Aldı traduction Anglais
205,837 traduction parallèle
Neumann's Hill onu veteriner olarak işe aldırmıyor.
Neumann's Hill won't let me hire him as my vet.
Gücünün yetmediği bir ev aldı.
He just bought a house he can't afford.
- Berto'dan haber aldın mı?
- You heard from Berto? - I did, yeah.
Yılbaşında bu sene iki kilo verme kararı aldım.
I made a New Year's resolution to lose five pounds.
McGriddle aldın mı bari?
Did you at least get me a McGriddle?
Bir ev aldım.
I bought a home.
İstediğim veterineri işe aldırmıyorlar.
Won't let me hire the vet I want to hire.
Ama beni işe aldıran sendin. Senin sözünü dinlerler.
But you're the one who hired me there.
" Sevgili Abby, Colt bunu kendi aldığını söylerse inanma.
" Dear Abby, don't let Colt tell you this is from him.
Aldığım en güzel doğum günü hediyesi bu.
This is the best birthday gift ever.
Cracker Barrel'da seni işe aldırabilirim.
Well, I could... I could put in a word for you at the Cracker Barrel.
- Üniversiteyi bitirdim. Sonra o kovboyla evlendim, iki oğlumuz oldu, bu barı aldım, o kovboydan boşandım, şimdi de barı satmaya çalışıyorum.
Finished college... and then I married that cowboy, had a couple of boys, bought this bar... divorced that cowboy, now I'm trying to sell the bar.
Dinleyin. Küçüklüğünüzde birinize oyuncak aldığımda diğerinize de almam gerekirdi.
Look, when you guys were little, if I bought one of you a toy, I had to get the other one a toy.
Bunu düşünerek, sana bunu aldım Colt.
So, with that in mind, Colt, I got you this. Oh!
Aldığın kilolar doğru yerlere gidiyor.
All that weight you're gaining is going to all the right places.
Duman kokusu mu aldım?
Do I smell smoke?
Tatlı konuşma beni konuşma Tüm bok nerede Siz mi aldınız
Don't try to sweet talk me, where's all the crap you guys bought?
Zoe, var Bir milyon teori internette Zodyak öldürdüğünü filme aldı.
Zoe, there are a million theories on the Internet that the zodiac filmed his kills.
Emin misiniz Biraz yapabiliriz Bu şeyden para mı aldın?
Are you sure we can make some money off this thing?
Aldın mı
Did you take it?
Kampüs haritası aldım. Şuna baksana. Eski üniversite öğrenci birliğimin de burada bir bölümü varmış.
I got us a campus map, and look at this... my old college frat has a chapter here!
Satın aldığım arabanın bagajında bulmuştum.
I found it in the trunk of a car I bought.
Claire, ne aldığını anladım galiba.
Claire, I think I know what this is.
- Bunu aldığına inanamıyorum.
- I can't believe you did this.
Annenin Sevgililer Günü'nde bana aldığı eski bir saati kolumu hareket ettirerek çalıştırıyorum.
Oh, I am winding an old watch that your mother gave me for Valentine's Day.
Sen ona bu muhteşem salıncağı aldın.
You gave her this awesome swing.
İsimsiz bir sapığın ucuzcudan aldığı bir demet çiçeğin seni ilişki gurusu yapması ne hoş.
Oh, well, it's nice to know that some dime-store posies from an unnamed stalker have made you an expert on matters of the heart.
Sevgililer Günü hediyelerimizi aldık.
We got valentines.
Sana harika bir hediye aldım.
I gave you a great gift.
Sadece hava aldım lordum.
To breathe, Lord, nothing more.
- Bu smokini aldım.
No, I bought this.
Oscar aldı ya, her şey beleş olacak sanıyor.
Fuckin'guy. He wins one Oscar, he thinks he gets everything for free.
Bu hafta çılgın bir haber aldım.
I got some crazy news this week.
Ben de bu sabah midesinden aldım.
I pulled it out of his stomach this morning.
Baba, köpek mi aldın?
You got a dog, Dad?
Denise'e aldığın kıyafeti çok beğendim.
I like that outfit you got Denise.
Odasına gizlice girip formayı aldım, hayır kurumuna bağışladım.
I had to sneak up in her room and take it to give it to the Goodwill.
Bir sürü şey satın aldın.
You really bought a lot of shit.
Konuklarımızdan bir talimat aldık.
We just received word from our hosts.
Zoe, az önce babandan okula ara vermenle ilgili mesaj aldım.
Zoe, I just got a text from your father about a gap year?
Bu aldığım en kötü iltifattı.
That's the worst compliment I've ever gotten.
Sadece bir arkadaştan davet aldım.
Oh, I just snagged an invite from a friend.
Yani planın, yanına aldığın 160 damızlığınla bir uzay aracına binip Mars'a kaçmak mı?
So your plan is to make a getaway on a spaceship with 160 of your besties and fly to Mars?
- Aslında dün çok güzel haberler aldım.
I actually got some really good news yesterday. Yeah?
Evlat olarak mı aldılar, hizmetçi olarak mı?
Do you suppose they mean for her to be a daughter or a servant?
Ruby aldırmaz.
Ruby won't mind.
Sen kardeşime aldırma. Çünkü gülünçtür!
Don't mind my brother.
Aldığı saçma şifalı Çin bitkileri yüzünden oluyor.
I swear it's these stupid Chinese herbs
Annenin dolabını aldık.
We just...
Ana isminde birinden sipariş aldınız mı acaba?
I just know the woman's name. Any chance you served an Ana?
Talimatları aldım.
I have my instructions.
aldın 28
aldım 481
aldın mı 152
aldırma 94
aldınız mı 28
aldım onu 24
aldık 32
aldırmayın 23
aldırma ona 17
aldırmıyorum 18
aldım 481
aldın mı 152
aldırma 94
aldınız mı 28
aldım onu 24
aldık 32
aldırmayın 23
aldırma ona 17
aldırmıyorum 18