mi söylüyorsun?
- Допустим... По материалам 109 дел, изученных за 11 лет, только в 3 % единичных убийств, совершённых в общественных местах, оказалось, что убийца знал свою жертву или вообще с ней до этого встречался.
11 yıl içinde 109 dava incelenmiş ve... kamuya açık yerlerde işlenen cinayetlerin... sadece yüzde 3ünde katil kurbanı tanıyormuş... veya daha önce bir tanışıklığı olmuş.
ДИКТОР : Убийца знал, что он должен был сделать.
Katil yapması gerekeni anladı.
Однако убийца знал, что этого не произойдет.
Ya da katil koku alamayacağını biliyorsa.
Убийца знал, что Валланс был ответственен за смерти.
Kim Vallance'ı öldürmeye çalışıyorsa onun sorumlu olduğunu biliyordu ölümlerden.
Убийца не знал этих людей. Именно, Гастингс.
Yani bu kişiler katile tamamen yabancı mıydı?
Ты знал, что он убийца!
Onun suçlu olduğunu biliyordun!
- Ты знал, что она - убийца?
- Onun vurucu olduğunu biliyormuydun?
И убийца об этом знал.
Ve katil de bunu biliyordu.
Я даже не знал, кто убийца, пока не закончились съемки.
Sonunu görene kadar katilin kim olduğunu bilmiyordum.
Что если человек, убивший Валери Кастильо, пытался обескровить ее также как убийца с рефрижератором только не знал как это сделать?
Ya Valerie Castillo'yu öldüren kişi tıpkı buz kamyonlu katilin yaptığı gibi onu kansız bırakmaya çalıştıysa. Ama nasıl bilinmez?
Убийца это знал, поэтому расправился с ней не раздумывая.
Katil bunu biliyordu ve gözünü bile kırpmadan onu öldürdü.
Но наш убийца не знал об этом у нашей жертвы был внутри лед.
Ama katilimiz, kurbanın vücudunda düzenleyici olduğunu bilmiyormuş.
Убийца хорошо знал свою основную жертву и Кайла.
Katil, Kyle'ı ve planlı kurbanlarının ikisini de oldukça iyi tanıyor olmalı.
- Думаешь, убийца об этом знал?
- Katilin bunu bildiğini mi düşünüyorsun?
Но, должен признать, что я рад, что убийца выбрал этот город, потому что знал, что здесь увижусь с тобой.
Fakat itiraf etmeliyim ki katilin bu şehri seçmesine sevindim. Çünkü seni burada bulacağımı biliyordum.
Но мой убийца не знал одного.
Ama katilimin hesaba katmadığı bir şey vardı.
Может это было ограбление. Может убийца не знал, что это был Комедиант.
Belki soygundur ya da katil Komedyen'in kim olduğunu bilmiyordu.
Я же знал, что убийца Джойс Рейнолдс должен быть насквозь мокрым.
Çünkü Joyce Reynolds'ı öldürenin ıslanmış olacağını biliyordum.
Вот чего Тёрстон не знал, так это то, что мужчина в сером костюме - вовсе не убийца.
Thurston'un bilmediği şey gri takım elbiseli adamın hiç bir şekilde katil olmadığıydı.
Сынуля не знал, что Томми хладнокровный убийца, и называл его просто "папа".
Babasın soğukkanlı bir katil olduğunu bilmeyen bir oğlu.
Блин, я знал, что он сумасшедший, но не думал, что он убийца!
Tanrım, deli olduğunu biliyordum ama katil olabileceğini hiç düşünmemiştim!
Я всегда знал, что он был никуда не годный убийца.
Onu işe yaramaz bir katil olduğunu hep biliyordum.
– А убийца не знал, кто из них вор, и угрожал обоим?
Katil kimin yaptığını bilmiyor o zaman ikisini de tehdit ediyor.
Этого не знал даже убийца!
- Katil bile bilmiyordu bunu.
Картер явно знал его, потому что он сказал мне такое, что мог знать только убийца моей жены и дочери.
Carter onu tanıyor olmalıydı çünkü bana sadece karımın ve kızımın katilinin bilebileceği şeyleri söyledi.
Картер знал его, потому что он сказал мне такое, что мог знать только убийца моей жены и дочери.
Carter onu tanıyor olmalıydı çünkü bana sadece karımın ve kızımın katilinin bilebileceği şeyleri söyledi.
Может, убийца забрал его, потому что знал, что засветился там.
Belki de katil, Hayes'in peşinde olduğunu bildiği için almıştır.
Кем бы ни был убийца, он знал, что купюры фальшивые.
Katil her kimse, paraların sahte olduğunu biliyordu.
убийца не знал что что для отслеживания производителя почтовая служба собирает другую информацию когда этикетка создаётся
Katilin bilmediği nokta ise posta ofisi takibi kolaylaştırmak adına kişi adres etiketini oluştururken diğer bilgilerini otomatik olarak kayıt ediliyor.
- Спорю, убийца постучался, а Бен Солтер знал его.
Bahse girerim, katil kapıyı çaldı ve Ben Salter onu içeri aldı.
Ну, если ты прав, настоящий убийца должен быть кем-то, кто знал о том, что Брейди зациклен на судье.
Eğer haklıysan, katilimiz Brady'nin yargıca olan saplantısını bilen biri olmalı.
Нет, и его не было на теле, убийца мог забрать его, потому что знал, что полиция сможет связать его с ним.
Hayır, ve vücutla bir alakası yoktu, fakat katil onu almış olabilir çünkü polisin onunla bağlantı kuracağını biliyordu.
Думаю, что наш убийца это знал.
Sanırım, katil de bunu biliyordu.
Что значит, это не совпадение. Что ж, убийца должно быть знал.
Bunu da artık tesadüf yapmaz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]