Altın mı traduction Anglais
13,469 traduction parallèle
- Altın mı?
Gold?
Elbisesi kırmızı mıydı, yoksa altın mı?
Did they put her in the red gown or the gold?
- Evin altını üstünü, bilgisayarımı aradım.
They've been through my whole apartment, my computer.
İIk başta eski bir altın madeni sanmıştım.
At first, I thought it was an old gold mine.
Parmağımın altında.
Under the thumb.
Bunu kontrol altına alın, ya da açığa çıkalım ve bir savaş başlasın.
Contain this, or we are exposed and it will mean war.
Dövmende ne yazarsa yazsın sen her zaman ayağımın altındaki pislik olacaksın.
No matter what your tats say, you'll always be scum under my boots.
Ancak çıkarlarımız güvence altına alınırsa.
But only if our interests are secured.
Preeto başka bir yerdeymiş ben de yorganın altına başkasını almışım
Preeto was elsewhere and I got under the wrong quilt.
Ama şansımıza, buranın tam altında kanalizasyon var.
But lucky for us, there's a sewer right under here.
Ve Bay Moon hala sorularımıza cevap vermemek için ortaya çıkmıyor, sahnesine izinsiz kurduğu su tankının yıkılıp binayı sular altında bıraktığı bilgisi elimize ulaştı.
And although Mr. Moon has not been available for questions, unconfirmed reports suggest he was responsible for building a water tank that exploded and flooded the building.
Tanrı'nın mı? Tanrı'nın o kadar altına ihtiyacı mı var? Ya da o kadar geniş alana?
Florida law that requires students to have health screenings is stirring up controversy.
Sanırım bu Boone'un hislerine zarar verdi Kendisiyle kişisel yaralanmalara girmek yerine ceza muhafazasında kaldığımda, o bir şey söylemedi, aramak için birini bulmanın iyi olacağını iddia etti. eğer şimdiye kadar bir uyuşturucu etkisine altındaysa.
I think it hurt Boone's feelings when I stayed in criminal defense instead of moving into personal injury with him, but he never said so, claimed it was good to have someone to call if he ever got a DUI.
Anne sanırım yatağımın altında bir şey var.
Mom, I think there's something under my bed.
Buranın altı mı burası?
And under here were...
Altı yıldan bahsettim mi, bu sarışın yüzünden yaptım.
Did I mention the 6 years I did because of that blonde?
Beni sanal takip altına mı aldın Ben?
You've been cyberstalking me, Ben?
Bizi masanın altına mı davet etsene, hey, boet?
Party us under the table, hey, boet?
Bu standartlarımın çok altında bir sıyrık adamım.
Oh, shit, man. By my standard, this ain't nothing but a flash wound.
Belki, kıçımın altında olabilir.
Oh, you know what? It's up my ass.
Savaşı durdurabilecek kana sahip ilk saf kan melez olan kızımız Eve, hem vampirler hem de Lycanların yakın takibi altındaydı.
Eve, our daughter, the first pure-blood hybrid... whose blood could end the war... became highly sought after by both vampires and Lycans alike.
En alt seviyedeki fakir gençlerdenim bu benim için hayatımın şansı olabilir.
Like I'm an impoverished youth, bottom barrel, and this would be my chance to, like, achieve something more with myself.
Hadi şu altın boynuzlu güzel beyaz ata bakalım.
Oh, lets go look at the pretty white pony with the golden horn.
Milyarlarca insanın hayatını kayıt altına mı alalım yani?
So we should catalog billions of people's lives?
Reaper uçağının alt tarafı, yayınlanan herhangi bir şeyin donanım kimliğini yakalayan büyük bir antenle sabitlenir.
The underside of that Reaper drone is fixed with a big ass antenna. Snarfing the hardware ID of anything that broadcasts.
Özgürlerin ülkesi ve cesurların yurdunda Medeni insanlar gibi yaşamak istediğimiz için yaşamlarımız her gün tehdit altında.
The land of the free and the home of the brave where our lives be threatened daily'cause we wanna live as decent human beings.
Altın yürekli fahişen ya da sistemin beni nasıl bu hâle getirdiğiyle ilgili acıklı bir hikaye ya da hangi açıdan bakacaksan onunla ilgilenmiyorum.
I'm not interested in being your hooker with a heart of gold or being some pity piece about how the system failed me or whatever bullshit angle you're taking.
Eğer beni kusturmak istiyorsanız hepsini saklarım ve plastik torbalara doldurup yastıklarınızın altına koyarım.
If y'all make me puke, I'm going to save it, put it in little plastic bags, put it on your pillows tonight.
Midas gibi, tahtıma altın sıçarım!
Like Midas, shitting gold bricks on my throne.
Ben Altın Tanrıyım!
I'm a golden God.
Ben yokken bu dairelere yaptığın altı ziyaretten...
I'm aware of all six occasions you have visited these apartments
Altın hazır mı Maham?
Is the Gold ready, Maham?
Ne kadar baskı altında olduğumun farkında mısın?
Do you have any idea how much pressure I am under right now?
- SEAL Takım Altı'nı hiç duydun mu?
- You ever heard of SEAL Team Six'?
Yokluğun da varlığın korkusu var, ve altındayken dehşetimi azarlıyorum, Çünkü Mark Antony'nin Caesar'ıydım.
There is none but he whose being I do fear, and, under him My genius is rebuked, as it is said Mark Antony's was by Caesar.
Söylemeliyim canım, bu affedici ışıkların altında bile, Altın lezzetli görünüşünüz muhteşem.
I must say, my dear, even under these unforgiving lights, your golden delicious look quite magnificent.
Mösyö! Burada kavga etmek itibarımızın altında.
Monsieur... _
Henüz dört yaşındaydım ve annem beni yatağın altında bulduğunda "Ne arıyorsun burada?" diye sormuştu.
The first time I was four or five years old and my mother found me under the bed, and she asked me what I was looking for.
Altın imi sponsorlarımızla başlayalım.
Let's start with our golden bookmark donors.
Ben olsam altın almak için kitapları satardım, kitap için altını değil.
If it were me, I'd sell books to buy gold, not the opposite.
Bu şartlar altında, Han tek onurlu çözümün onların evlenmesi olduğuna inanıyorum.
In the circumstances, Khan... I'm convinced... the only honorable solution is for them to marry.
Tanrım, Balon kulunu yeniden dalgaların altına kabul et.
Lord, take your servant Balon back beneath the waves.
Black Sails'ın önceki bölümlerinde... Sanırım tekrar o sahile dönüp, sahildeki her altına el koyma niyetindesiniz. ... ve bunu yapmak için de yardımıma ihtiyacınız olacak.
I think you intend to return to that beach, and seize every last ounce of gold off of it, and I think you're going to need my help to do it.
Sen tekrar Urca altınlarını alabilesin diye adamlarımı ve kaynaklarımı irtikap ettim senin Kaptan Vane'i hisardan defetmen karşılığında.
I have committed men and resources to aid you in retrieving the Urca gold, in exchange for which you assured me, expelling Captain Vane from that fort.
- Altındaki payı orada öylece duruyor, benim payımın yanında.
Her share of the gold is sitting up there, - along with mine.
Ayaklarımızın altındaki kumu koruyacak bir havan topu.
The mortar that would secure the sand beneath our feet.
Altını kumun üzerinde gördüğüm ilk an düşündüm ki, Aman Tanrım bununla öyle şeyler kuracağım ki.
Hmm. The first moment I saw it on the beach, I thought, "My God, the things I'm going to build with this."
Hediyeleri ağacın altına bıraktım.
I left gifts under the tree.
Yoğun stres altındayken konuşma zorluğu yaşadığını biliyorum ama bu gün olmaz, tamam mı?
I know that you have a tendency to swallow your words in high stress situations, but you gotta give me a chance, okay?
Yarın 200 sayı daha yap yeter. Ondan sonra görelim bakalım 19 yaş altında oynamada seni kim durdurabilirmiş.
Just make 200 runs more tomorrow... then we'll see who can stop you from playing for India Under-19.
Tüm bunlar onun başının altından mı çıkıyor?
That's who did all this shit?